Çin'in güneyindeki Yunnan eyaletinde "tavus kuşu memleketi" olarak isimlendirilen bölgede yaşayan Dai etnik grubu, 13 ile 15 Nisan günlerinde Su Bayramı'nı kutladı. Dai'lerin yeni yılını simgeleyen bayram, oldukça ıslak geçti.
Su Bayramı'nı belki duymuşsunuz, belki de ilk kez duydunuz. Önemli değil. Bugün birlikte Çin'deki Su Bayramı'na katılalım ve yakından tanıyalım.
*
Dai'ler, Çin'de uzun geçmişi olan bir etnik gruptur. MS 1. yüzyılda Çince yazılmış tarihi kitaplarda bile Dai etnik grubuyla ilgili kayıtlar bulunuyor. Han Hanedanı döneminde ve daha sonraki Tang, Song, Yuan, Ming ve Qing Hanedanları'nda Dai etnik grubunun farklı isimleri vardı. Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949 yılında, kendi iradelerine uyularak bu etnik gruba Dai ismi verildi.
Çoğu Budizm'e inanan Dai'ler, özellikle Dai takvimi, Dai tıbbı ve destanlarıyla tanınıyor. Dai takvimi, Soğuk, Sıcak ve Yağmur olmak üzere üç mevsimi kapsar. Bu takvim Tayland ve Birmanya gibi ülkelerde hâlâ kullanılıyor.
Dai adıyla kabul edilen ayrı bir takvim olduğuna göre, Dai'ler yeni yılı Han ve diğer etnik gruplara göre farklı tarihte kutlar. Dai'lerin yeni yılı, Su Bayramı'yla başlar. Yani Su Bayramı, Dai'lerin yeni yılını simgeliyor.
Su Bayramı'nı Çin'de Achang, De'ang, Bulang ve Wa etnik grupları, yurt dışında da Tayland, Kamboçya, Birmanya ve Laos kutluyor.
Su Bayramı'nın Hindistan'dan kaynaklandığı savunuluyor. Bayram, eskiden Brahma dininin bir töreniydi. Budizm tarafından benimsendikten sonra bu uygulama, 12. yüzyılın sonunda veya 13. yüzyılın başında Birmanya'dan Çin'in Yunnan eyaletine, Dai'lerin toplu halde yaşadığı bölgelere yayıldı. Budizm'in Dai bölgelerindeki etkisinin artmasıyla, Su Bayramı bir tür gelenek olarak kuşaktan kuşağa geçti. Geçen yüzyıllarda Dai halkı, bayramı kendi milli hikâyeleriyle birleştirerek, bayrama esrarengiz bir renk kattı. Şimdi Dai'lerin Su Bayramı'yla ilgili bir hikâye anlatacağım.
*
Hikâyeye göre, eskiden Yunnan eyaletinin Menbanaxi bölgesi, bir canavar tarafından işgal edilmiş. Bu canavar, Dai'lere sayısız felaket getirmiş. Canavar, dünya güzeli 7 genç kızı kaçırmış ve her birinden karısı olmalarını istemiş. Ancak 7 genç kız buna razı olmamış ve gizlice canavarı yok etmenin bir yolunu aramış.
Bir gece 7 genç kızdan en küçüğü, canavara çok içki içirmiş ve kendi zayıf noktalarını söyletmiş. Sarhoş olan canavar, kendi başındaki bir saç kılıyla boynu sıkıştırıldığı takdirde boynunun kırılacağını ve öleceğini söylemiş. Canavar derin uykuya daldıktan sonra 7 genç kız canavarın saçlarından bir tutam kopartmış ve boynunu kırdırmış. Ancak canavarın kafası nereye yuvarlanırsa yuvarlansın, geçtiği her yerde büyük yangın çıkıyormuş. Yangında hububatlar, evler, insanlar ve hayvanlar kül olmuş. Çaresiz kalan genç kızlardan yine en küçüğü, canavarın kafasını kucağına almış, bu esnada diğer 6 genç kız da su dökerek yangınları söndürmüş. Nihayet, 7 genç kız kendilerini de, yerli halkı da canavardan kurtarmış.
Canavarı öldüren 7 genç kızı anmak için, Dai takvimine göre, yeni yılda su atma etkinliği düzenlenmeye başlamış. Zamanla da Su Bayramı böyle ortaya çıkmış.
*