Çinli uzay adamı Zhai Zhigang'ın 27 Eylül 2008 günü yeryüzünden 300 kilometre yükseklikte uzayda yürümeye başlarken söylediği sözleri aktardık. Bu tarihi ânla Zhao Zhigang, uzay yürüyüşü gerçekleştiren ilk Çinli uzay adamı oldu, Çin de Rusya ve ABD'den sonra dünyada uzay yürüyüşü teknolojisine sahip olan üçüncü ülke haline geldi.
Birçok bilim dalını bir arada toplayan insanlı uzay uçuşu teknolojisi, bir ülkenin bilim ve teknoloji alanındaki gücünün bir simgesidir. Füze, uzay aracı, uzaktan kontrol ve haberleşme dahil de olmak üzere yedi büyük sistemden oluşan insanlı uzay uçuşları, dünyada en karmaşık, en geniş kapsamlı ve en riskli çalışma olduğu gibi, en yüksek ve en yoğun teknolojiyi de içeriyor. Çin'in İnsanlı Uzay Uçuşu Projesi Başyönetici Yardımcısı Zhang Jianqi, yüksek bilim ve teknoloji gücü olmadan uzay yürüyüşünün gerçekleştirilmesinin mümkün olamayacağını söyledi. Zhang, şu bilgileri verdi:
"Uzay yürüyüşü için her şeyden önce uzay aracının basıncını düşürme ve yükseltme teknolojisine sahip olunmalı, ardından uzay elbisesi geliştirilmeli, mikroelektronik teknolojisi ile yeni mazemeler elde edilmelidir."
Çin'in insanlı uzay uçuş programında 100 binden fazla bilim ve teknoloji çalışanı ile 100'e yakın araştırma kuruluşu ve işletme yer aldı. Böyle bir çalışma, toplam bilim ve teknoloji çalışanlarının sayısı 500'ün bile altında olan 60 yıl önceki Çin için yalnızca bir hayaldi.
Çin Halk Cumhuriyeti, kurulduğu günden itibaren bilim ve teknolojiye büyük önem vererek bu alanda uzun vadeli bir program hazırladı. Bu program doğrultusunda Çin'in ilk atom bombası 1964'te başarıyla denendi, üç yıl sonra da ilk hidrojen bombası patlaması gerçekleştirildi. 1970'de ise ülkenin ilk uydusu olan "Dongfanghong-1" uzaya başarıyla gönderildi. Bu üç önemli olay, Çin'in bilim, teknoloji ve milli savunma gücünü büyük ölçüde artırarak uluslararası arenadaki yerini pekiştirdiği gibi, uzay çalışmalarına da teknoloji ve insan kaynakları bakımlarından sağlam bir zemin hazırladı.
1978 yılında başlayan reform ve dışa açılma uygulamalarıyla Çin, "Bilim ve teknoloji en önemli üretici güçtür" anlayışını benimseyerek bu alanda bir dizi projeye başladı. Bugün Çin'de bilim ve teknoloji alanında çalışanların sayısı 35 milyonu bulurken, bilimsel ve teknolojik araştırma-geliştirme çalışmalarına her yıl yapılan harcama 300 milyar yuanı aştı. Böylece her yıl elde edilen bilimsel ve teknolojik sonuçların sayısı 20 bini geçti.
Çin Bilim ve Teknoloji Bakanlığı yetkililerinden Mei Yonghong, Çin'in bilim ve teknoloji alanında bugün geldiği noktayı şöyle anlattı:
"Ülkemiz bilim ve teknoloji alanında bugün zengin bir birikime sahip oldu. Dünyada benzeri az görülen kapsamlı bilim sistemimiz ile zengin insan kaynaklarımız var. Çin, bilim ve teknoloji alanında artık dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır."
Ülkenin toplumsal ve ekonomik gelişmesinde her geçen gün daha önemli bir rol oynayan bilim ve teknoloji, Çin insanının yaşamını da gittikçe kolaylaştırıyor. Çinliler, bilimsel ve teknolojik gelişmenin meyvelerinden yararlanırken, ülkenin bu alanda kazandığı başarılardan büyük gurur duyuyor. Bu gurur, insanlı uzay uçuş projesinin gerçekleştirilmesiyle doruğa çıktı. Liu soyadlı bir Beijingli, duygularını şöyle dile getirdi:
"Shenzhou-7'nin uzay uçuşunun başarıyla tamamlanması, ülkemizin uzay çalışmalarında kaydettiği yeni bir ilerlemedir. Tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu büyük başarıdan dolayı kendimizle büyük gurur duyduk."
Uzay çalışmaları alanında önemli atılım gerçekleştiren Çin, bugüne kadar kendi gücüne dayanarak 15 kategoride yaklaşık 50 uydu geliştirerek uzaya gönderdi, geliştirdiği "Changzheng (Uzun Yürüyüş)" taşıyıcı roket serisiyle 70 dolayında yabancı uyduyu başarıyla fırlattı. 1990'lı yılların başlarında başlayan insanlı uzay uçuş programı da şaşırtıcı bir hızla ilerletildi. Çin, 2003, 2005 ve 2008'de üç insanlı uzay uçuşu gerçekleştirdi.
Bunun yanı sıra, Çin, gözünü Ay'a da çevirdi. Ekim 2007'de fırlatılan ilk ay keşfi uydusu "Chang'e-1"in, ay çevresinde bir yıl süren keşif çalışmalarını başarıyla gerçekleştirmesiyle Çin, derin uzayı keşfetme alanında ilk adımını atmış oldu.
Kuruluşunun 60. yılını kutlamaya hazırlanan Çin, bilim ve teknoloji alanında kendisi için daha büyük hedefler belirlemiş durumda. "Shenzhou-7" insanlı uzay aracının baştasarımcısı Zhou Jianping, Çinlilerin uzayda uçma rüyasının gerçekleştirilmesi yönünde bugüne kadar kaydedilen ilerlemelerin yalnızca bir ilk adım olduğu ve ülkenin bilim ve teknoloji davasının da hızlı kalkınmanın eşiğinde bulunduğu görüşünü ifade etti. Zhou şöyle konuştu:
"Uzayı keşfederek insanoğlunun yaşam alanını genişletmek, tüm insanlığın rüyasıdır. İnsanlı uzay çalışmalarını ülkenin ekonomik gücüne ve gelişme hızına uygun bir çerçevede sürdürerek, insanoğlunun uzayda daha uzaklara giderek daha fazla bulgu elde etmesine katkı yapacağız."