Çin deyince akla gelecek ne varsa, hepsi Hangzhou'da büyüleyici bir armoniyle iç içe geçmiş bulunuyor. Çin'in tamamını görme fırsatı bulamayabilirsiniz; bu nedenle Hangzhou sizler için küçültülmüş bir Çin ülkesi. Çin içinde bir "Çin"...
Sözü hiç uzatmadan, Hangzhou ve civarında bir haftadır aldığım notlara geçeyim...
Yazı ve Fotoğraflar: Emre Emiralioğlu
4 Mayıs Çarşamba
Sabah saat 8'de CRI binasının 7. katında toplandık. Bu geziye sadece 7. katta bulunan dillerin temsilcileri katılıyor. Yani Batı Asya ve Afrika dilleri. 6 kişilik bir ekibiz. Ekibin başında Hausa servis şefi Chen Liming bulunuyor. Ekibin diğer üyeleri ise şöyle: Farsça'dan Lou Wei, Arapça'dan Huang Yuanpeng, Hausa'dan Yuen Fan, Türkçe'den Barış ve ben.
Öncelikli amacımız Zhejiang eyaletinin merkezi Hangzhou'ya bağlı Fuyang ilçesindeki kağıt fabrikalarını ziyaret etmek. Bambu hammaddesinden üretilen kağıdın, nasıl bir süreçten geçtiğini bütün safhalarıyla gözlemlemek istiyoruz. Zamanımız kalırsa da, Hangzhou'nun diğer tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini görmeye çalışacağız.
Son hazırlıklarımızı tamamlayıp, saat 9 itibariyle minibüsle havaalanına hareket ettik. Beijing'de hava kapalı ve serin.
Havaalanında bilet işlemlerimizi hallettikten sonra, birer kahve içiyoruz. Birkaç saatlik rötarın ardından, 12.30'da uçaktaki yerlerimizi aldık. İstikametimiz Hangzhou. Benden 700 yıl önce Marco Polo'nun geldiği ve "Dünyanın en güzel, en görkemli kenti. Burada keyif alacağınız birçok şey keşfedebilirsiniz, öyle ki kendinizi cennette zannedeceksiniz" notunu düştüğü kent. Hangzhou'yu cennete benzetmenin 700 yıl sonra hiçbir orijinalliği olmasa gerek. Bakalım daha yaratıcı olabilecek miyiz...
Saat 15'i gösterdiğinde uçak Hangzhou'ya indi. Fuyang ilçesinin dış tanıtım servisinde çalışan görevliler bizi karşıladı. Hangzhou Havaalanı'ndan Fuyang ilçesine gidiyoruz. Yol bir saatten fazla sürüyor.
Hangzhou, Zhejiang eyaletinin merkezi ve ekonomisi gelişmiş bir şehir. Havaalanındaki Mercedes marka taksiler ve trafikte sürekli karşınıza çıkan spor otomobiller bunun ispatı olabilir. Hangzhou, Beijing-Hangzhou arasında kurulan Büyük Kanal'ın güney tarafında yer alıyor. Kentin tarihi çok eski zamanlara uzanıyor. 5 bin yıllık kent tarihine, 8 bin yıllık bir medeniyet tarihi eşlik ediyor. Kent aynı zamanda Çin'in eski başkentlerinden biri. 1127-1279 yılları arasında Güney Song Hanedanı'na başkentlik yapmış. Hangzhou, 2007 yılında BM Dünya Turizm Örgütü tarafından "Kaliteli Yaşam Kenti" seçilmiş. Çin genelinde yapılan bir araştırmada ise, vatandaşların yaşamaktan en memnun olduğu kent olarak öne çıkmış…
Hangzhou denize çok yakın bir şehir olduğu için, Beijing'e kıyasla kuru bir havası yok.
Akşam otelde yemek yiyoruz. Fuyang ilçesinin tanıtım servisinin yetkileri bize eşlik ediyorlar. Fuyang İlçesi Tanıtım Müdürü Qiu Xia Pin hepimize hoş geldiniz diyor ve yemeğin ilk kadehini tokuşturuyoruz. Tanıtma Müdürlüğü'nde görevli Pi Liu Qin, saf güzelliğiyle akşama renk katıyor. Trevanian'ın Şibumi'sinde tarif edilen sade güzellik böyle birşey olmalı. Fuyang, denize yakın olmasından ve Fuchun Nehri'nin kıyısında bulunmasından dolayı, yemekte deniz mahsullerinin çeşitliliği dikkat çekiyor.
Kadehimdeki şarabı çok hızlı içtiğimi fark ediyorlar. Benim hızlı şarap içmem, gecenin espri konularından biri oluyor.
"Bütün Türkler sizin gibi mi şarap içer" diyor Tanıtma Müdürlüğü'nden bir görevli. Ömer Hayyam'dan ve Mevlana'dan aldığım güçle "su gibi içerler" diyorum… Bundan sonra ne zaman kadeh tokuştursak, masadaki herkes Türkçe olarak "su gibi" diyor.
Yemekten sonra Fuchun Nehri kıyısında kısa bir gezinti yapıyoruz. Çin edebiyatının önemli isimlerinden Yu Dafu'nun oturduğu konutu ve heykelini görüyoruz. 1896 yılında Fuyang'de doğmuş olan Yu Dafu, Çin edebiyatına önemli öyküler ve şiirler kazandırmış.
Tanıtım Müdürlüğü'nden bir yetkili Fuyang ilçesi ve Fuchun Nehri hakkında bilgi veriyor bize. Çin Hanedanı döneminde bile buranın bir ilçe olduğunu söylüyor. İlçenin bugünkü nüfusu 640 bin.