18. yüzyıla gelindiğinde dönemin Qing Hanedanı, sınır güvenliğini pekiştirmek amacıyla Xinjiang'a göç politikası uyguladı. Bu kapsamda Sha'anxi, Gansu, Ningxia ve Qinghai eyaletlerinden çok sayıda Hui'nin Xinjiang'a göç etmesiyle bölgedeki Hui nüfusunda artış görüldü. Hui göçmenler, Xinjiang'daki sınır savunma çalışmalarına katılırken, tarımla geçinirdi.
Xinjiang'da yaşayan Huiler, Çince yazısını kullanır, memleketlerinin şiveleriyle konuşur. Uzun bir tarih içerisinde farklı etnik gruplar arasındaki kaynaşmanın sonucunda Xinjianglı Huilerin diline Uygurca ve Kazakça kelimeler de girdi, Huilerin önemli bölümü Uygurca ve Kazakça da bilir. Müslüman olan Huilerin yaşam biçimi ise, İslamiyet'in kurallarına sımsıkı bağlıdır. Küçük beyaz şapka, beyaz gömlek ve siyah yelek, Xinjianglı Hui erkeklerin; beyaz veya mavi kumaş şapka ise Hui kadınların giyim kuşamının vazgeçilmez unsurlarıdır.
Eskiden genellikle ticaret ve tarımla uğraşan Xinjianglı Huiler, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra eğitime verilen önem sayesinde çok sayıda bilim ve kültür adamı ile öğretmen yetiştirdi.
Bütün Müslümanlar'ın olduğu gibi, Xinjianglı Huilerin de en önemli bayramları Ramazan ve Kurban Bayramları'dır. Huiler, bayrama "Erdi", Ramazan Bayramı'na "Büyük Erdi", Kurban Bayramı'na ise "Küçük Erdi" derler. Bayram öncesinde bütün Hui aileleri, evlerinde temizlik yapar ve bayram sofraları hazırlar. Bayram gününde Hui erkekleri, sabah erken saatlerde camilerde bayram namazı kıldıktan sonra aile mezarlığını ziyaret eder. Hui kadınları ise evde bayram yemeği hazırlar. Birbirlerine ziyaret ederek bayramlaşma, Huiler'in bayramlarının en önemli faaliyetidir.
Huiler'in bayram ve düğün gibi önemli günlerdeki sofra düzenlemesinin en büyük özelliği, üç sıra şeklinde dizilen dokuz büyük kase bulundurulmasıdır. Kaselere konulan yemekler ise, tümüyle buharda pişirilir.
Huilerin soyadı ve adları ve İslami adlardan oluşur.