Beijing, 20 milyon insan ve 5 milyondan fazla otomobille, tam anlamıyla bir ''modern büyük şehir.'' Alt geçitler, üst geçitler, metro durakları, çevre yolları, örümcek ağı gibi kavşakları dolanan bağlantı yolları, otobüsler, hızlı trenler, bisikletler ve elbette insanlar, insanlar, insanlar...
Beijing'de nüfus, mekân, sayılar, ölçüler, ebatlar büyük. Ama bu, küçüğe göre bir büyüklük değil, büyüğe göre de büyük!
Çin Halk Cumhuriyeti'nin büyük ve kalabalık başkenti Beijing, Bahar Bahramı sırasında bir ''hayalet şehir'' oluyor. Sanki şehirde sokağa çıkma yasağı var. Gün boyu bir yerlere koşturan insanlar, kısa mesafe gidecek yolcu arayan üç tekerlekli bisikletçiler, öğrenciler, torunlarını gezdiren ihtiyarlar, aşıklar, yalnızlar, hiçbiri ortalarda yok. Bütün Beijing halkı, sözleşmiş gibi ortadan kaybolmuş. Aslında sözleşme lafını tırnak içine almamız lazım; çünkü iş bu sözleşmenin adı Bahar Bayramı!
Bahar Bayramı demek, yeni bir yıl demek. Yeni bir yıl, doğanın uyanışıyla başlar. Her ne kadar aklımız Batı ayarlı zaman hesaplarıyla karışsa da, pek çok Doğu kültüründe, ilkbaharın gelişi, yeni yılın başlangıcıdır. Kimisi Nevruz ateşi yakar, üzerinden atlar, kimisi gece boyu havai fişek patlatır. Heyecan aynıdır.
Bahar Bayramı, sadece Çinlilerin heyecanı değil. Çin'in ana kesiminden yayılan bu coşku, ülkenin kuzeybatısına, güneyine, komşu ülkerine uzanır. Hatta dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Çinliler vesilesiyle, bahar bayramı küresel bir şölen haline gelir. Güneş nasıl ki doğudan doğar, artık her yeniliğin, tazeliğin, güzelliğin, baharın kaynağı Doğu'dur!
Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig'in girişinde yazdığı övgü bablarında, bahar mevsimine de iltifat eder. Allah'a ve peygambere övgüyle söze başlayan şair, bahara ve yıldızlara övgüyle beyitlerini sürdürür. Kitabın dördüncü babı bahar mevsimine övgünün yer aldığı beyitlerden oluşur. Bahar, doğaya hayat verip cümle mahlukatı yeni bir yaşama hevesiyle kuşatırken, Yusuf Has Hacip de bu beyitlerde kelimelere hayat vererek, mutluluk veren hakikatlerini bahar rüzgarlarıyla donatır.
Bahar yeli doğudan eserek Çin'in Kuzeybatısına, Kaşgar'a ulaşır. Dünyayı süsleyen bahar rüzgarları, cennet yolunu açar.
Yusuf Has Hacip, baharın gelişini, dünyanın süslenmesi olarak anlatır:
yağız yir yıpar toldı kafur kitip
bezenmek tiler dünya körkin itip
Kafur gitti, yağız yer misk ile doldu
Dünya kendini süsleyerek bezenmek istiyor
Bahar Bayramı, her şeyden önce eve dönmek demektir. Eve dönmek ve aileyle beraber olmak her şeyden önemlidir. Çincede ''you qian mei qian, hui jia guo nian'' diye bir söz var; yani bir anlamda, paran pulun olmasa da, bayramı kutlamak için eve dön!
Bayramda memlekete dönmemenin mazareti olamaz. Gerekirse bütün bir yıl, sadece bayramda sizi memleketinize götürecek tren biletini satın alabilmek için çalışırsınız. Beijing'de yaşayan binlerce göçmen işçinin, yıl içindeki en büyük telaşı da budur. Yemeden içmeden kesilir ama tren biletinden kesilmez!
Bizde de bayramın özü memlekete dönmektir, aileyle beraber olmaktır. Kesilen kurbanlar, ikram edilen şekerler, edilen dualar, hep bir araya gelmek için vesilelerdir. Hele modern zamanlarda, insanlar birbirlerinden o kadar ayrı düşüyorlar ki, eş dostla görüşmek için bayramların önemi ve işlevi daha da artıyor. Fakat uygulamada pek de böyle olmuyor. Ramazan, Kurban gibi uzun bayram tatili dönemlerinde, insanlar memleketlerine dönmektense, mevsimine göre kayağa gitmeyi veya kumsalda güneşlenmeyi tercih ediyor...
Beijing Belediyesi Ulaştırma Birimi'nin verilerine göre, bahar bayramı için memleketlerine dönen 9 milyondan fazla insan, tren istasyonları, otobüs terminalleri ve havaalanlarını kullanarak şehri terketti. Aynı verilere göre, Bahar Bayramı trafiğinin başladığı 26 Ocak gününden beri 5 buçuk milyon kişi Beijing'den ayrıldı. Havaalanlarının giden yolcu bölümlerinde, 2 milyon 700 bin kişinin şehirden ayrıldığı kaydedildi. Şehirler arası otobüsler ise 700 bin insanı Beijing'den uzaklaştırdı...
Bahar Bayramı sırasında Beijing'den ayrılan insanların çoğu aslında şehirde yerleşik bir hayat sürüyor. Çin'in çeşitli eyaletlerinden, çalışmak veya okumak için başkente gelmiş bu insanlar, yıl içinde belki de sadece Bahar Bayramı'nda memleketlerine dönüyor. Şimdi çarpıcı bir istatistik daha verelim: Bayram için Beijing'den ayrılanların sayısı, şehrin toplam nüfusunun yüzde 36'sını oluşturuyor! Bu şu anlama geliyor: Beijing'de yaşayan her 3 kişiden biri, aslen Beijingli değil. Bu insanların bayramı aileleriyle kutlamak için şehirden ayrıldıklarını düşünürseniz, programın başındaki ''hayalet şehir'' adlandırmasının abartma olmadığını anlarsınız.
Şimdiye kadar Beijing özelinde konuştuk, peki ülke genelinde durum nasıl? Bahar Bayramı sırasında ne kadar insan yollara düşüyor?
2010 yapımı ''Eve Son Tren'' (Last Train Home) genç yönetmen Fan Lixing tarafından çekilen ve göçmen işçilerin yaşamını konu alan bir belgesel film.
"Eve Son Tren", 2008 yılının Bahar Bayramı sırasında Guangzhou Tren İstasyonu'nda çekilmiş, "iğne atsanız yere düşmez" bir insan topluluğu görüntüsüyle başlar. Bu görüntü esnasında altyazıyla izleyiciye şu bilgi verilir:
"Çin'de toplam 130 milyon göçmen işçi bulunuyor. Onlar yıl içinde sadece Bahar Bayramı için memleketlerine dönüyor. Bu, dünyadaki en büyük insan göçüdür."