Burada yaşayan Moğollar, Ming ve Qing hanedanları döneminden bu yana bölgede yaşayan Çungar kabilesi ve Qing Hanedanı döneminde İç Moğolistan'dan göç eden Çahar kabilesinin yanı sıra 1770'li yıllarda Rusya'nın Volga Nehri havzasından Çin'e dönen Turhut kabilesinden oluşur.
Cengiz Han'ın 13. yüzyılda Orta Asya ve Avrupa'ya yaptığı batı seferlerinden sonra Moğollar, Volga Nehri havzasında Turhut Hanlığı'nı kurmuştu. 1771 yılına gelindiğinde Turhut Hanı Obası, Çarlık Rusyası'nın baskılarına karşı ayaklanarak kabilesiyle birlikte vatana dönüş yolculuğuna başladı. Yaklaşık sekiz ay süren ve 10 bin kilometreyi aşan zorlu yolculuk boyunca Obasi Han ve halkı, Çarlık Rusyası ordusuyla kanlı savaşlara girdi, hastalık ve açlığa karşı da zorlu mücadeleler verdi. Bu zorlu yolculuktan sonra Volga Nehri'nden yola çıkan 170 bin kişinin yalnızca 70 bini, vatana kavuşmayı başardı.
Xinjiang'daki Moğollar, İç Moğolistan'daki soydaşlarıyla aynı örf ve adetleri sürdürür, ancak farklı bir şive kullanır. Ağırlıklı olarak hayvancılıkla geçinen Xinjianglı Moğollar, Moğol çadırlarında yaşar ve Moğol paltosu giyer.
Tamamına yakını Budizm'in Tibet mezhebine inanan Xinjianglı Moğolların et ve süt mamullerine dayalı yemek geleneği vardır. İçki ise, Moğolların değerli misafirlere sundukları ikramların vazgeçilmez unsurudur.
Güreşi, ata binmeyi ve ok atmayı seven Moğolların en büyük şenliği, her yılın Ağustos ayında bozkırlarda düzenlenen Nadam Şenliği'dir. Moğolca'da "eğlence" ve "oyun" anlamına gelen Nadam Şenliği, genellikle 5-7 gün sürer. Yeni giysiler içinde at ve arabalarla şenlik yerine gelen Moğol çobanları, yemyeşil bozkırlarda çadır kurarak gönüllerince kadar eğlenir.
Okçuluk, güreş ve at yarışlarının yapıldığı Nadam Şenliği'nde günümüzde mal ticareti ve sanat gösterileri de yapılıyor.