CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Gönüller bir olsun...
  2013-09-24 09:37:57  cri

    Gönül, Türkçenin en eski kelimelerinden biri. Yusuf Has Hacip'in Kutadgu Bilig'inde 'köngül' olarak geçşyor. Kaşgarlı Mahmud da kamusunda 'köngül'e yer veriyor ve kalp, akıl olarak tanımlıyor.

    Divan-ı Lügatit Türk'te 'köngül' kelimesinin karşısında şu atasözüne yer verilmiş: Közden yırasa köngülden yeme yırar. Yani, gözden ırak olan, gönülden de ırak olur.

    Gözden ırak olanın gönülden de ırak olması, Türkiye-Çin ilişkilerinin tarihî seyrinde karşılık buluyor. Antik zamanların iki eski komşusu, zaman içinde birbirinden ayrı düşmüş. Araya farklı coğrafyalar, uzun mesafeler girmiş. Gönüller soğumuş. Bugün artık iki halk arasındaki karşılıklı anlayışı güçlendirmek için çok esaslı çalışmalar yapılması gerekiyor.

    Türkiye-Çin İslam Kültür ve Sanat Eserleri Sergisi, iki halkın gönül birliğini sağlaması açısından bu çalışmalardan biri oldu. Sergi vesilesiyle, Türkler 'gönül' kelimesinin doğduğu topraklardaki İslam eserlerini inceleme fırsatı bulurken, Çinliler de Türklerin bu coğrafyadan Anadolu'ya götürdükleri İslam'ın orada estetik açıdan nasıl farklı yorumlandığını gördü.

İkili ilişkilerin manevi boyutu

    Türkiye ile Çin arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkiler belli bir mesafe katetmiş durumda. Ancak bu, ikili ilişkilerin maddi boyutunu oluşturuyor. İşin bir de manevi boyutu var.

    Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Çin Başbakan Yardımcısı Liu Yandong ile görüşmesinde bunu şöyle ifade etti: ''Siyasetçiler, halkların akılları arasında köprü kurarlar, din adamlarıysa halkların kalpleri arasında.''

    Geçtiğimiz hafta düzenlenen Türkiye-Çin İslam Kültür ve Sanat Eserleri Sergisi vesilesiyle, Türk ve Çin halkları arasında çok sağlam bir köprü kuruldu. Tabiri caizse, gönüller bir oldu!

   Çin'in Ningxia Hui Özerk Bölgesi'nin merkezi Yinchuan kentinde düzenlenen sergide, iki ülkenin sahip olduğu İslam kültür eserleri sergilendi.

    Türkler ve Çinliler, İslam'ı kendi karakterlerince algılamış ve tatbik etmiş iki millet. Bunun neticesinde, Çin'e giden İslam, Çinli bir karakter kazanmış ve Türklerin benimsediği İslam ise Türkleşmiş. İşte bu sergi, İslam'ı kendi tarzıyla, mimarisiyle, musikisiyle, diliyle harmanlayan iki medeniyetin buluşması oldu.

    Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı, 11 Eylül Çarşamba günü Beijing'de düzenlenen basın toplantısında, serginin bu açıdan önemi üzerinde durdu:

    ''İki ülkedeki Müslüman halklar da köklü bir tarihe sahip. Türkler İç Asya'da Müslümanlaşmış ve İslam'ı göçleriyle Batı'ya, Anadolu'ya taşımışlar. Ancak zaman içindeki mekan ayrılığı belki bu birlikteliği unutmamıza neden oldu. Tekrar bir araya gelmek, sohbet etmek, bu birlikteliği net bir biçimde ortaya çıkarmış oluyor.''

''Türkler ve Çinliler 'namaz' Araplar 'salat' diyor''

    Prof. Dr. Mehmet Paçacı, İslam yorumu açısından, Çinli Müslümanlar ile Türkler arasındaki yakınlığa bir örnek verdi:

    ''Mesela size bir örnek verebilirim; Araplar namaz ibadeti için salat kelimesini kullanır. Ancak Çin'deki Müslümanlar ve Türkler bu ibadet için namaz kelimesini kullanırlar. Bunu öğrenmek bile heyecan verici bir bilgidir. İslam'ın en temel ibadetine aynı adı vermemiz, ortak tarihimizin bir göstergesidir.''

     Çin Devlet Din İşleri Başkanlığı'ndan Dış İlişkiler Müdürü Guo Wei, aynı basın toplantısında yaptığı konuşmada, iki eski medeniyetin din üzerinden buluşması, ikili ilişkilere güç kattı dedi. Guo Wei, ülkeler arasındaki dostluğun, halkların kardeşliğine dayandığını söyledi.

Yinchuan'da Cuma namazı

    Türkiye-Çin İslam Kültür ve Sanat Eserleri Sergisi öncesinde, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve beraberindeki heyet, Yinchuan'daki Xihuan Camisinde Cuma namazını kıldı. Namazdan önce Kuran tilaveti vardı. Türkiye'den gelen seçkin hafızların okuduğu ayetleri, Çinli cemaat huşu içinde dinledi. Cemaat arasında kadınlar da vardı. Cuma vaazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Çin İslam Derneği Başkanı Hilalüddin Chen Guangyuan verdi.

    Görmez, Cuma vaazına, İslam'ı bu topraklara getirenlere selam olsun diyerek başladı ve Türk halkının selamını Çinli Müslümanlara iletti:

    ''Öncelikle size Türkiye'deki kardeşlerinizden selam getirdim. Onların selamını size iletmekten büyük bir onur duyuyorum.''

    Görmez, konuşmasına, müjdeli bir haberle devam etti:

    ''Kardeşlerim, iki senedir Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, Çin Din İşleri Başkanlığı ve Çin İslam Cemiyeti, işbirliği yaparak, size nasıl birlikte hizmet edeceklerini konuşuyorlar. Her bir kuruluş, bir protokol imzalayarak sizin manevi hayatınıza nasıl hizmet edecekleri konusunda anlaştılar.''

    Çin İslam Cemiyeti Başkanı Chen Guangyuan'ın Çin'deki Müslümanlar için büyük bir şans olduğu söyleyen Mehmet Görmez, ''Allah onun ömrünü uzun etsin'' dedi.

''13 asırdır İslam'ın rahmet mesajını taşıyorsunuz''

    Görmez, 13 asırdır İslam'ın rahmet mesajını bu topraklarda yaşatan Hui Müslümanlarının övünülecek bir iş yaptıklarını söyledi.

    ''Kardeşlerim, kendinizle ve ecdadınızla iftihar edebilirsiniz. Sizler 13 asırdır İslam'ın rahmet mesajını büyük Çin ülkesi içinde yüreklerinizde, evlerinizde devam ettiriyorsunuz. Sizler 13 asırdır inancınızı, ibadetinizi, imanınızı, camilerinizi bu topraklarda onurla ve şerefle yaşatmaya devam ettiniz.''

    Mehmet Görmez, Çinli Müslümanların sadece kendileriyle değil, kendi ülkeleriyle de gurur duymaları gerektiğini söyledi. Avrupa'da Endülüs medeniyetinin izlerinin yok edildiğini ifade eden Görmez, ancak büyük Çin ülkesinde Müslümanlar barış ve huzur içinde yaşamıştır dedi:

    ''Sizler kendi ülkenizle ve vatanınızla da iftihar edebilirsiniz. Zira siz 13 asırdır varlığınızı Çin medeniyeti içinde yaşatmaya devam ettiniz. Dünyanın pek çok yerinde Müslümanlık zalimce yok edilirken sizler barış içinde Çin'de varlığınızı sürdürmeye devam ettiniz. Siz Çin ülkesi içinde Müslümanlığınızı devam ettirdiniz.''

    Mehmet Görmez, Cuma vaazının sonunda Çinli Müslümanlardan bazı isteklerde bulundu. Öncelikle çocuklarınıza iyi dini eğitim veriniz diyen Görmez, Müslümanların, Çin'deki diğer etnik gruplarla iyi geçinmelerini ve davranışlarıyla örnek olmalarını istedi. Görmez, Çinli Müslümanların, Çin'i yükseltmek için ellerinden gelen çabayı göstermeleri gerektiğini kaydetti.

Kutsal emanetlerin fotoğrafları Çin'e geldi

    Mehmet Görmez ve beraberindeki heyet Cuma namazının ardından Ningxia Müzesi'ne geçti ve Türkiye-Çin İslam Kültür ve Sanat Eserleri Sergisi'nin açılışını yaptı. Çinli ve Türk yetkililerin ortak katılımıyla düzenlenen kurdele kesme töreninin ardından, heyet sergiyi gezdi.

    Sergi, genel olarak hat eserlerinden oluştu. Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilen kutsal emanetlerin fotoğrafları da ilgi gördü. Canlı ebru ve hat uygulamaları Çinli ziyaretçilerin ilgi odağıydı.

Muhammed mustafa müzik başlar fonda sürer...

    Aynı akşam Hui Halk Kültür Merkezi'nde tasavvuf müziği, sema ve mehter gösterisi vardı. Gösteride Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e, Ningxia Hui Özerk Bölgesi ÇKP Sekreteri ve diğer protokol konukları eşlik etti.

    Gösteri, Ankara Hacı Bayram Camii imamının Kuran tilavetiyle başladı. Hemen yanımdaki sırada din eğitimi alan Hui kız öğrenciler oturuyordu. Tamamı tesettürlü olan öğrencilerin pür dikkat tilaveti dinlediklerini gördüm. Hacı Bayram Camii imamı Ahmet Karalı'nın tilaveti, Hui öğrencileri mest etmişti. Kuran okunmasının ardından tasavvuf müziği korosu sahne aldı.

    Gösterinin en ilgi çeken bölümleriyse sema ve mehter oldu. Semazenlerin dansları sık sık alkış alırken, mehter takımı salonu coşturdu. Dünyanın en eski askeri orkestralarından biri olan mehteranın ritimlerine Çinli davetliler de eşlik ediyordu. Protokol sırasında oturan Ningxia Hui Özerk Bölgesi Parti Sekreteri, mehteranın çaldığı nerdeyse bütün marşları cep telefonuyla kaydetti...

Özafşar: Sarı Nehir'in çocukları İpek Yolu'nu geleceğe taşımak istiyor

    Sergiyi takip etmek için gittiğimiz Yinchuan'da Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar ile sohbet etme imkanı bulduk. Anadolu'ya taşınan İslam'ın kadim köklerini burada görme imkanımız var diyen Özafşar, bu etkinlikler vesilesiyle Türkiye-Çin ilişkilerinin mayası oluşuyor dedi:

    ''Gerek bizim kültür mirasımızın gerek buradaki mirasın ortak yönleri var. Her şeyden evvel, işbirliği yaptığımız alan tamamen insanî ve spiritüel bir alan. İnsanların psikolojilerinin karşılaştığı, yüreklerini birbirine açtıkları, yaratıcılıklarını ortaya koydukları bir alan olduğu için, bu etkinlikler süresince temasların mayası oluşuyor. İnsanlar birbirini daha iyi anlamaya başlıyor. Süreç içinde edinilmiş bir takım önyargılar varsa, bunlar da ortadan kalkıyor ve benzerliklerimizin fazla olduğunu görüyoruz. Bu anlamda bu etkinlikler çok faydalı olmuştur.''

    Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Özafşar, sergide İslam hümanizminin en ince örnekleri olan Türk hat sanatı çalışmalarının yer aldığını ve bu eserlerin, kadim Çin medeniyetinin incelikleriyle buluştuğunu kaydetti:

    ''Tabi burada farklı etkinlikler var temasların ötesinde, sergi ve performanslar var. Sergide Türk hat sanatının en nadide örnekleri var. Bu hat çalışmalarında, İslam hümanizminin en ince örneklerini görme fırsatı var. Kadim Çin medeniyetinin hikmetinde de insanî bir incelik söz konusudur. Bir anlamda empati yapıldığını düşünüyorlar, bunu insanların gözlerinden okuyabiliyorsunuz. Sanki çok uzun yüzyıllara dayanan bir birlikteliğin neticesinde bu işleri yapıyormuşuz gibi bir algıya sahip oluyoruz. Performanslar için de aynı şeyi söyleyebilirim, gerek dini musiki örneklerinden gerek mehterden çok etkilendiklerini müşahade ettim. Tempo tuttular, içeriğini anlamasalar bile mehterin ritmine eşlik ettiler. Bu, mehterin, onların ruhuna hitap ettiğini gösteriyor.''

    İki kısımdan oluşan serginin bir tarafında Türkiye'den getirilen eserler, diğer tarafında ise Çin'deki İslam eserleri sergilendi. Özafşar, Çin'deki İslam eserlerinin, kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi:

    ''Serginin Çin tarafında İslam medeniyetinin büyüklerine atıflar vardı. Türk dilinin kamusunu oluşturan Kaşgarlı Mahmut vardı. Yine Satuk Buğra Han, bizim İslamlaşma sürecimizin çok önemli bir figürüdür. Sergide bunlara atıflar vardı. Aynı zamanda Çinli Müslümanların yapısıyla ilgili bilgiler var. Sarı Nehir'in çocuklarının, İpek Yolu'nu geleceğe taşıma isteğinin emareleri var. İpek üzerine yazılmış Çince Kuran-ı Kerim'ler var. Sergide bu yüksek medeniyetin işaretlerini görüyoruz.''

    Mehmet Emin Özafşar, sohbetimizin sonunda, Çin'in son yıllarda kendi insanına yönelik iyileştirmelerinin, demokratikleşme ve dini özgürlükler alanındaki atılımlarının, orta uzun vadede Çin'deki Müslümanların kendilerini ifade etmelerine daha çok fırsat tanıyacağını inandığını söyledi. Müşterek çalışmalarımız sürecek diyen Özafşar, iyiliği, güzelliği, dostluğu, sevgiyi, barışı, kardeşliği hep birlikte geleceğe taşımak istiyoruz dedi.

*

    Kolcalı Abdülaziz, İslam üzerinden tesis edilen Türkiye-Çin ilişkilerinde önemli bir figür. 1863 yılında Gulca'da doğan Abdülaziz, 1900'lerin başında İstanbul'a yerleşen Kolcalı Abdülaziz, Enderun'da Arapça öğretmeniydi. İki sene boyunca İkdam gazetesinde yazdı. Bu yazıları daha sonra Çin'de Din-i Mübin-i İslam ve Çin Müslümanları adıyla kitaplaştırıldı. (Mahmud Bey Matbaası, İstanbul 1321)

    Kolcalı Abdülaziz'in kitabının ilk cümlesiyle programımızı bitirelim: ''Çin hükümeti, din-i İslama karşu hürmetkâr bir devlettir.''

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China