Xinjiang'da yaşayan farklı etnik gruplardan insanların sütlü çay içme alışkanlığının başlıca nedeni, bölgede etin çok fazla, sebzenin ise çok az yenilmesinden dolayı sütlü çayla sindirimi kolaylaştırma ihtiyacıdır. Bunun yanı sıra, sütlü çay, soğuk kış günlerinde insanların üşümemesini, yazın da vücuttaki hararetin ve susuzluğun giderilmesini sağlar. Üçüncü olarak geniş bir coğrafyayı kapsayan Xinjiang'daki yerleşim merkezleri arasında mesafenin uzak olması nedeniyle yolculuğa çıkan biri, yolda içecek bulmakta zorlanır, bu nedenle evden çıkmadan önce bol miktarda sütlü çay içerek hem susuzluğu önleyebilir, hem de kolay kolay acıkmaz. Bir de sütlü çayın lezzetine doyulmaz.
Hayvancılıkla geçinen Xinjiang'daki vatandaşlar, genellikle yalnızca akşam yemeği yer, gündüz yemek yerine yanlarına aldıkları basit mutfak malzemeleriyle hazırlanan sütlü çay içer. Xinjianglılar, çayı bir defada terleyinceye kadar bol miktarda içer. Çay içilirken, yanında kavrulmuş pirinç, tereyağı, peynir, nan ve et de yenilir.
Sütlü çayda inek veya koyun sütü kullanılır. Farklı etnik gruplardan vatandaşlar sütlü çay için farklı çay çeşitleri kullanır, farklı demleme yöntemi uygular. Ancak yöntemi ve malzemesi ne olursa olsun, sütlü çay her zaman lezzetli olur. Sütlü çay hazırlanırken, önce çay kaynatılır, ardından içine taze süt konulur ve karıştırılır. Çay hazırlanınca çay yaprakları alınır.
Sütlü çay, genellikle tuzlu içilir, bardaklarda değil, kaselerde servise sunulur. Bazı yörelerde yaşayan Kazaklar, kışın sütlü çaya biraz karabiber de koyar.
Sütlü çay, her zaman taze içilir. Çay içilirken, belirli kurallar vardır. Örneğin çay, önce en yaşlı misafire ikram edilir. Eğer ilk kase çayı içtikten sonra ikinci kase içmek isterseniz, kasenizi önüne koymanız, istemezseniz bir elinizle kaseyi kapatmanız yeterli olur. Eğer ev sahibi, ikrama devam etmekte ısrarlıysa, iki elinizle kaseyi kapatır ve "Bana yeter, teşekkür ederim." dersiniz. Eğer bu kuralı bilmeyip çay kasesini hep önünüze koyarsanız, ev sahibi çay ikramını sonuna kadar sürdürecektir.