CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
"Çin-Türkiye ilişkilerini yeni bir düzeye çıkarmak iki ülkenin de ortak arzusudur."
  2010-10-07 21:29:24  cri

    Çin Başbakanı Wen Jiabao, Ekim başında Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunacak. Ziyaret, 8 yıl aradan sonra Çin Halk Cumhuriyeti'nden Türkiye'ye başbakan düzeyindeki ilk resmi gezi olma özelliği taşıyor. Tarihi önem taşıyan bu ziyaret öncesinde Çin ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerde mevcut durum ve son gelişmeler hakkında Türkiye Cumhuriyeti'nin Beijing Büyükelçisi Sayın Murat Salim Esenli'nin görüşlerini aldık. Şimdi bu söyleşiyi aktarıyoruz.

    CRI: İki ülke arasındaki üst düzey temaslar, son yıllarda gittikçe yoğunlaştı. Buna paralel olarak karşılıklı siyasi güven de artmakta... Sayın Büyükelçi, ülkelerimiz arasındaki siyasi ilişkiler hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz?

    Esenli: Öncelikle bir kere mülâkat teklifiniz için ben teşekkür etmek istiyorum size. China Radio International (Çin Uluslarararası Radyosu) hakikaten iki ülke ilişkilerinin gelişmesi için çok gayretle çalışan bir kurum. Bir kere bize gösterdiğiniz ilgiden ötürü, ben teşekkür etmek istiyorum.

    Evet, özellikle son bir buçuk yılda siyasi ilişkilerin hakikaten çok hızlı bir şekilde yoğunlaştığını görüyoruz ve bundan tabii ki çok mutluluk duyuyoruz. Ben görevimi 21 Mart 2009'da devraldım ve o günden bu yana yaptığımız istatistiklere göre, ―her iki taraf olarak― toplam 86 heyet gidip gelmiş. Cumhurbaşkanımızın Haziran 2009'da Çin'e yaptığı son derece önemli bir devlet ziyareti var. Bu ziyaret şu açıdan önemli: Türkiye Cumhurbaşkanı'nın 14 yıl aradan sonra Çin'e yaptığı bir ziyarettir.

    Bunun dışında tabii, Sağlık Bakanımız, Maliye Bakanımız, Ulaştırma Bakanımız ve Kültür Bakanımız… Onlar Türkiye'den geldiler ve çok önemli görüşmeler yaptılar, Çinli muhataplarıyla çok önemli konular ele aldılar. Aynı şekilde, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu Daimi Komitesi Üyesi Sayın Li Changchun'un Nisan ayında Türkiye ziyareti vardı. Bu ziyaret bizim açımız için büyük önem taşıyor. Sayın Changchun, en üst düzeyde kabul görmüştür. Hem Başbakanımız, hem de Cumhurbaşkanımız ile görüşme fırsatı buldu.

    Bunun ötesinde, Çin Ticaret Bakanı Cheng Deming, Ocak başında ülkemizdeydi. Onun ardından da Sayın Yang Jiechi, Çin Dışişleri Bakanı olarak geldi. Haziran başında Shanghai EXPO'da Türkiye Pavyonu Günü'ydü. Bu sebeple, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Çin'e geldi. Sonra Haziran başında, Orta Asya Güven Artırıcı Önlemler ve İşbirliği Zirvesi için, Çin Devlet Müşaviri Dai Bingguo ülkemize geldi. Bu arada unutulmaması gereken başka bir ziyaret de vardı: Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Ulusal Komitesi Başkan Yardımcısı Li Wuwei ülkemizde son derece yararlı bir ziyarette bulundu. Bunlar, en öne çıkan ziyaretler. Bunların dışında, askeri temaslar ve siyasi temaslar da mevcut.

    Bunların bizim açımızdan şöyle bir önemi var: Her kademede, her alanda en üst düzey yetkililer birbirleriyle görüş alışverişinde bulunuyorlar. Bu görüş alışverişinin ana unsuru da, mevcut ilişkilerimizin nasıl daha hızlı bir şekilde geliştirebileceği (sorusudur). Zaten Cumhurbaşkanımızın Çin'e yapmış olduğu ziyarette, iki ülke liderleri şunu kararlaştırdılar: İlişkilerimizi yeni bir düzeye çıkaralım. Biz de bu karar doğrultusunda hareket ediyoruz.

    Şimdi önümüzde son derece önemli, tarihi önem taşıyan bir ziyaret vardır. O da Çin Başbakanı Sayın Wen Jiabao'nun ülkemize yapacağı ziyarettir. Bu ziyaret, yine tarihi özelliktedir. Sebebine gelince: 8 yıl aradan sonra, Çin Halk Cumhuriyeti'nden Türkiye'ye başbakan düzeyinde ilk ziyarettir. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, meslektaşı Wen Jiabao'yu heyecanla bekliyor.

    Bu ziyaretlerin, ilişkilerimizin kurumsallaşması, halklara yarar sağlaması, yeni ve somut projeleri ortaya çıkarabilmesi için son derece önemli ve gerekli olduğunu düşünüyoruz.

    CRI: Gittikçe yoğunlaşan üst düzey temaslar, ikili ticari ilişkilerin gelişmesine uygun bir zemin hazırladı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, son yıllarda on milyar ABD Doları'nı aştı. Sayın Büyükelçi, iki ülkenin ekonomi ve ticaret alanlarındaki işbirliği konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz? Türkiye'nin, bu alanlardaki işbirliğini geliştirmek için alacağı aktif tedbirler hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

    Esenli: Evet, haklısınız. Son yıllarda iki ülke arasındaki ticaret hacminde ciddi bir büyüme olmuş. Ben görevi devraldığımda, iki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi 17 milyar ABD Doları dizeyindeydi. Tabii, 2008 yılı rakamlarına baktım da bunu söylüyorum. 2008 yılının ilk başı, iyi bir yıldı. Son dönem, küresel ekonomik kriz nedeniyle ekonominin yavaş yavaş küçülmeye başladığı ve ticaret hacminin bundan etkilendiği bir dönem oldu. Ama ne olursa olsun, biz 2008'i önemli bir yıl olarak görüyoruz. Çünkü hakikaten 2008 yılı ticaret hacminin en yüksek noktaya çıktığı bir dönemdi.

    Sonradan 2009 yılında, ―yine küresel ekonomik krizin çok yoğun olduğu ve çok yoğun olarak yaşandığı bir yıl olmasına rağmen― ülkemiz ihracatta çok ciddi bir artış kaydetmeye başladı. 2009 yılı itibariyle ―yani benim göreve geldiğim yıl― hakikaten çok yoğun çabalar sarf etmiştik. Bu arada biz Çin Halk Cumhuriyeti'nin desteğini de gördük. Yani, bazen bir ülkenin tek başına çaba sarf etmesi yeterli değil. Çin Halk Cumhuriyeti, hakikaten bizim çabalarımıza da yardımcı oldu. Alım heyetleri kanalıyla, çeşitli şirketlerin yaptığı işbirliği kanalıyla… Bugünkü duruma baktığımızda, tabii ticaret hacmi küçüldü; 2009 yılında, bu 14 milyar dolara düştü.

    Fakat bizim açımızdan şöyle olumlu gelişme bir oldu: Önceki yıllarla kıyaslanma yaptığımızda, 2009 yılında bir sattık, 7.8 aldık. Yani, böylece aradaki farkın biraz biraz kapanmaya başladığını gördük. Bundan da memnuniyet duyuyoruz. Bugün, geldiğimiz nokta ise bizi daha da cesaretlendiriyor. Çünkü bu ay itibariyle, Çin Halk Cumhuriyeti'ne yaptığımız ihracat, 1.6 milyar doları geçti. Bu sayı, bizim geçen yıl yaptığımız toplam ihracata eşittir. Yani, bugünkü rakamlarla devam edebildiğimiz takdirde, biz 2010 yılında Çin Halk Cumhuriyeti'ne iki milyar dolarlık ihracat yapmış olmayı bekliyoruz. O da bizi sevindiriyor. Ümit ediyoruz ki, bu farkı kapayacağız. 2010 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin yine 17 milyar dolar civarında olmasını bekliyoruz.

    Sayın Devlet Bakanımız Zafer Çağlayan'ın daha önce Çin'e yaptığı ziyaret sırasında söylediği gibi, biz Çin'i bu konuda bir tehdit olarak değil, tam aksine bir fırsat olarak görmeliyiz ve görmek için gayret sarf etmeliyiz. Biz de işadamlarımızı bu yönde teşvik etmiştik ve işadamlarımızın artık Çin'e bir tehdit değil, bir fırsat olarak bakmaya başladıklarını, ortak işbirliği alanlarını araştırdıklarını görüyoruz.

    Şimdi aradaki farkı ne kadar süratle kapayacağımızı kesinleştiremiyoruz. Ama ne olursa olsun, mücadele etmeye devam edeceğiz. Başka ekonomik araçlarla bunu halledebiliriz, diye düşünüyoruz. Bu araçların başında tabii, Çin Halk Cumhuriyeti'nden ülkemize yatırım çekmek geliyor. Çin Halk Cumhuriyeti ile üçüncü ülkelerde altyapı projelerine girmek de bu ekonomik araçlardan biri. Türkiye'de yapılacak altyapı projelerinde Çin'in bize piyasa değerlerinden daha makul oranlarda finansman sağlaması, başka bir yöntem. Ümit ediyoruz ki, kısa zamanda bunlar rayına oturtur, bu farkı da kapatırız. Çünkü fark kapandıkça, iki ülkenin birbirlerine bakışı da değişecek. Bu da yeni imkânları beraberinde getirecektir, diye düşünüyoruz.

    CRI: Siyasi ve ekonomik ilişkilerde olduğu gibi, iki ülke arasındaki kültür değişimi de her geçen gün daha da artmaktadır. Kültür, medya, turizm ve spor gibi alanlardaki işbirliği yoğunlaşmaktadır. Bu konudaki görüşünüzü söyler misiniz?

    Esenli: Tabii ki, iki ülke aslındaki ilişkilerde kültür bence en önemli boyutlardan birini oluşturuyor. Çünkü işadamları, ekonomi boyutuyla ilgileniyorlar, ticaret boyutuyla ilgileniyorlar. Biz diplomatlar her konuyla ilgileniyoruz, görevimizin tanımı itibariyle. Fakat kültür dediğimiz anda, ilişkilerimizi, insandan insana bağlantıya dönüştürüyoruz ve hakikaten ilişkilerin mutlaka halklara mal olması, o ilişkilerin geleceğiyle ilgili çok önemli bir unsuru mutlaka bünyesinde barındırıyor. Çünkü halklar birbirlerini iyi tanılarsa, halklar birbirlerini severlerse, o zaman ilişkiler o doğrultuda hızla ilerliyor.

    Şimdi, kültür konusuna gelmeden önce, bence fiziki olarak birbirlerinden uzak iki ülke gibi gözüken Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye'nin esas itibariyle birbirleriyle ne kadar çok ortak noktası olduğunu her fırsatta göstermemiz gerekiyor. Çünkü Türk insanı, M.S. 800'lerden başlayarak bu topraklardan Batı'ya göç etmiş. Türk insanının aslında Çin Halk Cumhuriyeti'nde lisan öğrenip, Çinceyi öğrenip Çin kaynaklarından bu ülkeyi tanıması bence çok kritik… Türk insanı Çinceyi daha iyi öğrenirse, o zaman Çin kaynaklarından yaptığı araştırmadan şunu görecek: Türkçe ve Türk kavmiyle ilgili ilk bağlantılar ve referanslar, Çin yıllıklarında yer alıyor. O zaman anlaşılıyor ki, iki değişik kültür ve insan, birbirleriyle uzun zamandır iletişim içerisinde. Sonra zamanla, bizim göçümüzle İpek Yolu bir bağlantı olarak devam etmiş, önemli rol oynamış.

    Bu bağlamda, İpek Yolu'nun bize sağladığı başka bir avantaj daha var: Ticaretimiz devam etmiş. Biz, Çin'den önemli ölçüde porselen almışız. Bugün Çinli dostlarımız İstanbul'a geldiklerinde, Topkapı Sarayı'nda sırf Çin porselenlerine ayrılmış bir bölüm bulabilirler. Şimdi o bölüm bir restorasyon geçiriyormuş. Daha iyi bir sunum için üzerinde çalışılıyor. Ama bunu gelip gördüklerinde çok şaşıracaklardır ve mutlu olacaklardır. Bu porselenlerin Türkiye'ye, Osmanlı İmparatorluğu'na gelişi, tamamen bir ticari aktivitenin bir sonucu… Hâlbuki bu ülkede bir sürü değerli parça çeşitli sebeplerle bazı kötü niyetli insanlar tarafından ya çalınmış ya kanunsuz şekilde ülke dışına çıkarılmış. Ama bizdeki porselenlerin hikâyesi, çok daha dostane, çok daha iki ülke ilişkilerinin o dönemdeki seviyesini ve yoğunluğunu gösterecek durumda. Bu gibi konular var. Kültürel bağlantı dediğimiz zaman, bunlar bizim ilişkilerimizi pekiştirecek…

    Son dönemde Çin Halk Cumhuriyeti'nden Türkiye'ye yönelik tanıtım bağlamındaki faaliyetlerde artış görüyoruz ve bundan memnuniyet duyuyoruz. Aynı şekilde Türkiye'den de klasik sanatlarda ileri gelen sanatçılarımız, en son Shanghai'daki sanat fuarına katıldılar. Pekin'deki sanat müzesinde Pekin Bienali yapıldı. Ona katılan sanatçılarımız oldu. Hepsinde de enteresan eserler sergilenmekte. Çok da olumlu tepkiler aldılar. Bunlardan tabii mutluluk duyuyoruz.

    Ayrıca, bir EXPO bağlantımız var. EXPO açısından da çok mutluluk duyuyoruz. Bir kere öncelikle EXPO'ya gelen insan sayısı, Çin Halk Cumhuriyeti'nin koyduğu hedefe oldukça yaklaştı. Belki o hedefi bile geçecek. EXPO parkına giren insanların yüzde 10'u ile 11'i, bizim pavyonumuzu ziyaret ediyor. Yaptığımız hesaplara göre, 6 milyon noktasını aşmış bulunuyoruz. Bizim açımızdan burası kültürel olarak önemli bir tanıtma fırsatıydı. Bundan yararlanmış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ayrıca, sadece pavyonun içi ve dışı, gıdayla ilgili sunumlar ve çeşitli kültürel aktivitelerin dışında veya eserlerin dışında, yürütülmüş hakikaten çok güzel müzik performansları, dans performansları oluyor.

    Şimdi yaklaşmakta olan Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 61. yıldönümü münasebetiyle Türkiye'den çok büyük ve eski, tarihi askeri bandomuz olan Mehter Takımı gelecek. Bundan önce de önemli dans grupları geldi. Bunlardan bir tanesi, Anadolu Ateşi'ydi. Sayın Kültür Bakanımız da bunu izleme fırsatını buldu. Ben İzmir Günü'nde gittiğimde, İzmir'den de Ege Üniversitesi öğrencilerinden oluşan çok güzel bir folk ekibinin performansı gördüm. Bunlar, benim görebildiğim. Pekin-Shanghai arasında mekik dokuyoruz, ama hepsini görme fırsatı bulamıyorum. Benim aldığım haberlere göre, her türlü sanatçılarımızın hepsi çok başarılı performans göstermiş. Tabii, bundan çok mutlu oluyoruz. Bu da, yine bizi birbirimize yaklaştıracak unsurların başında geliyor.

    Bunun ötesinde, turizme biraz ağırlık vermemiz gerekiyor. Daha çok Çinli turisti ülkemize bekliyoruz. Rakamlar şimdi 70 bin civarında. Ama iki ülkenin potansiyelini pek yansıtmıyor. Ayrıca, Türk Hava Yolları'nın çok önemli bağlantıları var. İnşallah, en kısa zamanda Shanghai'dan İstanbul'a uçuşlar 7'ye, İstanbul'dan Pekin'e uçuşlar 7'ye çıkacak. Guangzhou'ya yine 7 (uçuş) kondu. Hong Kong'a zaten 4 (uçuş) var. Bu sayede, iki ülke insanı birbirlerine daha yaklaşacak, birbirlerini daha iyi tanıyacak, diye düşünüyorum.

    CRI: 2011 yılında, Çin-Türkiye diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 40. yıldönümü kutlanacak. Türkiye'nin bu konudaki hazırlılıklarını bize biraz tanıtır mısınız? Bu arada, iki ülke arasındaki ilişkilerinin geleceğiyle ilgili görüşlerinizi bize aktarabilir misiniz?

    Esenli: Tabii, memnuniyetle… 2011 yılı, belirttiğiniz gibi, ikili ilişkilerin kuruluşunun 40. yılı olacak. İlişkilerin 40. yılı olması, tabii bize yeni bir ivme veriyor. Ancak tek başına 40. yılla hesaplamıyoruz. Bunun ötesinde bazı planlarımız var. 2012 yılını, Çin Halk Cumhuriyeti'nin tanıtımı açısından Türkiye'de Çin Yılı, 2013 yılını da Türkiye'nin Çin'de tanıtımı açısından Çin'de Türkiye Yılı olarak belirledik. Böylece, önümüzde bizim birbirimizi daha iyi tanımak için neler yaptığımızı, ne noktaya geldiğimizi daha iyi anlatabileceğimiz çeşitli platformların oluşacağı bir döneme doğru ilerliyoruz. Bu üç yıllık dönemi, yine daha önceki sorularınızda da belirttiğim gibi, iki ülke insanın birbirlerini daha iyi anlaması ve daha iyi tanıması için bir vesile olarak görüyoruz.

    40. yılda hem siyasi olarak bazı aktiviteler olacak, hem çeşitli ekonomik aktiviteler var. Bunun dışında, tanıtıma yönelik kültürel faaliyetler öngörülmekte. Bu bağlamda, sivil toplum örgütlerine de görevler düşüyor. Biz, özellikle akademik çevrelerin birbirleriyle daha fazla aktivite yapmasını, daha fazla iletişime girmesini istiyoruz. Çünkü her iki tarafın da ortak noktası şudur: Türkiye de, Çin Halk Cumhuriyeti de gelişme yolunda ülkeler ve iki ülke de 2010 yılı itibariyle birbirlerine çok yakın bir büyüme yakaladılar. Çin Halk Cumhuriyeti birinci sırada, yüzde 11 için üstünde, biz de yüzde 11'le Çin'den sonraki ikinci en hızlı büyüyen gelişme yolundaki ülkeyiz. İkinci husus, Çin Halk Cumhuriyeti'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihlerine baktığımızda, her iki ülkenin de benzer sınavlara karşı mücadeleler vermiş olduklarını görüyoruz. Ümit ediyoruz ki, Sayın Başbakan Wen Jiabao'nun ülkemize yapacağı ziyaret de bu yeni gelişime, Cumhurbaşkanlarımızın, Devlet Başkanlarımızın verdiği kararlar doğrultusunda bir ivme teşkil eder.

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China