CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Halil Çizmeci: "Çinliler yabancılara karşı çok saygılı..."
  2010-06-02 16:20:14  cri

Değerli dinleyiciler, üniversite öğrencisi Halil Çizmeci'yle yaptığımız söyleşinin ikinci bölümüyle karşınızdayız.

CRI- Sosyoloji Bölümünü bitirdikten sonra ne yapmayı planlıyorsunuz?

H.Ç.- Sosyoloji bölümünü seçmeden önce, çok fazla tepki almıştım: "Çin'e geldin, sosyoloji mi okuyacaksın?" diyenler olmuştu. Benzer kaygıyı ben de taşıyordum aslında. Ama Sosyoloji bölümünün ilk senesini bitirdikten sonra, kitapları okuduktan sonra, sosyoloji çok zevkli gelmeye başladı. Üniversitedeki hocadan kaynaklandığını düşünüyorum. Üniversitedeki hoca, dersi çok güzel anlatıyordu ve sınıfta yabancı olduğum için, beni de çok seviyordu. Arada benden örnekler veriyordu. Ben Sosyoloji bölümünü çok sevdim. Sosyoloji, toplumu ilgilendiren bir bilim dalı olduğu için, kendi adıma biraz şanslıydım. Çünkü, Çinlilerle beraber aynı ortamda yaşıyorum. Bu konuyla ilgili olarak birkaç araştırma yaptım. Çin insanının yaşamını gözlemledim: Çinliler bir sorunla karşılaştığı zaman ne yapıyor, Türk insanı ne yapıyor?...

CRI- Ne gibi farklar var, bir örnek verebilir misiniz?

H.Ç.- Türk insanı, herhangi bir sorunda onu hemen atlatmaya, çözmeye çalışır. Bir kitapta okuduğu yerdeki şey aklına gelmez. Onun okuduğu her şey aklında vardır. Onların bir toplamı olarak çözüm üretir, o sorunu çözer. Ama Çinliler öyle değil. Bir sorunla karşılaştığı zaman, " ben, bununla alakalı şu kitapta, şurayı okumuştum, orada şu şekilde vardı, orada beş aşamada çözülüyordu" diye düşünüp, o şekilde yapıyor. Önce birinci aşama, sonra ikinci aşama. Yani pratik yöntemleri çok eksik. Türk insanı bir şeyle karşılaştığı zaman, o kadar rahat ki, hemen çözebilir, kendi kafasından bir çözüm üretebilir. Ama, Çinliler o şekilde değil, yani kafalarında bir şey varsa, o şekilde yapmak zorundalar...

CRI- En fazla dikkat çeken farklılık "pratiklik" mi sizce?

H.Ç.- Mesela, üniversitede öğrenci toplulukları var; öğrencilerin aktivitelerde bulunmak için oluşturdukları gruplar var. Ben, bir tanesinde varım mesela, o grupta bir iş yapılması gerekiyorsa önce iş paylaşımı yapılıyor; iş paylaşımı yapıldıktan sonra, bana düşen görevi ben, yani kendi kafamda o kadar kısa sürede planlıyorum ki, yani pratik olarak sonucu çok rahat bir şekilde, çok hızlı bir şekilde çıkarıyorum. Ama, Çinlilere baktığımızda öyle olmuyor: Eve gidiyor, onun hakkında düşünüyor... Onun için Çinli arkadaşlar, benim sınıfımdaki arkadaşlarımın hepsi Çinli, onlar bazen şaşırıyorlar: "Sen nasıl böyle hemen çabuk yapabiliyorsun, bu kadar hızlı nasıl düşünebiliyorsun?" diye...

CRI- Çin'i tanımak ve öğrenmek için neler yapıyorsunuz? Beijing dışında başka kentlere gittiniz mi?

H.Ç.- Çin'i tanımak için, birincisi Çinli arkadaş ediniyorsunuz. Yani birkaç farklı gruptan Çinli arkadaş ediniyorsun. Üniversiteden, iş hayatından, devlet kademesinde görevli olanlardan, onlarla arkadaşlık kuruyorsunuz. Çin'in, şehirlerine gittim. Shanghai'ya gittim. Zhejiang yani güneydeki bazı eyaletlerini gezdim. Kuzeyde de birkaç şehre gittim. Ayrıca burada birkaç eyalet var. Müslüman eyaleti gibi. Müslüman eyaletine gitmemin nedeni de Çinli olmaları. Hepsi Çinli ama bazıları Müslüman, bazılarıı Hıristiyan. Bunların hepsi Çinli ama davranışları farklı. Onların yaşamını gözlemledim: Nasıl yaşıyorlar, ne yiyorlar, ne içiyorlar?..

CRI- Okuduğunuz bölümle ilgili olarak mı yaptınız bu çalışmaları?

H.Ç.- Evet, kesinlikle. Bunun yanında Müslüman olmayan eyaletlere de gittim. Onlar ne yiyorlar, ne içiyorlar? Onların hayat standartları nasıl? Hayatlarını nasıl yaşıyorlar? Yaşam biçimleri nasıl? Bunları gözlemlemek için, oralara da gittim.

CRI- Çin çok büyük bir ülke ve içinde çok farklı kültürlerden insanları barındırıyor değil mi?

H.Ç.- Kesinlikle çok büyük. Mesela benim, sadece bu yaz Çin'de, gittiğim yerleri kilometre olarak düşünürsek, Türkiye'yi üç kere dolaşmışımdır. Bir yere gidiyorsunuz, 1000–1500 kilometre; oradan başka bir yere geçiyorsunuz 2 bin kilometre. Uçakla gidiyorsunuz, üç saat sürüyor mesela. Buraya bir de trenle gitmeyi düşünseniz en az kırk-kırk beş saat alıyor. Ben, trenle gitmeyi de düşündüm aslında. Çünkü bir toplumu en iyi anlamanın yolu yani bir toplumu anlamak için yapılması gereken en iyi şey, o toplumla beraber yaşamak. Kısa mesafeli yerlere giderken trene bindiğim de oldu. Uzak yerlere uçakla gittim.

CRI- Sizce Çinliler yabancılara nasıl bakıyor?

H.Ç.- Yabancıya, çok saygılı bakıyor. Yabancıyı çok seviyor. Yabancıdan hem korkuyor, hem çok seviyor. Çünkü, bana bir Çinli arkadaşım demişti ki: "Bize, ortaokullarda, liselerde okutulan kitaplarda, yabancılara karşı nasıl davranılması gerektiğini öğretiyorlar" dedi. Bir yabancıyı gördüğünde hiçbir şey demeseler bile gülümsüyorlar...

CRI- Sinirleri alınmış sanki Çinlilerin...

H.Ç.- Kesinlikle. Ben, trafikte motosiklet kullanıyorum. Beijing'in trafiği çok yoğun... Taksiye binseniz bile trafik çok yoğun. Motosikletle giderken o kadar sinirleniyorum ki, aniden sağa gidiyor, sola gidiyor. Hiç tepki falan vermeden direkt oraya sapıyor, buraya sapıyor. Bazen kazalar da yaşıyorum. Yani giderken çok sinirleniyorum, Çinlilerin bu hareketine. Çok yavaş, çok sinirsiz kullanıyorlar. Mesela taksiye biniyorsunuz: O kadar yavaş gidiyor ki, bırakın kırmızı ışığı, yeşil ışık yanarken bile ışığı geçerken yavaş yavaş gidiyor. Sarı ışık gördüğünde direkt duruyor. Bazen sinirleniyorum, acelem varsa soruyorum: "Daha sarı yanmadan niye durdun" diye. "Sarı ışık, durulması gerekiyor, onun için duruyorum." diyor. Hiç şerit değiştirilmemesi gereken yerde şerit değiştiriyorlar ve arkadaki tüm trafiği engelliyorlar. Ön taraf bomboş, arkası araba dolu. Nedeni sadece bu. Arabayı sürüyor, ön tarafta bir beklenti varsa, öyle bekliyor. Öyle arabanın içinde hiç bir şey yapmıyor, tepki vermiyor yani. Sinir duyguları gerçekten alınmış gibi bir şey yani.

CRI- Çin'de üniversite okuyan bir öğrenci olarak, Türkiye'deki eğitim sistemiyle, Çin'deki eğitim sistemini karşılaştırmanızı istesem neler söylersiniz?

H.Ç.- Eğitim sistemi olarak Çin ile Türkiye arasındaki farklar denilirse, Türkiye'de bölüme ağırlık veriliyor. Yani eğer sen sözel bölümdeysen, sözel bölümlere ağırlık veriyorsun, eşit ağırlıksan eşit ağırlık, sayısalsan sayısal. Ama Çin'de ister sayısal ol, ister sözel ol mutlaka her şeyi öğrenmek zorundasın. Mesela, benim bölümüm sözel bir bölüm. Ama bizim iki seneden beri matematik dersimiz var ve basit bir matematik de değil, yani temel matematik değil. Temel matematiğin üstünde bir matematik. Bence, sözel bir bölüm okuyan öğrenci için hiç gerekli bir şey değil. Ama Çin eğitim sistemi bunu gerektiriyor.

CRI- Başka farklılıklar var mı ?

H.Ç.- Üniversitelerin farkı var. Mesela, Türkiye'de bir üniversitede bir sürü bölüm vardır ve o bölümlerden çoğu iyidir. Türkiye'den bir sürü örnek verebiliriz. Çin'e baktığımızda, bizim Türkiye'deki bir enstitü kapasitesinde diyeyim artık, burada bir üniversite olmuş. Mesela, Ormancılık Üniversitesi var burada. Bizim Türkiye'de normalde fakülte tarzında bir şeydir. Alanı daha o kadar büyük değil, öğrencisi de o kadar çok değil. Ama Çin eğitim sisteminde mesela Ormancılık Üniversitesi var, Madencilik Üniversitesi var, Teknoloji Üniversitesi var. Bunlar hep kendi bölümlerinde çalışmışlar. Bizim, Türkiye'de fakülte diyebileceğimiz şeyler, burada üniversite kapasitesinde. Orada daha geniş kapsamlı eğitimler veriyorlar, daha derine iniliyor diye düşünüyorum ben. Mesela, sadece Beijing'de, benim bildiğim kadarıyla enstitü artı üniversite olarak seksen beş tane var. Bizim, Türkiye geneline baktığımızda yüz küsur tane üniversite vardır.

CRI- Çin yemekleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Çin yemeklerini seviyor musunuz?

H.Ç.- Çin yemeklerini, sevmeye başladım. Çünkü yapacak başka bir şey yok. Alışamazsak, aç kalacağız. Ben, şöyle bir çözüm buldum: İlk geldiğimizde birkaç restorana gidiyoruz yemek yemek için. Her restoranda benim, sevdiğim birkaç yemek çeşidi oluyor. Çin yemeği ama benim sevdiğim, benim ağız tadıma uygun Çin yemeği olduğu için, bir sıkıntı çekmiyorum. Burada Türk yemeklerine yakın olan Uygur yemekleri de var.

CRI- En çok hangi yemeklerini seviyorsunuz?

H.Ç.- Mesela, "Jianjiaorousı" var. Biber ile et karışımı bir yemek. Ondan sonra, "Chunjuanr" diye bir börek çeşidi var. Yağın içinde kızartıyorlar. " Yuxiangrousı" var. Mesela, Yuxiangrousıyı bir Türk'e gösterdiğinizde derki; "mutfakta ne kadar artık şey kaldıysa, birleştirmiş, yemek yapmış." İçinde her şey var. Havuçtan tutun, ne bileyim şekerden, biberden, patatesten, etten her şey var yani. Türkiye'de, her şeyin bir çeşidi vardır yani.

CRI- Bir yeme tarzı vardır değil mi?

H.Ç.- Bir yemek çeşidiyle, diğer yemek çeşidi farklıdır. İkisi birbirine karışmaz yani. Ekşiyse ekşi, tatlıysa tatlıdır. Ama burada, hem şekerli hem acılı yemekler var.

CRI- Ama zamanla çok sevilen tatlar oluyor bunlar değil mi?

H.Ç.- Zaman geçtikten sonra, alışıyorsunuz. Mesela ben, Çin'de, sık sık seyahat yapıyorum. Ben, Beijing dışına çıktığımda, yemeklerine alışıyorum yani. Yemek yeme konusunda bir sıkıntı yok ama ben, ekmek yemeden yemeğe alışamadım mesela. Dört sene geçmesine rağmen, ekmek olmadan doymuyorum yani. Çinliler de pilav olmadan doymuyorlar. Ne kadar Çin yemeği yersem yiyeyim, yanında ekmek yemedikten sonra, doyma hissi vermiyor.

CRI- Peki, son olarak Çin'e eğitim görmeye geleceklere önerileriniz neler olacaktır?

H.Ç.- Çin'e eğitim için gelecek önerilerim; bence, kararlarını çabuk versinler. Çünkü Çin, gerçekten yükselen bir güç. Çok büyük bir potansiyel güce sahip. İlerde Çin ve Türkiye arasındaki ilişkilerinde iyileşeceğini ümit ediyorum. Çünkü bu bir kaçınılmaz yani. Çin'de yükseliyor, Türkiye'de yükseliyor, kendi alanlarında. Yani ikisinin de kalkınma hızları gerçekten çok hızlı ve bir de Türkiye'de batı ilmine doymuş o karda çok insan var ki. Mesela bana soruyorlar, " niye Çin'e geldin?" Niye Çin'de okumayı seçtin? Niye Amerika veya İngiltere, Fransa'yı seçmedin?" Diye çok soru geliyor. Yani benim onlara cevabım, Türkiye'de o ülkelerde Avrupa ya da Amerika'da okuyan o kadar çok insan var ki, Türkiye doymuş artık. Ama bir doğuya bakıyorsunuz, yani Çin, Japonya, Kore, Malezya. Bu ülkelerde okuyan Türk sayısına bakıyorsunuz, çok az yani. Belki Malezya ve Japonya'da vardır ama Çin açısından, Çin'de okuyan Türk öğrenci sayısı çok az. Yani buraya geldikten sonra, kendi isteğine bağlı. Hangi bölümde okursa okusun bence, önü açık.

CRI- Halil Bey, vakit ayırdığınız ve sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ediyoruz.

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China