CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Çin'in dış politikasında 60 yıl
  2009-05-30 11:12:05  cri

"Biz Komünistler, komünizmin ve sosyalizmin iyi olduğuna inandığımızı hiç gizlemiyoruz. Ancak bu konferans, ayrı ayrı ideolojiler ile farklı ülkelerdeki siyasi rejimlerin propagandası için yapılmadı. Çin heyeti, bu konferansa farklılıklarını sergilemek için değil, ortak yönlerimizi aramak için katılıyor..."

    Dönemin Çin Başbakanı ve aynı zamanda Yeni Çin'in ilk Dışişleri Bakanı olan Chou Enlai'nin (Çou Enlai) Nisan 1955'te toplanan Bandung Konferansı'nda yaptığı konuşmanın bir bölümü aktardık. Yeni Çin, ilk kez yer aldığı bu geniş katılımlı uluslararası konferansta, birbirlerinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı, saldırmazlık, içişlerine karışmama, eşitlik ve karşılıklı yarar ile barış içinde bir arada yaşamadan oluşan beş ilkeyi ortaya koydu. O tarihten beri Barış İçinde Yaşamanın Beş İlkesi, her geçen gün daha fazla benimsenerek uluslararası ilişkileri düzenleyen temel ilkeler haline geldi.

    Uluslararası arenada meydana bütün değişimlere rağmen Çin, daima Barış İçinde Bir Arada Yaşamanın Beş İlkesi'nin kararlı savunucusu oldu, bu nedenle de her geçen gün daha fazla ülkenin, özellikle gelişmekte olan ülkelerin dostluğunu kazandı. Bugün Çin'le diplomatik ilişkisi olan ülkelerin sayısı 171'i buldu.

    Sovyetler Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti'ni, kurulduğu ikinci gün olan 2 Ekim 1949 tarihinde tanıyarak Yeni Çin'le diplomatik ilişki kuran ilk ülke oldu. Bu ilişkiyi, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Rusya sürdürdü. Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao ile Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev arasında kısa süre önce Londra'da yapılan görüşmede ikili stratejik işbirliği ve ortaklık ilişkilerinin geliştirilmesi, küresel finans krizine karşı ortaklaşa hareket edilmesi ve uluslararası işlerdeki işbirliğinin yoğunlaştırılması konularında sağlanan fikir birliği, Çin-Rusya ilişkilerinde gelinen noktayı gösterdi.

    1960'lı yılların sonundan 1970'li yılların sonuna kadar geçen süre, Çin ile Batılı ülkeler arasındaki buzların kırıldığı bir dönem oldu. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler, kendi çıkarlarından yola çıkarak Çin politikalarını ard arda değiştirdi.

    Tüm dünyada bilinen "Pingpong Diplomasisi", Çin ile ABD'nin 20 yılı aşkın süredir sımsıkı kapalı kapılarını birbirlerine açmasının başlangıcı oldu. Bunun ardından dönemin ABD Başkanı'nın ulusal güvenlik danışmanı Henry Kissinger 1971'de Çin'e gizli bir ziyaret yaptı, 1972'de de ABD Başkanı Richard Nixon Çin'i ziyaret etti. "Çin-ABD Ortak Bildirisi"nin yayınlanmasıyla tamamlanan bu ziyaretle iki ülke ilişkilerinde atılım gerçekleşmiş oldu. Ocak 1979'a gelindiğinde Çin ile ABD arasında resmi diplomatik ilişkiler kuruldu.

    Aradan geçen 30 yılda Çin-ABD ilişkileri hızla gelişti. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 milyar 500 milyon dolardan bugün 300 milyar dolara yükseldi. Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao ile ABD Başkanı Barack Obama arasında geçen Nisan ayında gerçekleştirilen görüşmede, 21. yüzyılda etkin işbirliğine dayalı kapsamlı ilişkilerin geliştirilmesi için fikir birliğine varılması, Çin-ABD ilişkilerinin geleceğini gösteren tabloyu ortaya koydu.

    Rusya ve ABD'yle ilişkilerin gelişme süreci, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 60 yıllık dış politikasındaki değişenler ile değişmeyenleri gözler önüne serdi. Geride bıraktığımız 60 yılda Çin, hiç bir ülkeyle ittifak kurmadı, Barış İçinde Bir Arada Yaşamanın Beş İlkesi temelinde bütün ülkelerle rejimlerine ve ideolojilerine bakmaksızın dostluk ilişkileri geliştirmek için çaba harcadı. Ortaya koyduğu hoşgörü ve sürekli olarak artan devlet gücüyle Çin, dünyada hızlanan adımlarla ilerliyor, aynı zamanda uluslararası işlerde giderek daha fazla söz hakkına sahip oluyor.

    Birleşmiş Milletler'deki sandalye, bir ülkenin egemenliği ve ulusal saygınlığının göstergesi olarak kabul ediliyor. Ekim 1971'de yapılan Birleşmiş Milletler 26. Genel Kurulu Toplantısı'nda ezici oy çokluğuyla kabul edilen 2758 sayılı kararla Çin Halk Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler'deki bütün yasal haklarına yeniden kavuştu.

    Bu tarihi âna yerinde tanık olmuş olan Çin'in BM'deki eski daimi temsilcisi Ling Qing, şu değerlendirmede bulundu:

    "Dünyadaki en büyük hükümetler arası örgüt olan Birleşmiş Milletler'deki yasal sandalyesine yeniden kavuşmak, Çin'in dış politika alanında kazandığı büyük bir zaferdi. Aynı zamanda bu, dünya için de bir zafer oldu. Çünkü Çin'in dış politikasının temel çizgisi, dünya barışını korumak, ortak gelişmeyi hızlandırmak ve Üçüncü Dünya ülkelerini desteklemekten ibarettir. Bu çizgiyi izleyen bir siyasi gücün Birleşmiş Milletler'e kazandırılması, kuşkusuz çok önemli bir olaydı."

    BM'de yasal sandalyesine yeniden kavuşmakla Çin'in dış politikasında yepyeni bir sayfa açıldı, çok yönlü diplomasisi de başladı. 1978 yılına kadar geçen 30 yılda Çin'in devlet liderleri çok taraflı diplomatik etkinliklere yalnızca altı kez katılmıştı. Buna karşı Çin, bugün 100'den fazla hükümetler arası örgüte üye oldu, 300'den fazla uluslararası anlaşmaya imza attı, Birleşmiş Milletler tarafından gerçekleştirilen 22 barış harekatına 10 binden fazla görevli gönderdi. Dünya barışını koruyan ve ortak gelişmeyi hızlandıran bir güç olarak Çin, uluslararası işlerde her geçen gün daha önemli ve yapıcı bir rol oynuyor; Çin ile BM arasındaki işbirliğinde yeni bir sayfa açıyor. Aynı zamanda çok yönlü diplomatik temaslarını da yoğunlaştırmaya başlayan Çin, bugüne kadar 100'den fazla uluslararası örgüte, 300 uluslararası anlaşmaya ve BM'nin 22 barış koruma hareketine katıldı. On binden fazla barış koruma görevlisi gönderen Çin, dünya barışını korumakta ve ortak gelişmeyi hızlandırmakta daha olumlu ve yapıcı rol oynuyor.

    Yeni yüzyıla girdikten sonra Çin, "Uyumlu Dünya" kavramını ortaya koydu. Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi buna ilişkin olarak şunları söyledi:

    "Günümüz dünyasında diplomasi, artık sıfırla sonuçlanan oyunlar olarak kalmamalı, karşılıklı yarar ve ortak kazanç sağlamalıdır. Çin, dış politikada Çin ulusunun kökünde yatan uyum, işbirliği, karşılıklı yarar ve ortak kazanç anlayışlarını hep izlemişti ve izleyecektir."

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China