Kervanın en önünde bir Çinli değil, bir yabancı var. Orta yaşın üzerinde, hafif göbekli, takkeli bir tüccar. Güleç yüzlü, çenesi öne doğru sivriliyor, belki de hafif sakallı. Sol ayağını öne atmış, rahat, dimdik, güvenle yürüyor... İşte, İpek Yolu'nun yarattığı tüccar!
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping konuşmalarında her zaman "İpek Yolu Ruhu"nu canlandırmaktan söz ediyor... O ruhu, 19 Ağustos günü Xi'an'daki Batı Çarşısı'na yaptığımız gezi sırasında gördük. Batı Çarşısı, bugünkü haliyle de İpek Yolu'nun hangi "ruh"un üzerinde kurulu olduğunu anlatıyor: Hoşgörü ve güvenli ortam...
1 milyonluk kent
Tarihi İpek Yolu'nun Çin'deki başlangıcında, Chang'an'da (Xi'an) iki çarşı vardı: Batı Çarşısı ve Doğu Çarşısı. Doğu çarşısında yerli mallar satılıyordu. Batı Çarşısı ise çoğunlukla İpek Yolu'ndan gelen yabancı malların satıldığı, aynı zamanda yabancıların yaşadığı bir bölgeydi. Batı Çarşısı'nda yiyeceklerin yanı sıra gem, eyer gibi deri eşyalar, Avrasya'nın dört bir köşesinden değerli taşlar ve mücevherler satılırdı.
Resmi Tang tarihine göre başkent Chang'an'da 300 bin aile ve 1 milyon kişi yaşıyordu. Chang'an'da azımsanmayacak bir yabancı nüfus vardı ve Batı Çarşısı çevresinde yaşarlardı. Bunlar arasında Tang Hanedanlığına teslim olmuş, ya da değişik bölgelerden kaçarak Hanedanlığa sığınmış yabancılar ağırlıktaydı.
Tüccarlar ve gezginler, Batı Çarşısı'nın lokantalarında, şaraphanelerinde eğlenir, mallarını depolara, paralarını banka benzeri merkezlere teslim eder, hanlarda kalırlardı.
Tang Hanedanı'nın yabancılar hukuku
Anlaşmazlıklar mahkemelerde çözülürdü. Bir Çinli ile bir yabancı arasında anlaşmazlık olursa Çin yasaları uygulanırdı. Tang Hanedanı'nın yabancılar hukukuna göre iki yabancı arasında anlaşmazlık çıkarsa, yargılama, yabancılar aynı ülkedense kendi ülkelerinin yasalarına göre yapılır, farklı ülkedense Çin yasalarına göre yapılırdı.
Tang Hanedanı'nın sonunun başlangıcı, 860 yılından sonra ademimerkezi yönetim ve ayaklanmalarla başladı. Ayaklanmalar sırasında aralarında yabancıların, tüccarların ve din adamlarının da bulunduğu binlerce insan katledildi... Bu olay, İpek Yolu'nun da sonunu getirdi. Chang'an'da 881 yılındaki yangında tıka basa dolu dükkanlarla birlikte tam 4 bin mesken de yerle bir oldu.
Kervanın önündeki yabancı
Çin Halk Cumhuriyeti, Batı Çarşısı'nın bulunduğu yere 1987 yılında, taştan oyma bir heykel dikmiş. Kocaman. Bir deve kervanını canlandıran bu heybetli heykel, Tang Hanedanı döneminin hoşgörü ve güvenli ortamının yeniden kurulduğunu müjdeler gibi.
Kervanın en önünde bir Çinli değil, bir yabancı var. Orta yaşın üzerinde, hafif göbekli, takkeli bir tüccar. Güleç yüzlü, çenesi öne doğru sivriliyor, belki de hafif sakallı. Sol ayağını öne atmış, rahat, dimdik, güvenle yürüyor... İşte, İpek Yolu'nun yarattığı tüccar!
Kervanda 6 insan, 14 deve, 2 at ve 3 köpek yer alıyor. İpek, çay ve porselen taşıyarak batıya gidiyorlar. Rehberimiz, heykeldeki insan figürlerinden üçünün Çinli, üçünün Pers olduğunu söylüyor. Ama üç yabancının da tipleri birbirinden farklı.
İkinci sırada, devenin üstünde giden tüccar da bir yabancı. Onun başında konik bir şapka var; belki de Asya'nın güneyinden. Arkasına, Çinli tüccara dönmüş, belli ki bir şey soruyor. İkisinin de yüzü gülüyor... Arkada, yine bir yabancı ile Çinli dostça bakışıyor. En arkadaki Çinli gururla çevresine bakıyor.
Dağ gibi, kaya gibi!
Heykel, Çin Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü'nden Ma Kaihu liderliğinde bir ekip tarafından 1984 yılında tasarlanıp yapılmaya başlamış. Kum renginde bir taş oyma. Taşın bölgeye özgü çok sert bir taş olduğunu belirttiler. Dağ gibi, kaya gibi zeminle bütünleşmiş...
Batı Çarşısı, Tang Hanedanı döneminde dünyanın en büyük ticaret merkezi ve İpek Yolu'nun başlangıcıydı. İpek Yolu'nun Çin'den çıkış kapısı ise o dönem Gansu eyaletinin Yangguan sınır kapısı.
Batı Çarşısı, bugün de büyük bir ticaret merkezi. Geleneksel Çin mimarisiyle yapılmış binalarla modern binalar iç içe, yan yana.
İpek Yolu'nun sonu yok!
Çok modern bir binanın önünde Heykeltıraş Luo Xie'nin bakırdan yapılmış soyut bir heykeli var. Adı "Starting Point of Silk Road" ya da "İpek Yolu'nun Başlangıcı". Bu bir yol, dairesel; başı, sonu yok. Karşıdan bakıyorsunuz, kalbi çağrıştırıyor, yandan bakıyorsunuz dünyayı. Sonunda hep başlanan yere dönülüyor. İlknur başlığı yapıştırıyor: İpek Yolu'nun sonu yok!
Üzerinde tarihi durakların adları var, Changan ortada. Yazılar, desene; desenler yazıya dönüşüyor, Çince, belki Sogdianca... Heykeltıraş, eserinin bir yerine bir deve çanı iliştirmiş!