Yuanxiao Bayramı'ndaki eski gelenekler
Yuanxiao Bayramı akşamı, Ay Takvimi'ne göre yeni yılın ilk dolunay akşamıdır. O akşam, Çin'de halk arasında renkli fenerler asma geleneği vardır. Bu nedenle Yuanxiao Bayramı, "Fener Bayramı" olarak da adlandırılır.
Bayram, tüm toplumun karnavalı da sayılır. Çünkü eskilerin geleneksel protokolüne göre eve kapatılan kadınlar Yuanxiao Bayramı'nda serbestçe evden çıkıp eğlenebilirmiş. Bayramda bazı gençler fırsat bulup sevgilileriyle buluşurmuş. Bununla ilgili olarak, ünlü şair Xin Qiji bir şiir yazmış. Şiirinde şu satırlar yer alıyor.
"Kalabalık içinde onu yüz defa, bin defa aradım.
Aniden arkama dönüp bakarken,
Onu parlak ışıkların ortasında gördüm."
Yuanxiao Bayramı'ndaki faaliyetler genellikle eğlendiricidir. Ancak bayramın toplumsal ve kültürel anlamı sadece eğlencelerle sınırlı değil.
Yuanxiao Bayramı'nda dini inançlarla ilgili faaliyetler de yapılır. Eskiden Çinlilerin ataları insanoğlunun kaderini belirleyen Taiyi Tanrısı'na ibade edip, bereket ve huzur dilermiş. Ayrıca ipekböceği yetiştiriciliği için Toprak Tanrısı'na taparlarmış.
Yuanxiao Günü, çocuk sahibi olmayan kadınların çocuk dilediği önemli bir gün. Yuanxiao Bayramı'nda fenerleri ışıklandırmak, ilk başlangıçta sadece gece karanlıklarında yürütülen faaliyetlerin bir gereğiymiş. Daha sonra fenerleri ışıklandırmada eğlence unsuru yer aldı. Fener Bayramı, aynı zamanda doğum dileğini de kapsamış.
Song Hanedanı döneminde Chen Yuanliang'ın yazdığı bir eserde Songluların Yuanxiao Bayramı'nda fener çalma geleneğinin nedenini şöyle açıkladı:
"Bir söylentiye göre, feneri çalan kimse, bir erkek bebeğe sahip olur".
Çince'de fener anlamındaki Deng ve erkek anlamındaki Ding'in sesleri birbirine çok yakın. Bu nedenle fener çalmak erkek bebek doğurmak anlamını simgeliyor. Fenerleri seyretmek de aynı anlamı taşıyor. Bu inanış sayesinde kadınlar serbestçe evden çıkıp fenerleri seyretmeye gidermiş. 1911 yılında kurulan Çin Cumhuriyeti'ne kadar, çoluk çocuksuz ailelere fener hediye etmek, ülke genelinde çok yaygın bir gelenekmiş.