Hava kirliliği ile mücadelede en önemli silah temiz ve yenilenebilir enerji. Bunun yolu da eğitim ve araştırmaya yatırımdan geçiyor.
Bütün dünyada yüksek enerji sağlayan kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı nedeniyle kentleşme ve sanayileşmenin faturası doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vermek oldu.
Geç de olsa şimdi bütün dünyada durum değişiyor. Hem azalan fosil yakıt rezervleri hem doğaya ve insan sağlığına zarar vermeyen enerji üretimi ihtiyacı nedeniyle tüm dünyada yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına yönelim var.
Ülkeler hem yasalarında belirli düzenlemelere giderek hem temiz enerji kullanımını teşvik ederek hem de bu alandaki araştırma geliştirme faaliyetlerine büyük önem vererek yeşil bir gelecek için adım atıyor.
Çin de yenilenebilir enerjiye büyük yatırım yapıyor. Son verilere göre şu an ABD'nin önünde 'yeşil' sektörün en büyük yatırımcısı Çin. Yenilenebilir enerji pazarı geçen yıl 268 milyar dolardı. Çin, bunun yaklaşık 68 milyar ABD dolarını oluşturdu. Çin Başbakanı Wen Jiabao da temiz enerji gelişimini hızlandırmak için politika desteğini sürdüreceklerini açıkladı.
Ama yol uzun ve bu alanda eğitim araştırma büyük önem taşıyor. Çünkü uzun vadeli büyümeyi ancak temiz ve yenilenebilir enerji destekler. Çin'de pekçok üniversite ve araştırma enstitüsünün yenilenebilir enerji projeleri var, ama yeterli değil. Çin bu alanda uzman sayısını arttırmak istiyor. Konu küresel olunca araştırma ve eğitim alanında uluslararası işbirlikleri, paylaşımlar da önem taşıyor.
Çin bu nedenle AB tarafından desteklenen yenilenebilir enerji alanında yüksek lisans programına katıldı. Çin ve AB arasında yenilenebilir enerji alanında işbirliğini güçlendirmek için Çin-AB Enstitüsü (ICARE) kuruldu.
Çin-AB Enstitüsü Temiz ve Yenilenebilir Enerji (ICARE) çalışmaları koordinasyonu için 2010 yılında Avrupa Birliği Delegasyonu tarafından Paris Teknoloji Enstitüsü ile Wuhan'da Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Enstitüsü belirlendi.
Amaç sanayinin yenilenebilir enerji uzmanı ihtiyacı için nitelikli mezunlar üretmek ve yenilenebilir enerji sektöründe çalışan kişilere eğitim vermek. Yenilenebilir enerji üzerine bir araştırma platformu oluşturarak önde gelen Avrupa ve Çinli araştırmacılar arasında bilimsel işbirliğini teşvik de hedeflerden biri.
Enstitüsü Çin-Avrupa yüksek lisans derecesi sunacak her yıl yaklaşık 150 Çinli öğrenci yetiştirilecek. Çinli ICARE öğrenciler için çift Çin-AB derecesi verilecek. Konular güneş, rüzgar ve jeotermal enerji, biyokütle, enerji depolama ve enerji verimliliği...
Universtity World News'in haberine göre proje kapsamında Ocak ayında düzenlenen ICARE ilk mesleki eğitime 10 Çinli şirket katıldı. Gelecek ay ICARE dan ilk 37 master öğrencisi de diplomalarını alacak.
Mesleki eğitim geliştirilecek
Gelişmekte olan ülkelerde üniversite mezunu sayısında patlamalar yaşanıyor. Çin'in 2020 yılında üniversite muzunu sayısının 200 milyona dayanması bekleniyor. Ancak işgücü piyasanının ihtiyaçları açısından kalifiye eleman açığı var. Bunun için de mesleki eğitimin geliştirilmesi gerekiyor.
Bu ihtiyaç doğrultusunda Çin hükümeti meslek okullarının gelişimini desteklemek için daha fazla fon ayıracağını açıkladı. Eğitim Bakanlığı'na göre, 2015 yılına kadar modern bir mesleki eğitim sistemi kurmak için çalışılacak. Resmi rakamlar da yaklaşık 22 milyon kişinin geçen yıl mesleki eğitim aldığını gösteriyor.
Gençler de bu sürecin farkında. Pekin Üniversitesi'nde 2008 yılında Yaşam Bilimleri okuyan Zhou Hao 2010 yılında üniversitenin Sanayi Teknisyenliği bölümüne geçiş yapmış. Teorik eğitim değil elleriyle gerçek ürünler yapmasını sağlayacak bir alan olduğu için tercih ettiğini söylüyor. Ve genç Zhou mezun olduktan sonra daha iyi ve kolay bir iş bulabileceğini düşünüyor.
Kanada'da Çince'ye büyük ilgi
Kanada'da eğitim gören yükseköğretim öğrencileri Çin çalışmalarına yoğun ilgi gösteriyor. Kanada'nın köklü üniversitelerinden British Columbia Üniversitesi'nde Çince dil programına kayıtların beş yıl içinde yüzde 50 oranında artması bekleniyor. Üniversitenin Asya Çalışmaları bölümünde Çin yeni yılı kutlamasında yapılan açıklamaya göre 3 binden fazla öğrenci 4 yıllık Mandarin bölümünde eğitim görüyor ve 2018 yılında bu sayının 4 bin 500'e yükselmesi bekleniyor. Üniversitede dilin yanı sıra Çin tarihi ve edebiyatı da ilgi görüyor. Yeni dersler arasında Çin sineması da yer alacak. Gençlerin değrelendirmesine göre Çince'ye ilgi göstermelerinin temel nedenlerinden biri Çin'in dünya sahnesindeki yükselişi.