CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Çin'de Çinliler gibi yap!(1)
  2013-01-04 10:29:21  cri

    Çok bilinen bir sözdür: Roma'da Romalılar gibi yap!

    Uzun yıllar Amerika'da yaşamış bir dostum anlatmıştı: Amerika'ya eğitim için gelen bir Türk öğrenciyle tanışmış, öğrenciye Amerika'da yaşamaya alışıp alışamadığını sorduğunda, ''yabancılarla görüşmüyorum'' cevabını almış... Amerika'ya giden Türk, orada diğer Türkleri bularak bir topluluğa dahil oluyor ve ''yabancılar''la görüşmeyerek, aslında kendisinin bir ''yabancı'' olduğunu unutuyor...

    Elbette çok gezenin çok okuyana göre belli avantajları vardır ama gezen kişinin bavul gibi gezmemesi şartıyla. Maalesef insanların çoğu bavul gibi bir yere gidip geliyor. Hatta bazısı, bir bavulun geçirdiği deneyimler kadar bile değişim yaşayamıyor. Zira bavullar, havaalanlarında uçaktan indirilirken başka ülkelerden gelen diğer bavullarla temas ediyor, onlara sürtünüyor, başka kokularla karışıyor, yıpranıyor... Aylarca yurt dışında kalıp, tek bir zihinsel değişim emaresi göstermeyen insanlara göre, bir bavulun macerası takdire şayan.

    Yurt dışında yaşamak demek, gidilen ülkenin tarihi eserleri ve turistik mekanları önünde fotoğraf çektirmek ve bunları sosyal medya hesaplarında paylaşmak değil. Yurt dışında yaşamak demek, yaşanılan ülkede hayatın akışına dahil olmak, orada sosyalleşmek, onlar gibi yemek, onlar gibi konuşmak, onlar gibi düşünmeye çalışmak demek. Ahmet Haşim'in tarifiyle, gözleri etraftaki izahatsız eşyayı kavramak için yataklarından fırlamış, kulakları iki başının yanında asabi yapraklar gibi dikilmiş kişidir seyyah.

    Çincede şöyle bir söz var: 入乡随俗. Ru xiang sui su. Kaba bir çeviriyle: Kasabaya gir, geleneği izle. Yani bir anlamda, Roma'da Romalı'nın yaptığı gibi yap. Bizim konumuz Roma değil, elbette Çin.

    ''Çin'de Çinliler'in yaptığı gibi yap'' demeye gerek bile yok aslında; çünkü Çin'de Çinliler'in yaptığı gibi yapmak zorundasınız zaten! Böylesine derin ve büyük bir kültürün içinde, kendinize ait küçük bir alan açmanız namümkün. Siz dahil olmayı bilmeseniz bile, Çin, yemekleriyle, müziğiyle, mimarisiyle sizi kendi muazzam bünyesine dahil edecektir...

    Yurt dışına çıkan bir kişinin, kendi kültürel pratiklerinin sadece kendi ülkesi sınırları içinde geçerli olduğunu anlaması biraz zaman alır. Bu, farklı milletlere göre değişiklik gösterir. Mesela Amerikalılar bu anlamda daha açıktır, Çinli'nin kendisinden farklı olduğunu ve onun başka türlü yaptığını ve yaşadığını bilir. Saygı gösterir, anlamaya çalışır. Diğer yandan bir Arap'ın tavrı farklıdır; Refik Halid, Yeraltında Bir Dünya Var adlı romanında şu tespiti yapar: Arap, tıpkı İngiliz gibi, kendi lisanının bir başka insan tarafından bilinmemesini aklına kabul ettiremez! Kendisini dünyanın merkezine alan bu bakış, farklı kültürlere anlayışla yaklaşmak konusunda da katı bir tutum alır. Türkler de bu anlamda tutucudur, Türk, kendince doğru bildiğini, herkes için geçerli sanır. Pilavı yağlı yapan Türk, Çinliler'in yağsız yaptıklarını görünce, pilavı yanlış yaptıklarını, Çin'de pilav kültürünün henüz tekamül etmediğini düşünür... Pilavın ulaştığı nihai şekil, Türk'ün yediği gibi olanıdır...

    Elbette öyle değildir. Her millet, aynı malzemeyi farklı şekilde kullanarak, farklı malzemelerle bir araya getirerek, kendi damak tadına göre bir yemek ortaya çıkarır. Pilavı yağlı yemek de bir kültür, yağsız yemek de bir kültürdür. Pilavı çatalla yemek ayrı bir kültür, çubukla yemek ayrı bir kültür, hatta elle yemek de ayrı bir kültürdür. Elle yiyenin kültürsüz olduğu söylenemez, farklı bir kültüre sahip olduğu söylenebilir. Pilav bahsini uzatmış olabiliriz, ancak Tanpınar'ın teşhis ettiği üzere, medeniyetimiz pilav medeniyedir! Pilav, Türk ve Çin kültürlerinin en baskın ortak değerlerinden biriyse, pilav üzerinden bir mukayese yürütmek de abes olmaz.

    Devam edelim. Tokalaşmak da kültürel bir ritüeldir. Kimi millet bunu abartır, kimisi elinin ucuyla tokalaşır, kimisi ise böyle bir şeyi hiç bilmez, elini sıkmaya çalışırsanız şaşırır. Türkler, tokalaşmayı, el sıkışmayı, hatta sırt sıvazlamayı sever. Türk kültürü, temas kültürüdür. Mesafe koyarsanız, ''kendini beğenmiş'' olduğunuz düşünülür.

    Çinliler nasıl yapar?

    Çin toplumu ise, tam aksine, ülkenin nüfus yoğunluğuna rağmen, mesafelidir. Fazla el sıkışmaz, sarılıp öpüşmekse hak getire... Tokalaşmak için elinizi bir Çinli'ye uzattığınızda, eliniz nezaketen sıkılır ama bir sonraki aşamaya geçip öpmek için uzanırsanız, hatta iki elinizle muhatabınızın omuzlarını sıkarsanız, karşınızda tedirgin bakışlar bulursunuz.

    Avrupa ve Amerika'da el sıkışmak, güven ve samimiyet göstergesidir. El sıkışma ne kadar sıkı olursa, o kadar samimiyet belirtir. Fakat bir Çinli için el sıkışmak, sadece bir formalite. Yabancı arkadaşlarıyla nezaketen el sıkışan Çinliler bile kendi aralarında bunu sürdürmüyor.

    El sıkışma, selamlaşmanın bir şekli ama aslolan bunun ne şekilde yapıldığı değil, aslolan selamlaşmak. Çin'de sokaklarda yürürken ''Ni Hao'' sözünü sıkça duyarsınız. Çinliler selamlaşmayı sever. Hatta selamın samimiyetini artırmak için ''Ni Hao'' sözü arka arkaya birkaç kez tekrarlanır; ''Ni Hao, Ni Hao, Ni Hao''. Mevlana'nın dediği gibi, Çin'de de, selâm kelâmdan önce gelir.

    Memleket nere?

    Batı ile Çin kültürü arasındaki bir diğer fark da ''nerelisin'' sorusuna verilen cevapta. Batılı için bu sorunun cevabı, kişinin kendi doğduğu yerdir. Çin'de ve genel olarak Doğu toplumlarında, bu soruya, babanın memleketiyle cevap verilir. Örneğin Sichuanlı bir ailenin Beijing'de doğup büyüyen çocuğuna ''nerelisin'' diye sorulduğunda ''Sichuan'' diyecektir. Bu genç Sichuan'a hiç gitmemiş bile olabilir. Ancak memleket, ata yurduna gönderme yapar. Bireyselliği daha yüksek olan Batılı içinse, memleket kendi doğduğu yerdir.

    Türklerde de genel olarak Çin'dekine benzer bir durum söz konusu. İstanbul doğumlu, orada büyümüş ve orada çalışan Trabzonlu bir gencin, memleketi sorulduğunda, gururla ''Trabzonluyum, Karadenizliyim'' diyeceğini tahmin etmek güç değil. Aynısı Diyarbakırlı, İzmirli, Konyalı, Şanlıurfalı, Edirneli için de geçerli bittabi. Türkler için de memleket, ata yurdudur.

1 2
İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China