CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
"Affedilebilir, fakat unutulmaz"
  2015-09-01 11:41:39  cri

1. Nanjing Katliam Müzesi'nde John Rabe anısına hazırlanan bölüm

Fotoğrafı, Nanjing'deki Katliam Müzesi'nde çekmiştim. İkinci Dünya Savaşı esnasında Japonların işgal ettiği Nanjing'de bulunan Alman John Rabe'nin günlüklerinden alınan bu cümle, müzede beni en çok etkileyen bölümlerden biri olmuştur: "Affedilebilir, fakat unutulmaz." Sadece bu cümleye bakarak Çin halkının duyarlılığını ve Çin'in tüm dünyada faşizme karşı kazanılan zaferi neden böylesine büyük bir coşkuyla kutladığını sanıyorum anlayabiliriz.

"Nanjing'in iyi adamı" ve Nanjing halkının "Yaşayan Buda" şeklinde tanımladığı John Rabe, Japon işgali sırasında Nazi Partisi'nin bir üyesi ve Siemens'in Nanjing'deki temsilcisi olarak Nanjing'de bulunmaktaydı. Yabancı diplomatların ve arkadaşlarının yardımıyla Nanjing Güvenli Bölgesi'ni kurmayı başarmış, 200 bin Çinli'yi katledilmekten kurtarmıştı. Geriye bıraktığı günlükleri ve belgeleriyle yaşanan trajedinin boyutlarını bir yabancının gözünden görme imkanı tanıdı.

"Kulou Hastanesi'ndeki kadınlara Noel hediyeleri vermeye gittiğimde Dr. Wilson'ın hastalarından birkaçını görme fırsatım oldu. Düşük yaptığı için hastaneye getirilen bir kadının yüzü süngü kesikleriyle doluydu. Bir başka denizci, çenesinden vurulup üzerine benzin dökülerek yakılmış ve bu halde konuşması istenmiş, görünüşe göre bugün içinde ölecek. Zira vücudunun üçte ikisi yanmış durumda. Daha sonra, dün gece hastaneye getirilen cesetleri incelemek üzere morga gittim. Cesetlerden bir tanesinin gözleri yerinden fırlamış, başı tamamen yanmıştı. Yedi yaşlarında bir çocuğun vücudunda ise dört büyük süngü yarası vardı. Belindeki yara, parmak uzunluğundaydı. Hastaneye getirildikten iki gün sonra hiçbir gözyaşı dökmeden hayatını kaybetmişti."

Çin'in Oskar Schindler'ı John Rabe'nin günlüğünden alınan bu satırlar, inkar edilmeye çalışılan gerçeklerin, Nanjing işgalinin katliama dönüştüğünün önemli kanıtlarından biri.

1997'de yayınlanan "The Rape of Nanking" isimli Nanjing Katliamı'nı anlattığı kitabıyla ünlenen ve 2004 yılında intiharla hayatına son veren Iris Chang, Japon işgali döneminde Amerika'ya yerleşmeyi başarmış bir ailenin çocuğu idi. Amerika'nın New Jersey eyaletine bağlı Princeton kentinde dünyaya gelen gazeteci Iris Chang, Nanjing Katliamı ile ilgili İngilizce yazılan ilk kitap olma niteliği taşıyan ve çok satanlar listesinin başına yerleşen kitabında katliama dair şu cümleler yer alıyor:

"...Hitler 6 milyon Yahudiyi öldürdü. Bu katliamlar birkaç sene içinde gerçekleşti. Oysa Nanjing'de katliam sadece birkaç haftada gerçekleştirildi."

2.Japonların işgal esnasında Çinli mahkumları cezalandırmak için kullandığı aletlerden biri

*****

Katliam Müzesi'ni iki yıl evvel gezdiğimde yaşadığım dehşeti, gözyaşlarımı bugün bile unutamam. Başta gördüklerime inanmak istemedim, dünyanın diğer bölgelerinde yapılan katliamlara inanmak istemediğim gibi. Üstelik bu acıları yaşamayan, yabancı topraklardan gelmiş biri olarak olanları tüm kalbimle hissedebilir miydim?

Ne yaparsam yapayım, onlarca askerin tecavüzüne uğrayan, ailesini gözleri önünde kaybeden insanların hissettiklerini anlayamam, yalnızca üzülebilirim. Anlayamadığım bir diğer nokta ise, insanların insanları zevk uğruna öldürmesi...

Müzedeki fotoğraflardan birinde birkaç Japon komutanın, beş dakikada kimin en çok kafayı uçurabileceğine dair girdiği iddia neticesinde ayakları altına aldıkları top misali kafalarla pozları göze çarpıyor. Bir diğer fotoğrafta bedeni olmayan bir baş, ağzında bir dal sigara. Katliam Müzesi, daha birçok insanlıkdışı uygulamayı gözler önüne seriyor. Hatta internette bile birçok belge, fotoğraf ve video arşivine kolayca ulaşabiliyorsunuz.

"Dünyayı fethetmek için, önce Çin'i fethetmeliyiz"

Bunca gözyaşı ve kanın aktığı şehir Nanjing'in sokaklarında yürürken, Sun-Yatsen'in anıt mezarından görülebilen koca şehre bakarken beynimde düşünceler uçuşuyordu. Tüm bu acılar yaşanırken o dönemde 500 milyonluk nüfusuyla dünyanın en kalabalık ve en büyük ülkesi Çin, nasıl oluyordu da bir avuç Japon işgalcinin elinden kurtulamıyor, 14 yıl boyunca taarruz ortasında yaşam mücadelesi veriyordu? Cevap, aslında sorunun kendisi...

1937-1945 yılları arasında vuku bulan Çin-Japon Savaşı başladığı sırada, Japonya ekonomik çalkantılar içerisinde, hızla artan nüfusunu doyurabilmek için yeni kaynak arayışındaydı. Geniş toprakları ve zengin kaynaklarıyla Çin, Japonların Asya'da egemen güç olması için önemli stratejik konumdaydı.

Japonya'da militarist güçlerin sesi yükseldikçe halkın beyni, Japon halkının kutsallığı ve dünyaya egemen olmaya hakları olduğu gibi düşüncelerle yıkanmıştı. Çin işgalini başlatan komutan ve aynı zamanda Japonya'nın 26. Başbakanı Baron Tanaka Giichi'nin Anıları'nda, yönetimin faşist planlarına dair şöyle bir cümle yer alıyor: "Dünyayı fethetmek için, öncelikle Çin'i fethetmeliyiz."

Yine aynı kitapta Japonya'nın dünyaya hakim olma arzusu birkaç aşamada planlanıyor. Öncelikle Çin, kuzeydoğusundaki Mançurya üzerinden fethedilerek Rusya'ya ulaşım kolaylaştırılacak, ardından Çin'in güneydoğusu ve tüm Pasifik ele geçirilerek sıra ABD'ye gelecekti.

Son derece iyi eğitilmiş, kanını vatan için dökmeyi kutsal sayan askerlerden oluşan Japon birlikleri ilk olarak Mançurya'yı ele geçirdi. Mançurya'da yer alan Harbin kenti, Shiro İshii öncülüğündeki 731 Birimi'nin biyolojik deneylerine sahne oldu. Rusların da yoğun olarak yaşadığı bu kentte, binlerce Çinli ve Rus, Japonlar tarafından denek olarak kullanıldı, bu insanlar üzerinde anestezi olmadan organ kesimi gibi deneyler uygulandı, biyolojik silahlar geliştirildi.

Japon İmparatorluğu, sonraki saldırısını güneydoğu kıyı kentlerine düzenledi, Shanghai ve dönemin başkenti Nanjing abluka altına alınarak Çin'in ticari kolları kesildi. Sadece Nanjing'de 300 bin kişi katledilerek, Çin'e büyük bir darbe indirildi. Katliamdan kaçan Çin halkı Chongqing'e sığınarak, varını yoğunu burada yeni bir kent inşa etmeye harcadı. Lakin bir süre sonra kanlarıyla, terleriyle kurdukları bu kent de Japonların hakimiyeti altına girdi.

Kuomintang'ın (KMT-Milliyetçi Partisi) başlattığı 1911 Devrimi'yle kurulan, 1930'larda Komunist Partisi'nin (ÇKP)de ortaya çıkışıyla beraber bir iç savaşla mücadele eden Çin'in dış saldırılara direnecek gücü neredeyse yoktu . En büyük eksikliği birlik olmaktı. Zamanla bu birliği sağlayan Çin, ABD'nin yardımıyla Changsha'da Japon kuvvetleri püskürtmeyi başardı.

Halkını zaferleriyle besleyen faşist güçler, ABD'ye, Çin'e desteği nedeniyle bir nevi haddini bildirmek üzere Pearl Harbor Limanı üzerinden saldırıya geçerek ABD'nin de savaşa katılmasına sebep oldu. Asya'da Japon faşistlerle mücadele devam ederken, Rusya da Alman faşistlerle savaş halindeydi.

Bu trajediden ders aldık mı?

Dünyanın en büyük can ve mal kaybının yaşandığı İkinci Dünya Savaşı, 1945 yılında Japonların teslim olması ve Almanların Ruslara yenilgisiyle sona erdi. Asya'da Kore, Burma, Batı'da Fransa dahil birçok ülkenin yara aldığı bu insanlık trajedisinin unutulmaması, tarihin tekerrür etmemesi için dünyanın değişik yerlerinde Faşizme Karşı Savaş zaferinin 70. yıl kutlamaları düzenlenmekte.

İkinci Dünya Savaşı'nın ana toprakları Çin ise, 12 bin askerle 3 Eylül'de gerçekleştirilecek geçit törenine hazırlanıyor. Dünyanın dört bir yanında açılan müzelerle savaş arşivleri gözler önüne seriliyor. Amaç, yaşanan yıkımlardan ders almak ve aynı acıların tekrar yaşanmaması için uluslararası toplumu bilinçlendirmek.

Peki gerçekten bu trajediden almamız gereken dersi aldık mı, alıyor muyuz, alacak mıyız? Barışla dolu bir yeryüzünde mutlulukla mı yaşıyoruz ya da çocuklarımıza, torunlarımıza güven dolu bir gelecek vaat edebiliyor muyuz? İnsanların topluca öldürülmediği kara parçalarını toplasak kaç kilometrekare eder?

Fotoğraflar ve yazı : Madilet Eda Akyumuk

Yararlanılan kaynaklar : Yale Üniversitesi Çevrim içi Kütüphanesi

http://divinity-adhoc.library.yale.edu/Nanking/index.html

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China