*
Çin'in milli amblemi olarak görülen ve dostluk elçisi olarak sık sık yurtdışına gönderilen pandalar, artık sadece hayvanat bahçelerinde turist ağırlamıyor. Panda imajı, yerli ve yabancı sinema yönetmenleri tarafından artık beyaz perdeye de aktarıldı.
Çinli sinemaseverler bugünlerde yabancı bir filmden çok söz ediyor. Filmin adı, "Kung Fu Panda-2". Film, isim hiç yabancı gelmedi, değil mi?
İlk filmdeki kahramanımız Abao karşımıza yine baş rolde çıkıyor. Abao, bu sefer ideal bir yaşam sürüyor. Üstadıyla ve diğer beş karakterle sakin yaşam temposunu koruyor. Fakat kısa bir süre sonra, grup yeni ve daha korkunç bir meydan okumayla karşılaşır. Kızgın beşli engllenemez bir gizli silahla Çin'i ve Kung Fu'yu yok etmeye çalışan kötü bir adamla savaşmak zorunda kalır. Kızgın beşli bu silahı etkisiz hale getirmek üzere Çin'e doğru yolculuğa çıkar. Fakat kahramanımız Abao Kung Fu'nun üstesinden gelen bu silahı nasıl etkisiz hale getirebilir? Tabii ki, bunu geçmişinde aramalıdır ve esrarengingiz güçlerini ancak bu şekilde açığa çıkarabilecektir.
*
20 Haziran 2008'de, "Kong Fu Panda", Çin'deki beyaz perdelere sürüklenmişti. 3 gün içinde, Hollywood'un Dreamwork Şirketi tarafından çekilen "Kong Fu Panda", 1 milyon 300 bin Çinli izleyiciyi büyüledi. 100 milyonu bulan gişe geliri, "Çin'de gösterilen animasyon filmleri mutlâka başarısızlığa uğrar" şeklindeki önyargıyı kökünden değiştirmişti.
1970'li yıllarda, Bruce Lee ve Hong Kong yapımı Kong Fu filmleri, bütün ABD'yi etkisi altına almıştı. O zamanlar Cumartesi sabahları yayımlanan TV programları, Bruce Lee'nin filmi gibi düşük maliyetli B dereceli Kong Fu filmleriyle dolu olurdu. Zamanın ABD'li gençleri, Çin hayranı oldu. Aradan onlarca yıl geçti, o dönemin gençleri orta yaş grubuna mensup yetişkinler haline geldi. "Kong Fu Panda"nın yönetmeni John Stevenson da bunlardan biri. John Stevenson, Çin'e özgü resim, inşaat, oyma ve Kong Fu filmlerini araştırmaya çok zaman harcamıştı. Özellikle "Yatan Kaplan ve Saklanan Ejderha" (Crouching Tiger, Hidden Dragon) ve "Kong Fu" filmlerini seven John Stevenson şöyle konuşmuştu: "Herkesin çocukken güçsüz olanların canavarı mağlup etmesini destekleme hevesi olurdu. Ben de Çin Kong Fu'su ve Çin kültürünün hayranlarından biriyim. Kong Fu Panda'yı çekme düşüncem, böyle oluştu."
John Stevenson, "Kong Fu Panda"nın Çin'e sunduğu aşk dolu bir mektup olduğunu söylemişti.