OECD'nin 2012 Bir Bakışta Eğitim Raporu açıklandı. Rapora göre 2010 yılında 4,1 milyondan fazla yükseköğretim öğrencisi eğitimlerini vatandaşı oldukları ülke dışında aldı. Ve bu sayı her yıl giderek artıyor.
Yükseköğretim kayıtlarında uluslararası öğrenci sayısının en yüksek olduğu ülkeler Avustralya, Fransa, Almanya, İngiltere ve ABD gibi ülkeler. Yabancı öğrencilerin büyük bölümü Çin başta olmak üzere, Hindistan ve Kore'den geliyor. Asyalı öğrenciler dünya çapında kayıtlı yabancı öğrencilerin yüzde 52'sini temsil ediyor.
Raporda uluslararası öğrencilerin sayısında Çinli öğrencilerin sayısının yüksekliği dikkat çekici. Bu raporun açıklanmasından kısa bir süre önce Çin Eğitim Bakanı da yurt dışında eğitim gören Çinli öğrenci sayısı ve Çin'e eğitim amaçlı gelen yabancı öğrencilerin sayısıyla ilgili bilgiler verdi. Bakan'ın açıklamasına göre, 1978-2011 yılları arasında yurt dışında öğrenim gören öğrencilerin sayısı toplam 2 milyon 240 bin oldu. 2011 yılında, yurtdışında öğrenim gören Çinlilerin sayısı 2010'a göre yüzde 20 arttı.
Yeni açıklanan "Çinli Öğrencilerin Yabancı Ülkelerde Okumasına İlişkin Gelişmeler" başlıklı rapora göre 2011 yılında yabancı ülkelerde okuyan Çinli öğrenci sayısı 339 bin 700'e ulaşarak dünyada birinci sırada yer aldı. Rapora göre, yabancı ülkelerde okuyan Çinli öğrenci sayısı, dünya toplamının yüzde 14'ünü oluşturuyor.
Öte yandan, öğrenimlerini sürdürmek için Çin'e gelen yabancı öğrenci sayısı da artıyor. Bu sayı da 300 bine yükseldi. Geçtiğimiz 34 yılda Çin'e gelen yabancı öğrencilerin toplam sayısı 2 milyon 200 bini buldu.
Çin'in hedefi 2020 yılına kadar Çin'e gelen yabancı öğrenci sayısını 500 bine çıkartmak. Çin hükümeti tarafından sağlanan burstan 23 bin öğrenci yararlandı. Burs alanların sayısının birkaç yıl içinde 50 bine ulaşması hedefleniyor. Bakanlık bu sayıyı arttırmak için daha fazla politika üretmeyi önüne koydu.
Asya-Pasifik yükseköğretim alanı
Uluslararası öğrenci sayısını arttırmak bütün dünya ülkelerinin gündeminde. Her ülke bu büyük pazardan pay alma yarışında. Eylül ayının başında ticaret ve yatırımın serbestleştirilmesi ile bölgesel ekonominin entegrasyonu, tahıl güvenliği ve yenilikçilik gibi konuların ele alındığı Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü (APEC) 20. Liderler Gayriresmi Toplantısı'nın gündemlerinden biri de bu oldu. APEC Zirvesi'nde Asya Pasifik Yükseköğretim Alanı için ilk hamle yapıldı.
University World News internet sitesinin haberine göre zirveye katılan liderler ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi Pasifik ülkelerinin yanı sıra Güney Doğu Asya ülkeleri Hindistan, Çin, Japonya ve Güney Kore'yi içerecek Asya-Pasifik yükseköğretim alanı inşası için yüksek eğitimde işbirliği için çağrı yaptılar.
APEC ülkeleri yükseköğretimde öğrenciler, araştırmacılar ve öğretim sağlayıcılarının hareketliliğinin sağlanmasında işbirliğini geliştirmek için çalışacak. Liderler, Asya Pasifik bölgesinde büyümede yenilikçiliğin temel yürütücüsü eğitimin rolünü, tüm APEC ekonomilerini kazanmak için sınır ötesi eğitim işbirliğinin ilerletilmesi gerektiğini kabul ediyorlar.
Zirveye ev sahipliği yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin normalde ekonomik ve ticari konulara odaklanan toplantılarda APEC ülkelerinin eğitim ve iş konularında ortak hedefler koyması gerektiğini söyledi. Wall Street Journal'da yayınlanan bir yorumda, Putin'in APEC zirvesinde "eğitime özel önem verilmelidir" sözlerine dikkat çekildi. Asya-Pasifik Bölgesi'nde ortak bir eğitim alanı oluşturma fikri ciddi anlamda gelişiyor.
Bu yapıldığı taktirde APEC ülkeleri hem kendi ülkelerinde hem bölge dışında okuyan öğrenci sayısını artıracak, bölgede farklı ülkelerin yurtdışı kampüsleri de artabilecek.
Asya-Pasifik bölgesinde gelişmekte olan ekonomilerin hızla yüksek katma değerli üretim ve yenilik tarafından yönlendirilen bilgi-yoğun sanayi ihtiyacı var. Kaliteli eğitim hizmetlerine geniş bir yelpazede erişimi sağlayan gelişme yolu sürdürülebilir büyüme için kritik bir nokta olarak görülüyor.
APEC bölgesi dünyanın en büyük ihracatçıları ve eğitim hizmetlerinin tüketicilerini içeriyor. Öğrenci akışının kolaylaştırılması, araştırmacılar ve eğitim sağlayıcılarında işlem maliyetlerini düşürmek sınır ötesi eğitim hizmetlerinin önemli ölçüde genişlemesi için fırsatlar sunabilir. Sınır ötesi öğrenci hareketliliğinin arttırılması aynı zamanda bölgesel bağları güçlendirerek bilgi ve beceri transferi yoluyla ekonomik kalkınmayı arttırabilir. Siyasi, ekonomik ve kültürel olarak hızla yükselen Asya açısından önemli bir adım.