Uygurlar, Çin'in kuzeyinde yaşayan eski bir etnik gruptur. Uygur kelimesi, Uygurca'da "dayanışma" veya "birleşme" anlamına geliyor. Başta Tianshan Dağları'nın güneyinde bulunan Kaşgar, Hotan ve Aksu olmak üzere Xinjiang'ın her köşesine dağılan Uygurlar, kendi dil ve yazılarının yanı sıra, kendilerine özgü bir giyim-kuşam kültürüne de sahipler.
Uygurların geleneksel giysilerinin başında dört köşeli takkeler geliyor. Uygur erkekleri, nakışlı kısa gömlek veya uzun elbise giyerken; Uygur kadınları, elbise, üzerine de siyah yelek giyer, kolye, bilezik, yüzük ve küpe takar; Uygur kızları ise saçlarını ince ince örmeyi sever. Şehirlerde yaşayan Uygurlar ise genellikle modern tarzda giyinirler.
Çin'in kuzeybatısında yer alan Xinjiang, çok eski tarihlerden beri, birçok etnik grubun toplu halde yaşadığı bir yer ve bu nedenle pek çok uygarlığın kesişme noktası konumundadır.
Çin Ulusal Müzesi'ndeki sergide, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Müzesi'nde muhafaza edilen yüze yakın giysi sergilendi. Aralarından, Qing Hanedanı öncesine ait basit, ilkel ve geleneksel yün giysiler, Han ve Jin Hanedanları döneminde kullanılan sırmalı ve ipekli kumaşlar, Sui ve Tang Hanedanlarında Han etnik grubuna ait giysiler ile Song, Yuan, Ming ve Qing Hanedanlarında çeşitli etnik gruplara ait giysiler bulunuyor. Sergi, Xinjiang'daki etnik grupların bir arada yaşama kültürünü de yansıtıyor.
Ming ve Qing dönemlerinde, Xinjiang'a özgü bir kıyafet geleneği oluşmuştur. Çeşitli etnik grupların farklı bölgelerde yaşamaları nedeniyle, kıyafetler de farklı özellikler gösteriyor. Düz yakalı cüppe, büyük nakışlı elbise, dar kollu ve ince belli giysiler, etnik gruplara aittir. Bu dönemde, yünlü kumaşlar sık görülür, yapım tekniği de oldukça gelişmiştir.
Song ve Yuan dönemlerinde, Xinjiang'da çeşitli dinler ve farklı uygarlıklar mevcuttur. Kıyafet kültürü çeşitli dinlerden etkilenmiştir. Bu dönemde, Xinjiang bölgesindeki pamuk eğirme teknolojisi yüksek bir düzeye ulaştı. Tekstil sektörünün ülke genelinde ünlü olmasının yanında, bu bölgede üretilen tekstil mallarının çoğu ülkenin orta kesimine de pazarlanıyordu.
Sui ve Tang Hanedanları ile daha sonraki dönemlerde, toplum, ekonomik ve kültürel olarak çok gelişmiş bir düzeydeydi. İpek Yolu'nun daha da uzamasıyla, çeşitli etnik gruplar arasındaki temas gün geçtikçe yoğunlaşıyordu. Çok kültürlü bir yaşam oluşmuştu. Bu dönemde, Xinjiang bölgesindeki giyim-kuşam kültürü hem kendi özelliklerini korudu, hem de Çin'in orta kesiminden etkilendi.
Xinjiang halkı, geçimini genel olarak hayvancılıkla sağlardı. Yerel halk, deriden ve çeşitli yünlerden kumaşlar yapar ve hayvan kemikleri, yeşim taşı, altın ve kuş tüyleriyle süs eşyaları üretirdi. Döneme ait giysi, şapka ve ayakkabıların şekli de çok basit ve sadedir.