Saraydan Kız Kaçırma, özel olarak Alman stili Singspiel şeklinde hazırlanmıştır. Bu stile göre, opera konuşma diliyle müzik dramı karışıktır. Eserdeki olaylar, konuşma ile geliştirilip eserde resitatif müzik bulunmamakta ve müzik, gösteri şeklinde parçalardan oluşmaktadır.
Eserin konusu, Belmonte adlı bir İspanyol soylusunun, uşağı Pedrillo ile birlikte, sevgilisi Konstanze ve onun İngiliz hizmetkârı Blonde'yi tutsak olarak bulundukları Selim Paşa'nın Akdeniz kıyılarındaki sarayından (yazlık köşkünden) kurtarma çabalarıdır. Belmonte'nin önündeki bir başka engel ise Selim Paşa'nın harem bekçisi olan Osman'dır.
Çin'de ilk kez sahnelenecek
Mozart'ın müthiş bir başarıya ulaştığı Saraydan Kız Kaçırma, bu hafta ilk kez Çinli sanatseverlerle buluşacak. Eseri sahneye koyacak ekip ise Türk sanatçılar olacak...
Ankara Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü sanatçıları, Mozart'ın dünyaca ünlü eseri Saraydan Kız Kaçırma'yı sahnelemek için Çin'in başkenti Beijing'e geldi.
2013 Çin'de Türk Kültür Yılı kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri olan Saraydan Kız Kaçırma, Çin'de ilk kez sahnelenecek.
Başkent Beijing'deki Ulusal Sahne Sanatları Merkezi'nde (NCPA) 1 ve 2 Mayıs günlerinde sahneye konacak eser için geçtiğimiz cuma günü (26 Nisan) bir tanıtım toplantısı düzenlendi.
Toplantıya, Türkiye'nin Beijing Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Bengü Yiğitgüden, Kültür ve Tanıtma Müşaviri İlknur Yiğit, Çin Kültür Bakanlığı Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Sun Jianhua ve Ulusal Sahne Sanatları Merkezi Başkan Yardımcısı Yang Jingmao katıldı.
"Mozart, Türk'ün erdemini ortaya koymuştur"
Eseri sahneye koyan Rejisör Yekta Kara, dünyanın bugünlerde barışa çok ihtiyacı olduğunu, bunun yolunun da kültür ve sanattan geçtiğini söylüyor. Mozart'ın 231 yıldır farklı ülkelerde sahnelenen bu ölümsüz eserinin, bugün bile insanlığa çok önemli barış ve hoşgörü mesajları verdiğini ifade eden Kara, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Yekta Kara: "Ben aslında Mozart'ın yaratısına çok uygun bir sunum yapıyorum Saraydan Kız Kaçırma ile doğu kültürüne. Çünkü, unutmayalım, Batı'da 2'nci Viyana Kuşatması olmuş, ondan sonra özellikle Avusturya'da, genelde tabii diğer Batı ülkelerinde de Osmanlı'ya karşı hem müthiş bir korku var, hem önyargı var hem husumet var. Mozart, bunu yıkmış insandır. Çünkü Mozart bir sanatçı. İnsana bakış açısı çok farklı ve gerçek bir hümanist Mozart. Eserlerinde bunu en güzel biçimde sunmuştur seyircisine, dinleyicisine. Mozart, bütün bu önyargılardan, bu korku, husumet, olumsuz düşünceler, bunlardan kendini arındırıp, Saraydan Kız Kaçırma'da Türk'ün erdemini, Osmanlı'nın erdemini gündeme getirmiştir."