İmparator Qianlong zamanında Çin'in kuzeybatısında bulunan Xinjiang'da Eperhan adlı güzeller güzeli bir kız yaşarmış.
Alman yazar Patrick Suskind'in "Koku" adlı romanına esin kaynağı olmuş mudur bilinmez, Uygur güzeli Eperhan'ın kokusu da dillere destanmış.
Xinjiang deyince akla ilk gelen imgeler malum; çöl, deve, et, etnik gruplar, onların müzikleri, yemekleri, kıyafetleri ve saire. Ancak bunlar Xinjiang'ı görmeyen birinin de aklına gelebilecek klişeler. Xinjiang'a bu ikinci ziyaretimde, bölgeye dair imgelerime bir yenisini daha ekledim: Lavanta çiçeği ve kokusu.
Lavanta bahçesinde binlerce çiçeğin arasında gezerken, mor renkli lavantanın güzel kokusunun üzerime sinmesini istedim. Belki Eperhan da İli'nin lavanta bahçelerinde çok dolaştığı için, çiçeklerin kokusunu özümsemiştir.
Eperhan'ın kusursuz bedeniyle birleşen lavanta kokusu, onun teninde muhakkak başka bir hal almış olmalı. Bu kendine özgü koku, Eperhan'a Yasak Kent'in kapılarını açmış. Kokusunu mor renkli lavantadan alan Eperhan, Mor Yasak Kent'in kraliçesi olmuş...
Bu efsanenin hatırası İli'deki lavanta bahçesinde yaşatılıyor. İli'de lavanta yetiştiriciliğinin tarihi 1960'lara uzanıyor. Bugün ziyaret ettiğimiz lavanta bahçesi 2011 yılında bingtuan (Xinjiang Üretim ve Yapılandırma Birliği) tarafından kuruldu.
İli, şu an dünyanın üç büyük lavanta üretim merkezinden biri. Diğerleri Fransa'da Provence ve Japonya'da Hokkaido
Lavantalardan elde edilen güzel koku, bir kamu iktisadi teşekkülü olarak Epare adıyla markalaşmış. Kişisel bakım ve güzellik ürünleri üreten Epare, Çin'in çeşitli şehirlerinde 300'den fazla mağazaya sahip.
Lavanta merkezinde bir satış mağazası bulunuyor. Burada çeşit çeşit lavanta kokulu ürünlerin yanı sıra, kuru meyve ve çay da satılıyor.
Bingtuan, Xinjiang'da sosyal istikrara ve ekonomik kalkınmaya destek sağlamakla yetinmiyor, Xinjiang'ın topraklarına rengarenk ve güzel kokulu çiçekler de ekiyor...