CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Çatalhöyük'ten Shanghai'a
  2010-06-06 16:03:23  cri

Türkiye Pavyonu

İsveç Pavyonu

 

    MÖ 7500 yıllarına tarihlenen Çatalhöyük insanoğlunun kentleşme sürecinde bir başlangıcı temsil ediyorsa, MS 2010 yılında Shanghai da bugününü ve geleceğini simgeliyor.

    Anadolu'nun orta kesimlerinin güneyinde başlayan tarihsel bir gelişmenin bugün vardığı nokta ve gelecekte geçmeye hazırlandığı duraklar, Çin'in doğu kesimlerinin güneyindeki Shanghai'da görülebilir. Geçmişte küçük bir balıkçı köyü olan Shanghai bugün bin gökdelenin bulunduğu ve üç bin tanesinin de yapım aşamasında olduğu büyük bir metropol. Yani Shanghai'ın kendisi de kentleşme sürecinin bütün evrelerini tarihinde barındıran bir yerleşim yeri. O nedenle, artık çoğunluğu kentlerde oturan insanoğlunun yarınına bir ayna tutmak için düşünülebilecek en ideal yerlerden biri. Zaten "Kent yaşamı daha da güzelleştirir" temalı Expo'yu düzenleme hakkı o yüzden Shanghai'a verilmiş.

    Uygarlık tarihinin erken aşamalarına sahne olmuş ülkeler, Expo'daki pavyonlarında, tarihsel geçmişlerindeki kentsel gelişmeye vurgu yaparken, geleceğe de bir bakış atmamızı sağlamaya özen göstermişler. Uygarlık kervanına geç katılmakla birlikte sanayi devrimiyle atılım yapan "kalkınmış" diyebileceğimiz kimi ülkelerse özellikle kentsel yoğunlaşma alanlarının olumsuzluklarından kurtulmaya yarayacak teknolojilere dikkat çekmeye öncelik veriyor. Bu pavyonlarda sergilenen vizyonlara bakılacak olursa, insanlığı yakın gelecekte doğal çevreyle uyum içinde yaşayabileceği yemyeşil ufuklar bekliyor. Kalkınmakta olan ülkelerin yakın geleceğini düşününce çoğu için pek umutlanamasam da, bu "yeşil teknoloji" vaadinin gene de insanın yüreğinde hoş titreşimler uyandırdığını inkâr edemeyeceğim.

    "Uygarlık tarihinin erken aşamalarına sahne olmuş ülkeler" deyince, tabii Türkiye ilk akla gelenlerden biri. Zaten Türk pavyonu, 9 bin 500 yıllık Çatalhöyük'ten esinlenerek düzenlenmiş. Dış cephesi Çatalhöyük'teki bir evde bulunan duvar fresklerinin yorumlanmasıyla oluşturulmuş.

    Pavyonun içindeki temalı ziyaret alanı da, başı tarihin derinliklerinde, sonu geleceğin ufuklarında olacak şekilde tasarlanmış. Ama tarih Çatalhöyük'le başlamıyor. Gerçi bir yerleşim alanı değil, ama Anadolu topraklarında meğer ondan da eskisi varmış.

    Ben bunu ilk kez Shanghai'daki Türkiye pavyonunda öğrendim: Şanlıurfa'ya 20 km mesafede, Örencik Köyü yakınlarında, Göbekli Tepe denen yerde bazı mimari kalıntılar bulunmuş, Tapınma amaçlı bir tören mekânı olan Göbekli Tepe'den çıkarılan dikilitaşlar MÖ 10 bin 500 yılına tarihleniyor. 12 bin 500 yıllık bu buluntuların kopyaları ziyaret alanının hemen başında yer alıyor. Yurdumun bu kadar uzun bir uygarlık geçmişine sahip olması beni ne kadar gururlandırdıysa, kendileri de köklü bir tarihin mirasçıları olan Çinli ziyaretçilerin yoğun ilgisi de o kadar sevindirdi. Ancak kendileri tarih bilincine sahip olanlar, kendi tarihsel geçmişlerine saygı duyanlar, başkalarının geçmişine böylesine sahici bir merakla bakabilir.

    Temalı ziyaret alanını aslında üç bölüm olarak düşünebiliriz. İlk bölümde Göbekli Tepe ve Çatalhöyük'ten başlatılan tarihimizin, Hititler ve Osmanlı'nın da dâhil olduğu belli başlı aşamaları simgesel olarak sergilenip Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar getiriliyor. Bundan sonra yuvarlak bir platforma çıkılıyor. Bu alanın duvarlarına dokuz projeksiyon cihazıyla yansıtılan 360 derecelik panaromik İstanbul görüntüleri gerçekten izlenmeye değer. Shanghai ile İstanbul 1989'da kardeş olmuşlar. O yüzden zaten pek yabancı bir yerde sayılmazdım, ama insanın kendini birden bire kendi kentinin ortasında buluvermesi, kardeş evinde bile kendi evinin bambaşka olduğunu düşündürüyor. İstemeye istemeye indiğimiz bu platformdan sonra, İstanbul'un geleceğiyle ilgili bazı tasarımlar sergileniyor.

    Temalı ziyaret alanından çıkınca gelinen bölümde ise konukları ilginç sürprizler bekliyor. Burada en çok ziyaretçinin toplandığı yere bakınca orada dondurmacı olduğunu fark ediyorum. Ancak bir Maraş dondurmacısının sahip olabileceği el becerileriyle türlü oyunlar sergileyip konuklarla şakalaşan dondurma ustası Alihan Tanrıverdi, büyük ilgi topluyor. Çinlilerle İngilizce konuşan dondurmacı Mehmet Tekbıyık'ın kendine özgü aksanıyla "ayskrim" demesi ise başlı başına bir sempati kaynağı oluşturuyor.

    Bu bölümde konukların birikerek kalabalık oluşturduğu bir başka noktaya yönelince, kitre teknesi başında, elinde fırçasıyla genç bir ebru sanatçısı görüyorum. Ziyaretçiler, ebru sanatçısı Murat Elhan'ı dikkatle izliyor. Ankara'dan gelen Elhan o eşiz motifleri büyük bir beceriyle oluştururken ziyaretçilerden bilgi almak isteyenler de oluyor. Pavyonda görevli, Çince bilen Türk gençleri çevirmenlik yaparak halklar arasındaki kültür alışverişine katkıda bulunuyor. Hemen yanı başındaki masada oturan hattat Aydın Köse de elinde hat kalemi, dikkatle çalışırken yoğun bir ilgiyle izleniyor. Çin'de de kökü eskilere giden bir hat sanatı olduğu için, Türk hattatın çalışması dikkat çekiyor. Ziyaretçiler çeşitli sorularla ilgilerini belli ediyor. Sanatçılar ellerindeki işi bitirince, sanatın değerini bilen konuklar tarafından alkışlanıyor. Sanatçılar, takdir edilmekten memnun…

    Biraz ötede ise ziyaretçilerin hatıra eşya alabileceği bir tezgâh var. Türkiye'ye özgü motiflerle süsenmiş anahtarlık, nazar boncuğu, kolye, bilezik gibi eşyalar epey rağbet görüyor.

    Bu alanda ziyaretçilerin toplandığı çeşitli noktalardan söz ettim, ama araların tenha olduğu sanılmasın. Gerek temalı ziyaret alanı, gerekse özel becerilerin sergilendiği bölge günün büyük bölümünde "tıklım tıklım" deyimini hak edecek kadar kalabalık oluyor. İnsanların toplaştığı noktalarda ise ziyaretçiler ayak parmakları üzerinde yükselip birbirlerinin omuzları üzerinden sanatçıyı izliyor. Hele hafta sonları kalabalık iyice artıyor. Çin koşullarında pahalı sayılabilecek bir fiyatla İskender kebabının da dâhil olduğu bir mönü sunan restoran ise Türkiye'de revaçta bir lokantanın öğle zamanı yoğunluğundaki kadar müşteri topluyor. Muzaffer Kuzey yönetimindeki yemek ekibi, Çinli ve başka uluslardan ziyaretçilere Türk mutfağından bir kesit sunuyor.

    Türk pavyonunun bu kadar ziyaretçi çekmesinin en önemli nedeni ustaca tasarlanıp çok iyi işletilmesi… Bu konuda Zaragoza başarısıyla kendini kanıtlamış olan emekli büyükelçilerimizden Sencar Özsoy'un genel komiserliğindeki ve Hasan Tunçağ'ın proje müdürlüğündeki ekip, Türkiye pavyonunun en çok ziyaret edilen beş-altı pavyon arasında yer almasını sağlamış. Üstelik Türkiye pavyonunun alanı başa güreşen rakiplerinden daha ufak… Örneğin Fransa pavyonunun alanı altı bin metrekare iken Türkiye pavyonu 2 bin metrekare üzerine kurulmuş. Öyle bir istatistik yapılmamış, ama bu fark dikkate alınırsa, Türkiye pavyonu belki de metrekare başına düşen ziyaretçi bakımından en çok rağbet gören pavyondur.

    Keşke bu planlı ve sistemli çalışmayı her alanda görebilsek… Özellikle kentleşmede.

    Plansız kentleşme bugün dünyanın kimi kentlerinde yaşayanları zaman zaman çileden çıkaracak bir karmaşayı da beraberinde getirdi. Ama kentlerin gelişmesinin insan yaşamını güzelleştiren bir yönü olduğunu da gözden uzak tutmamak gerek. Arapçada uygarlık anlamına gelen "medeniyet", kent demek olan "medine" sözcüğünden türemiş. Batı dillerinde aynı anlamda kullanılan "civilisation" sözcüğü de Latince "civitas", yani kent sözünden geliyor. Kavramların kökeninin de yansıttığı gibi, uygarlık ile kentleşme yakından ilişkili.

    İnsan uygarlığının birçok sorunları olduğu doğru… Ama bunlardan önemlice bir bölümü, kentler güzelleştikçe çözülebilecek. Shanghai Expo'yu ziyaret edince ben ana serginin temasını "Kent güzelleştikçe, yaşam da güzelleşir" olarak anladım. MÖ 7 bin 500'den MS 2010'a, Çatalhöyük'ten Shanghai'a uzanan tarih bize bunu öğretiyor.

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China