Ünlü babaların çocuklarıyla çıktıkları yolculuklarda yaşadıklarını konu alan yapım, toplumda büyük etki yarattı.

    İlk bölümlerde babalarıyla ve tanımadıkları birçok kişiyle beraber vakit geçirmeye zorlanan çocuklar, annelerini isteyerek mızmızlanmaya, ağlamaya başlamışlardı. Sonraki bölümlerde ise çocuklar birbirleriyle arkadaş olurken, daha da önemlisi babaları ile vakit geçirmeye alıştılar.

    Program içinde zaman zaman görüşleri alınan babalar, kendilerinden beklenmedik şekilde duygusal cevaplar verdiler ve izleyicilerin de gözlerini yaşarttılar.

    Ünlü yıldızlar, kimi zaman iş temposunda kaybolarak çocuklarına yeterince vakit ayıramadıklarını, çocukların babalarına aslında ne kadar ihtiyacı olduğunu program sayesinde daha iyi anladıklarını nemli gözlerle aktardılar…

    Belki programın bu kadar izlenmesinin bir nedeni de buydu: Çinli babalar, çocuklarına yaklaşırken nerede hata yaptıklarını; Çinli anneler de eşlerinin varlığının, çocuğun sağlıklı şekilde yetişmesi için ne kadar mühim olduğunu görmek, idrak etmek istiyorlardı…

    Modern hayatta, kent yaşamı içinde çoğu anne ve baba yoğun olarak çalışıyor. İstatistiklere göre, babaların çalışma temposu genelde daha yoğun olduğundan, çocuklar babalarını daha az görebiliyor. Özellikle, kırsal kesimde babasından ayrılmaya mecbur kalan sayısız çocuk var.

    Bu durum, aile içinde annenin yükünü ikiye katladığı gibi, çocuğun yetişmesine de kötü etki ediyor.

    "Baba, nereye gidiyoruz?" modern Çinli aileler için bir kapı açıyor. Programda, annesiz çocuk yetiştirmenin zorlukları net bir şekilde ortaya koyuluyor.

    Şöhretli beş babadan yalnızca biri (Zhang Liang) yemek yapmayı bilirken, diğer babalar, kızlarının saçlarını toplamak gibi en basit vazifelerde bile çuvallayabiliyor.

Küçük yıldızlar doğdu…

    "Baba, nereye gidiyoruz?"daki önemli bir nokta da yapımcı ve yönetmenlerin, babalardan çok çocukları öne çıkartması oldu. Program sayesinde çocuklar, bir anda küçük yıldızlara dönüştüler.

    Bir bölümde, 4 yaşındaki Angela, sokakta kendisini gören çocukların çok ilgisini çekiyordu; parmaklarıyla onu işaret eden çocuklar, "Aa küçük yıldız!" diye seslenirken, Angela'nın yanıtı ise "Ben küçük yıldız değilim, küçük prensesim" şeklindeydi.

    Angela'nın çocuk masumiyetiyle verdiği cevap, anne babasının prensesi olduğunu dile getirmesi de gösteriyordu ki, sevimli kız çocuğu, artık şöhret sahibi biri olduğunu doğal olarak kavrayamıyordu.

    Bu arada, ünlü çocuklar adına Çin'in Twitter'i olarak bilinen Weibo'da açılan hesapların 3 milyonun üzerinde takipçiye ulaştığını da eklemekte fayda var…

Modern ile geleneğin çatışması…

    "Baba, nereye gidiyoruz?" Çinli ailelerin, aile yapısının son yıllarda nasıl değiştiğini, ailenin odak noktasında yaşanan değişimi bize gösteriyor.

    Konfüçyusçu gelenek ve öğretiler, çocukların ebeveynlerine davranış biçimleri üzerinde durur. Diğer bir deyişle, mesele "Nasıl iyi bir evlat olunacağıdır."

    Fakat modern yaşamın getirdiği değişikliği, bir televizyon programı gözler önüne sermiş oldu: Gözler, çocuğun niteliklerinden ziyade, çocuğun yetiştirilme sürecine doğru dönerken, çocuk Çinli ailelerin merkezindeki yerini aldı.

Tek çocuk politikası da etkili

    Bunda, Çin'de 30 küsur yıldır uygulanan tek çocuk politikasının da büyük rolü olduğu yadsınamaz. Tek çocuk sahibi çiftlerin ve büyükanne ile büyükbabaların gözleri, sadece tek çocuğun üzerinde! Tek göz ağrısının nasıl yetiştirileceği ise modern ile gelenekselin çakışması, yer yer de çatışması içinde bir muamma…

    Tabii, dikkatlerin üzerinde toplandığı soru da modern Çin toplumunda çocuğun yetişme sürecinde babanın rolü nedir?

    Çinli modern ebeveynler, Konfüçyusçu bakışın dışına çıkarak, çocuğun tercihlerini dikkate almaya ve onun görüşlerine saygı göstermeye başladı.

    Birçok Çinli anne baba, bilhassa da babalar, "Baba, nereye gidiyoruz?"u izlerken, belki de "Ah işte ben burada yanlış yapmışım!" demiştir.

    Ne olursa olsun, istisnalar haricinde de ortaya koyulan tablo, Çin'deki geleneksel "Erkeğin sözü dışarıda, kadının sözü içeride geçer" anlayışının hâlâ hüküm sürmekte olduğunu gösterdi.

Babalar, sadece övülmüyor; eleştiriliyor da…

    Ünlü isimler, tabii diğer yandan internet üzerinden, forumlarda, sosyal medya sitelerinde mercek altına alındılar. Ekran karşısındakiler, şöhretli babalara her zaman imrenerek bakmış değil elbette: Kimi zaman övgülere mazhar olan babalar, bazı bölümlerdeki davranışlarıyla da eleştirilere uğradılar.

    Mesela aktör Guo Tao, forumlardaki tartışmalarda çocuğuyla iletişim kuramamakla epeyce eleştirildi. İzleyiciler, Guo'yu geleneksel bir baba olarak nitelerken, oğluna karşı çok sert olduğunu dile getirdiler.

    Manken Zhang Liang ise çocuğuyla bir arkadaş gibi ilişki kurması nedeniyle genelde övgü topladı. Şarkıcı, aktör ve ralli yarışçısı Jimmy Lin ise ilk bölümlerde oğlu Kimi'ye karşı yapıcı ve sabır dolu tavırlarıyla övülürken, ilerleyen bölümlerde hayranlarca "şımarık ve disiplinsiz bir çocuk" yetiştirmekle eleştirildi.

(Not: Bu yazılar kaleme alınırken, Gracie Jin'in policymic.com'da ve Sue-Lin Wong'un theatlantic.com'da yayımlanan yazıları ile China Daily ve muhtelif gazetelerde yayımlanan haberlerden/makalelerden istifade edildi.)