灾 n. 自然或战争造成的灾祸:is. Felaket, afet:
灾害 Felaket, afet
灾难 Afet, felaket
采取有力措施减少天灾。Doğal felaketlerin getirdiği zararların azaltılması için etkili önlem alındı.
zài
再
1: adv. 表示又一次:zf. Bir kez daha, tekrar, yeniden:
再版 İkinci basım
再来一次 Bir kez daha
一而再,再而三。Defalarca
2: adv. 表示动作将在一段时间后出现:zf. Tekrar, yine, bir kez daha:
再见 Görüşmek üzere
明天再说 Yarın konuşalım.
十年后咱们再相会。On yıl sonra yine bir araya gelelim.
3: adv. 表示动作将在另一动作结束后出现:zf. Bir hareketin, diğer bir hareketin bitiminden sonra gerçekleşmesinin ifadesi:
吃完再走 Yemek yedikten sonra gidin.
雨停了再去。Yağmur bitiminden sonra gidin.
想好了再动手写Önce iyi düşün, sonra yaz.
4: adv. 更;更加:zf. Daha:
再多点 Daha çok
再快点 Çok hızlı
你还能做得再好一些。Daha iyi yapabilirsin.
zài
在
1: v. 存在;生存:f. Var olmak, yaşamak:
在世 Hayatta olmak, yaşamak
青春常在 Hep genç kalmak
他的父母都还健在。Onun anne ve babası sağlıklı şekilde yaşıyorlar.
2: v. 表示人或事物处于某个地点或位置:f. Bir kişi veya bir şeyin bir yerde bulunması:
在位 Görevde
在座 Toplantı veya ziyafette hazır bulunmak
他在家里。O, evdedir.
3: adv. 正在:zf. Bir hareketin yapılmakta olduğuna işaret eder:
他在看书。O, kitap okuyor.
他在上网。O, internete bağlanıyor.
她在跳舞。O, dans ediyor.
4: v. 在于;取决于:f. –e bağlı olmak, dayanmak:
在于 –e bağlı olmak, dayanmak
事在人为 Bir işin başarılı olup olmaması, birinin çabalarına bağlıdır. Ya da Birinin çabaları, bir işin başarılı olmasının anahtarıdır.
这事儿在你自己了。Bu iş, sana bağlıdır.
5: prep. 表示动作行为的时间、范围、条件等:e. Olayın yaşandığı zaman, yer ve koşulun ifadesi:
在小雨 中散步Hafif yağmur altında yavaş yavaş yürümek
工人在车间里工作。İşçiler, fabrikada çalışıyorlar.
zán
咱
1: pron. 称说话人和听话人双方:zm. Biz:
咱班 Sınıfımız|咱们 Biz
咱们要努力把汉语学好。Çince iyi öğrenmek için çaba harcamamız gerekiyor.
2: pron. 说话人称自己;我:zm. Ben:
你不说咱也知道。Sen söylemesen de biliyorum.
这个道理咱明白。Ben bunu anlıyorum.
zānɡ
脏
(贓) adj. 有污垢;不干净:s. Pis, kirli:
脏手脏脚 Pis eller ve pis ayaklar
你的衣服脏了。Elbisen pistir.
See zànɡ on p.447 447. sayfadaki zànɡ'a bak
zànɡ
脏
(臟) n. 身体内部各种器官的总称:is. Vücudun organlarının ismi:
肝脏 Karaciğer|内脏 İç organ
他的心脏功能很好。Onun kalbi iyi çalışıyor.
See zānɡ on p.446 446. sayfadaki zānɡ'a bak
zǎo
早
1: n. 早晨:is. Sabah:
早点 Kahvaltı
早饭 Kahvaltı
早上好。Günaydın!
2: adj. 比某一时间靠前;时间靠前的:is. Erken, önceki, evvelki:
早期 Erken zaman, erken aşama
早睡早起 Erken uyumak ve erken kalkmak
3: adv. 表示很就以前:zf. Çoktan:
我早就知道了。Bunu çoktan biliyorum.
问题早已解决了。Sorun, çoktan çözüldü.
zé
责
(責)
1: v. 要求:f. İstemek, talep etmek:
责成 Emretmek, görevlendirmek
求全责备 Mükemmellik istemek
责人从宽,责己从严。Başkasına hoşgörülü, kendisine katı olmak.
2: n. 责任;应完成的任务或应承担的过失:is. Görev, sorumluluk:
负责 Sorumluluk üstlenmek
责任重大 Büyük sorumluluk
保护环境,人人有责。Çevreyi koruma, herkesin sorumluluğudur.
zěn
怎 pron. 怎么,表示疑问:zm. Nasıl, niçin:
怎么办 Ne yapalım
怎么样 Nasıl
我怎能看着不管呢?Seyirci olarak kalıyorum mümkün mü?
zēnɡ
增 v. 加多;添加:f. Artmak, artırmak, çoğalmak, yükselmek:
增多 Artmak
增高 Yükselmek
我们的收入又增加了。Gelirimiz arttı.
zhǎn
展
1: v. 张开;放开:f. Yayılmak, genişlemek, açmak, sermek:
舒展 Açılmak ve uzanmak
展开 Sermek, uzanmak, yayılmak
小鸟展翅高飞。Küçük kuşlar, kanatları çırparak uçtu.
2: v. 扩大;发展:f. Genişlemek, gelişmek, büyümek:
发展 Gelişmek
扩展 Genişlemek, uzanmak, gelişmek
工作取得了很大进展。Çalışmada büyük ilerleme kaydedildi.
3: v. 陈列出来供人看:f. Sergilemek, göstermek:
展示 Göstermek
展销 Ticaret fuarı
这里正在举办国际书展。Burada, bir uluslararası kitap sergisi düzenleniyor.
zhàn
站
1: v. 直立:f. Ayakta durmak:
站立 Ayakta durmak
站起来! Ayağa kalk!
他站得很直。O dimdik ayakta durdu.
2: v. 停下;停留:f. Durmak, duruvermek:
站住 Durmak, duruvermek
我跑得太快了,一下子站不住。Çok hızlı koşmamdan dolayı, hemen duramadım.
3: n. 交通线上设置的固定停车地点:is. Durak, istasyon:
火车站 Tren istasyonu|站长 İstasyon şefi
新航站楼已经启用。Yeni havaalanı terminali hizmete girdi.
4: n. 为开展某项工作而建立的工作点:is. Bazı işler için kurulan istasyon veya merkez:
网站 Web sitesi, internet sitesi
工作站 Çalışma istasyonu
她在话务站工作。Telefon merkezinde çalışıyor.
zhānɡ
张
(張)
1: v. 打开;展开:f. Açmak, yaymak, uzatmak:
张开双眼 Birinin gözlerini açmak
张嘴 Birinin ağzını açmak
孩子一张口就叫妈妈。Çocuk konuşur konuşmaz "Anne" dedi.
2: v. 看;望:f. Bakmak, göz atmak:
东张西望 Dört tarafa bakmak
他四处张望,想找到喊他的人。O oraya buraya bakarak, ona seslenen insanı bulmak istedi.
3: classifier.用来指嘴巴,桌子或纸张等:Ağız, masa, kağıt vs için kullanılır:
两张嘴 İki ağız
三张照片儿 Üç fotoğraf
zhānɡ
章
1: n. 法规;规程:Yönetmelik, tüzük:
规章 Tüzük, yönetmelik
简章 Genel yönetmelik
照章办事不会错。İşler yönetmeliğe göre yapılırsa yanlış olamayacak.
2: n. 乐曲诗文的段落:is. Bölüm, kısım, parça:
乐章 Senfoni bölümü
章节 Bölüm, kısım, parça
这本书一共六章。Bu kitap, altı bölümden oluşuyor.
3: n. 条理:is. Düzen:
杂乱无章 Karışık ve düzensiz
办事情要有章法。İş, kurallara göre yapılmalıdır.
zhǎnɡ
长
(長)
1: v. 生;发育:f. Büyümek, gelişmek:
成长 Büyümek
长见识 Bilgi artırmak, deneyim kazanmak
山上长满了树木。Dağ, ağaçlarla kaplıdır.
2: adj. 年纪大;辈分高;排行第一:s. (yaşça)Büyük, daha yaşlı, kıdemli, üst:
年长 Yaşlı |长子 En büyük oğul
长辈 Bir ailedeki yaşlılar
3: n. 领导者;负责人:is. Lider, şef, reis, baş:
部长 Bakan
首长 Üst düzey yetkili
校长 Rektör, okul müdürü
See chánɡ on p. 28 28. sayfadaki chánɡ'a bak
zhǎnɡ
掌
1: n. 手掌;手的里面:is. Avuç içi:
掌心 Avuç içi
脚掌 Ayak tabanı
他做这事儿易如反掌。Bu iş, onun için elini çevirmek kadar kolay.
2: v. 主持;掌握:f. Kontrol etmek, görevli olmak; sorumlu olmak, başında olmak:
掌管 Görevli olmak, sorumlu olmak, başında olmak
掌握 İyi bilmek, kavramak, kontrol etmek;
zhànɡ
账
(賬)
1: n. 财物出入的记载:is. Hesap:
管账 Hesaptan sorumlu olmak
账本 Hesap defteri
这是他记的账Bu, onun tuttuğu hesaptır.
2: n. 债:is. Borç, alacak:
还账 Borç ödemek
欠账已经还清了。Artık borçların tamamı kapandı.
zhāo
着
1: n. 下棋时走一步或下一子叫一着:is. Satranç oyunundaki bir hamle:
高着儿 Akıllı bir hamle yapmak
别支着儿!Teklif etme !
2: n. 手段或计策:is. Çare:
没有着儿了 Çaresiz kalmak
各有各的着儿。Herkesin kendi çaresi vardır, her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
See zháo on p.456;zhe on p.461;zhuó on p.491
456. sayfadaki zháo'ya bak;491. sayfadaki zhuó'ya bak
zhāo
朝 n. 早晨;清晨:is. Sabah:
朝气 Canlılık, enerji, yaşama gücü, gençlik ruhu
朝阳 Sabah güneşi
夕发朝至 Akşam yola çıkar ve sabah varır.
See cháo on p.30 30.sayfadaki cháo'ya bak
zháo
着
1: v. 挨;接触:f. Dokunmak, değmek:
我的脚疼得不敢着地。Ayağım o kadar ağrıyor ki yere basmaktan bile korkuyorum.
上不着天,下不着地。Çıkmaza saplanmak, çaresiz kalmak.
2: v. 受到(某种侵袭);进入(某种状态):f. Duymak, (acı) çekmek:
着风 Rüzgârdan soğuk almak
着凉 Soğuk almak
请您不要着急。Merak etmeyin!
3: v. 燃烧;(灯)发光:f. Yanmak, ateş almak, yanmış olmak:
着火了。Ateş çıktı.
路灯还没有着呢。Sokak lambaları henüz yakılmadı.
4: v. 表示动作有了结果或达到了目的:f. Fiillerin arkasında kullanılarak bir hareketin sonucunun veya amacının ifadesidir:
打着了 İsabet etmek
灯点着了。Lamba yakıldı.
孩子已经睡着了。Bu çocuk uykuya daldı.
See zhāo on p.455;zhe on p.461
zhuó on p.491 455. sayfadaki zhāo'ya bak;461. sayfadaki zhuó'ya bak
zhǎo
找
1: v. 寻回;寻求:f. Aramak:
找人 Bir kişiyi aramak
寻找 Aramak
这是我帮您找的材料。Bu, sizin için aradığım verilerdir.
2: v. 退还多收的部分:f. Para üstü vermek:
找零钱 Para üstü vermek
找齐 Dengelemek, eşitlemek, denklemek, tamamlamak
这是找给您的钱。Bu, sizin para üstünüz.
zhào
照
1: v. 光射到物体上:f. Aydınlatmak, ışıklandırmak, ışık saçmak, parlatmak:
日照 Güneş ışığı|照明 Aydınlatmak, ışıklandırmak
给小王照路 Küçük Wang için yolu aydınlat.
阳光照在她的脸上。Güneş ışığı yüzüne vuruyor.
2: v. 对着镜子看:f. Aynaya bakmak:
照镜子 Aynaya bakmak
在水里照照 Kendisinin sudaki yansımasına bakmak
3: v. 拍摄:f. (fotoğraf) Çekmek:
照片 Fotoğraf|照相 Fotoğraf çekmek
咱们照一张合影吧。Birlikte bir fotoğraf çekelim.
4: n. 主管机关所发的凭证:is. İzin belgesi, ruhsat, ehliyet:
车照 Ehliyet|护照 Pasaport
我这是国际驾照。Bu, benim uluslararası ehliyetimdir.
5: v. 看管;料理:f. Bakmak:
照看 Bakmak
照料 Bakmak
我帮助她照顾老人。Onun yaşlılara bakmasına yardım ediyorum.
6: prep. 遵照;按照:e. Göre:
照旧 Eskiden olduğu gibi; her zaman olduğu gibi
照章办事 Yönetmeliğe göre yapmak
就照您说的方法办。Söylediğinize göre yaptım.
zhě
者
1: pron. 表示人或事物:zm. Bir insan veya bir şeyin ifadesi:
读者 Okuyucu|前者 Önceki, daha önce bahsedilen
我是这本书的作者。Ben, bu kitabın yazarıyım.
2: pron. 用在某些数词或方位词的后面,指称上文说过的事物:zm. Sayıların önünde kullanılarak, daha önce bahsedilen insan veya bir şeyin ifadesidir.
三者之间 Üç taraf arasında
二者必居其一。İkisinden biri olmalı.
两者缺一不可。İkisi de vazgeçilmez.
zhè
这
1: pron. 这个;指距离比较近的人或事物:zm. Bu:
这个 Bu|这人 Bu kişi
就在这儿住下吧。Buraya oturalım.
2: pron. 这时候:zm. O zaman, şimdi:
这会儿 O zaman, şimdi | 这时候 o zaman, şimdi
我这时才知道。Şimdi öğrendim.
zhe
着 表示动作或状态在持续:Bir hareket veya durumun sürmesinin ifadesi:
我们正谈着呢。Biz konuşuyoruz.
她手里拿着一本书。Elinde bir kitap tutuyor.
用在动词后,修饰后面的动词: Fiilin arkasında kullanılır:
朝着这边来。Buraya geliyor.
照着我说的办就可以了。Söylediğime göre yap.
用在动词或形容词后,加强语气: Fiil veya sıfatların arkasında kullanılarak vurgu yapılması:
你等着! Sen bekle!
快着点儿 ! Çabuk ol!
步子快着点儿。Adımını hızlandır!
See zhāo on p.455;zháo on p.456
zhuó on p.491
455. sayfadaki zhāo'ya bak;456. sayfadaki zháo'ya bak; 491.sayfadaki zhuó'ya bak
zhēn
真
1: adj. 符合事实的;正确的:s.Gerçek, asıl, doğru:
真才实学 Gerçek yetenek ve bilgi|真理 Doğruluk
这可是千真万确的。Bu, kesinlikle doğrudur.
2: adv. 确实;实在:f. Gerçekten, hakikaten:
真好 Gerçekten çok iyi
真漂亮 Gerçekten çok güzel
你汉语说得真好。Gayet düzgün Çince konuşuyorsun.
3: n. 事物的原样:is. Portre, asıl görüntü:
传真 Faks
写真 Portre çizmek
他打开了传真机。O, faks makinesini açtı.
zhēnɡ
正 n. 正月,农历一样的第一个月:is. Ay takvimine göre yılın ilk ayı:
正月Ay takvimine göre yılın ilk ayı
正月初一是新年。Ay takvimine göre, yılın ilk ayının ilk günü, Çin'in Bahar Bayramı'dır.
See zhènɡ on p.463 463.sayfadaki zhènɡ'e bak
zhènɡ
正
1: adj. 位置在中间的:s.Ortadaki, ana:
正房 Evin güneye bakan ana odası
把照片挂正。Fotoğrafı düz as.
坐正了。Dik otur.
2: adj. 主要的;作为主体的:s. Baş, köken:
正本 Orijinal nüsha
正题 Konuşma veya yazının ana konusu
正教授 Profesör
他是个正部长。O, bir bakandır.
3: adj. 正直的;正当的:s. Dürüst, doğru:
正当 Doğru
他为人很正直。O, çok dürüst bir insan.
4: adv. 表示动作在进行中:zf. Bir hareketin sürmesinin ifadesi:
他正在上课呢。O, şu an derste.
外边正下雨呢。Dışarıda yağmur yağıyor.
我正看书呢。Ben kitap okuyorum.
5: adv. 恰好;刚好:zf. Tam olarak:
正好 Tam uygun
正合你意 İsteğine tam uygun
衣服的长短正合适。Bu giysinin uzunluğu tam uygun.
6: adj. 正面;主要使用的一面:s. Ön:
正面 Ön taraf
正反两面 Ön ve arka taraflar
纸的正面比较光滑。Bu kağıdın ön tarafı düzgündür.
See zhēnɡ on p.463 463. sayfadaki zhēnɡ'e bak
zhènɡ证
1: v. 用事实和道理来表明或推断真假:f. Kanıtlamak, doğrulamak:
论证 Açıklamak ve kanıtlamak
证实 Doğrulamak
他可以证明这是真实的。O, bunun gerçek olduğunu kanıtlayabilir.
2: n. 凭据;能起到证明作用的人或事物:is.Kanıt, tanık, delil, birinin kimliğini kanıtlayan belge:
人证 Tanık
物证 Kanıt, delil
这是我的学生证。Bu, benim öğrenci kartımdır.
zhènɡ政
1: n. 政治:is. Siyaset:
政策 Politika
政府 Hükümet
政务 Hükümet işleri
2: n. 政府部门主管的业务:is. Bazı hükümet birimlerinin yaptığı işler:
财政部 Maliye Bakanlığı
邮政局 Postane
他在民政局工作。O, Sivil İşler Müdürlüğü'nde çalışıyor.
zhī
之 pron. 代替人或事:zm. İsim ve zamir olarak kullanılır:
操之过急 Aşırı acele
求之不得 Tam birinin istediği bir şey
有过之而无不及。Ötesine geçmek, daha ileriye gitmek
相当于"的"(de):"de" (的) gibi:
员工之家 Çalışanların eğlence merkezi
无价之宝 Değer biçilmez hazine
这就是他的言外之意。Bu, onun sözlerinin asıl anlamıdır.
zhī
支
1: v. 支持;架起:f. Desteklemek, ayakta tutmak, (ağırlığı) çekmek:
支架 Ayaklık, sehpa, çatkı
乐不可支 Sevinçten uçmak
体力不支 Bir şey yapamayacak kadar yorgun olmak
2: n. 从总体中分出的部分:is. Dal, kol, branş, şube, bölüm:
支流 Nehrin kolu|支线 Şube hattı
这是一个分支机构。Bu, bir kuruluşun şubesidir.
3: v. 付出或领取:f. Ödemek veya geri çekmek:
支出 Gider, harcama|支取 Banka hesabından çekmek
最近开支太大了。Son günlerde fazla harcama yaptım.
zhī
只
1: 用作量词: Sınıflandırıcı olarak kullanılmak:
两只鸭子 İki ördek|一只鞋 Bir ayakkabı
湖上有三只小木船。Gölde üç küçük ahşap gemi var.
2: adj. 单个的;极少的:s. Tek, çok az:
只身一人 Tek başına
只言片语 Bir iki söz
他对这事儿只字未提。O, bundan hiç bahsetmedi.
See zhǐ on p.471 471. sayfadaki zhǐ'ye bak
zhī
汁 n. 含有某种物质的液体:is. Sıvı:
果汁儿 Meyve suyu|汤汁 Yemek suyu
一碗牛肉汁 Bir kâse dana eti suyu
zhī
知
1: v. 知道;了解:Bilmek, öğrenmek, farkında olmak:
知道 Bilmek, öğrenmek
知无不言 Bildiği her şeyi söylemek
明知故问 Cevabını bilmesine rağmen yine sormak. (Bilmezden gelmek)
2: n. 知识:is. Bilgi:
求知 Bilgi edinmek istemek |知识 Bilgi
3: v. 使知道;使了解:f. Bildirmek, bilgi vermek, haber vermek, söylemek:
告知 Bildirmek
众所周知 Bilindiği gibi
通知大家放假的时间。Tatil zamanını herkese bildir.
zhí
直
1: adj. 不弯曲;直:s. Dik:
笔直 Dimdik|平直 Düz ve dik
他直起身子休息了一会儿。O, dik oturarak biraz dinlendi.
2: adj. 爽快;坦率:s. Açık, açık sözlü, dürüst:
正直 Dürüst
直性子 Açıksözlü karakter
他是个心直口快的人。O, açık sözlü ve dürüst bir insan.
3: adv. 直接;一直:zf. Doğrudan, direkt olarak:
直达 Doğrudan gitmek|直接 Direkt, doğrudan
一直往前走 İleriye doğru gitmek
会议一直开到晚上才结束。Toplantı ta akşam sona erdi.
zhǐ
只 adv. 仅仅;除此之外没有别的:zf. Yalnızca, sadece:
只要 Ancak ve ancak
只知道这些 Yalnızca bunu bilmek
只许你们两个去。Sadece ikinizin gitmesine izin verildi.
See zhī on p.468 468. sayfadaki zhī'ye bak
zhǐ
纸 n. 纸;报纸:is. Gazete, kağıt:
纸张 Kağıt|报纸 Gazete
订一份报纸 Bir gazeteye abone yapmak
包装纸应该回收。Ambalaj kağıdının geri alınması gerekiyor.
zhǐ
指
1: n. 手指:is. Parmak:
无名指 Yüzük parmağı
指头 Parmak
屈指可数 Parmakla sayılabilecek kadar az.
2: v. 对着;指向:f. Göstermek, işaret etmek:
指向 İşaret etmek|指着前方 Ön tarafa işaret etmek
他用手指了指黑板。O, parmağıyla karatahtaya işaret etti.
3: v. 点明:f. Yön vermek:
指点 Tavsiye etmek
指明 Açık şekilde göstermek, işaret etmek
请多指教。Lütfen bize tavsiyede bulunun.
4: v. 仰仗;依靠:f. Dayanmak, güvenmek:
指望 –i beklemek, dayanmak
不能只指望一个人。Yalnızca bir kişiye güvenilemez.
得冠军全指着你啦。Şampiyon olup olmayacağımız, tamamen sana bağlı.
zhì
至
1: v. 到:f. –e kadar:
至此 Şu ana kadar
时至今日 Bugüne kadar
从古至今都是这样的。Eskiden beri hep böyle.
2: adj. 达到极点的;最好的:s. Çok:
至理名言 Bilgece sözler
至亲好友 En samimi akraba ve arkadaş
他们俩是至交。İkisi, çok iyi arkadaşlar.
3: adv. 最;极:zf. Pek, son derece:
至高无上 En üstün, en yüksek rütbeli, yüce
至少 En az
记住这一点至关重要。Bunu unutma, son derece önemlidir.
zhì
志
1: n. 要有所作为的意愿或决心:is. Hırs, ideal, dilek, istek:
志气 Hırs
志向 Hırs, ruh
我们是志同道合的朋友。Biz aynı görüşte olan arkadaşlarız.
2: n. 记事的文字:is. Olayın kaydedildiği yazı, döküman:
日志 Günlük kayıt
这本书名叫《三国志》。Bu kitabın ismi, "Üç Krallık Destanı"dır.
zhì
制
1: v. 做;造:f. Yapmak, üretmek, yaratmak:
定制 Bir şeyi ısmarlama yaptırmak
制图 Harita hazırlamak, çizmek
这是一件复制品。Bu, bir kopya eseridir.
2: v. 强力管束、限定:f. Sınırlamak, kontrol etmek, kısıtlamak:
管制 Zorla yönetmek
克制 Kendini tutmak
饮食要有节制。Yemek ve içmek kontrol edilmelidir.
3: n. 制度;准则:is. Sistem, kanun:
法制 Hukuki sistem
学制 Eğitim sistemi, eğitim süresi
学制是三年。Eğitim süresi üç yıldır.
zhì
治
1: v. 整治;管理:f. Yönetmek, idare etmek, egemen olmak:
治国 Bir ülkeyi yönetmek
自治区 Özel idari bölge
她治家有方。O, evi çok iyi şekilde yönetiyor.
2: v. 医疗;治疗:f. Tedavi etmek:
治疗 Tedavi etmek
治感冒的药 Gribi tedavi eden ilaç
他能治好这种病。O, bu hastalığı tedavi edebilir.
zhōnɡ中
1: n. 中间;跟四周、上下一样远:is. Orta, merkez:
居中 Ortada bulunmak, merkezde bulunmak
中心 Merkez
院子正中有棵苹果树。Avlunun merkezinde bir elma ağacı var.
2: n. 里面:is. İç, içeri:
家中 Ev içinde
心中 Kalbinde
这是一所空中汉语学校。Bu, radyo aracılığıyla Çince öğreten bir okul.
3: n. 性质、等级在两端之间:is. Orta:
中级 Orta düzey|中间 Ortada
孩子已经上中学了。Bu çocuk, ortaokula girdi.
4: n. 指中国:is. Çin:
古今中外 Tarihten günümüze, Çin'de ve yabancı ülkelerde
中西结合 Çin ve Batı tarzlarının birleştirilmesi
中医是中国的传统医学。Çin tıbbı, Çin'in geleneksel tıbbıdır.
See zhònɡ on p.479 479. sayfadaki zhònɡ'a bak
zhōnɡ钟
()
()
1: n. 钟;计时用品:is. Saat, çan:
时钟 Saat|钟表 Saat ve el saati
座钟 Masa saati
2: n. 指时刻:is. Vakit:
三点钟 Saat 3:00
钟点 Saat
你十分钟之后再来。On dakika sonra tekrar gelin.
3: n. 钟,金属制造的响器:is. Çan, saat:
钟楼 Saat kulesi
钟声响了 12 下。Çan 12 defa çaldı.
4: v. (情感等)集中;专注:f. (duygu) bir noktada toplamak, odaklamak, yoğunlaşmak
钟爱 Sevmek
钟情 Birine aşık olmak
他们俩一见钟情。İlk görüşte aşık oldular.
zhònɡ中
1: v. 对准;正好符合:f. İsabet etmek, tam uymak:
百发百中 Yüzde yüz isabet kaydetmek
中意 Birinin hoşuna gitmek
让你说中了。Tam dediğin gibi
2: v. 受到:f. Etkilenmek:
中毒 Zehirlenmek|中风 İnme
你中了他的计了。Onun tuzağına düştün.
See zhōnɡ on p.476 467. sayfadaki zhōnɡ'a bak
zhònɡ众
(衆)
1: adj. 多:s. Çok, sayısız:
众口一词 Hep bir ağızdan
2: n. 许多人:is. Çok insan, kalabalık, çokluk:
民众 Halk
万众一心 Canla başla
观众们拍手叫好。İzleyiciler alkışlayarak "bravo" diye bağırdılar.
zhònɡ重
1: adj. 分量大:s. Ağır, önemli:
重量 Ağırlık
这块石头重得很。Bu taş çok ağırdır.
2: n. 分量:is. Ağırlık:
净重 Net ağırlık
毛重 Brüt ağırlık
举重 Halter
他的体重减轻了。O, kilo verdi.
3: v. 看重;重视:f. Önem vermek, değer vermek:
看重 Önem vermek, değer vermek
重视 Önem vermek, değer vermek
他很重视你。O sana çok önem veriyor.
4: adj. 程度深:s. Derin, ciddi:
重病在身 Çok ağır hastalanmak
重伤 Ağır yaralanmak
这幅画的颜色很重。Bu resmin rengi çok koyu.
See chóng p.34 34. sayfadaki chóng'a bak
zhōu
州 n. 行政区划的一种:Bir idari bölge, eyalet:
州长 Vali
自治州 Özerk il
zhōu
周
1: n. 循环;一圈:is. Çevrim, devre, çevre, tur:
周年 Yıldönümü
周而复始 Döne döne gitmek, dönerek hareket etmek
地球绕太阳一周为一年。Yerküre, Güneş çevresindeki turunu bir yılda tamamlar.
2: adj. 全面;普遍:s. Tüm, bütün:
周游 Tur düzenlemek
周身是土 Tepeden aşağı toz içinde.
众所周知 Bilindiği gibi
3: adj. 完备;完善:s. Kapsamlı, düşünceli:
周全 Kapsamlı, düşünceli, anlayışlı
照顾不周 Birine iyice bakmamak.
她们的服务很周到。Onlar çok iyi hizmet ettiler.
4: n. 周;星期:is. Hafta:
上一周 Geçen bir hafta|周五 Cuma
一个月有四周。Bir ayda dört hafta var.
周日有晚会。Pazar günü bir eğlence partisi olacak.
zhōu洲
1: n. 河流中泥沙冲击成的陆地:is. Nehirdeki kum ve çamurdan oluşan yer; sahil kordonu:
绿洲 Vaha| 沙洲 Sahil kordonu
江心小洲 Nehir merkezindeki küçük sahil kordonu
2: n. 大陆及其附近岛屿的总称:is. Kıta:
亚洲 Asya kıtası ︱ 欧洲 Avrupa kıtası
美国和加拿大位于北美洲。ABD ve Kanada, Kuzey Amerika Kıtası'nda bulunuyor.
zhǔ
主
1: n. 主人:is. Sahip:
车主 Araba sahibi
房主 Ev sahibi
我是这里的业主。Buranın sahibi benim.
2: n. 邀请并接待客人的人:is. Ev sahibi:
东道主 Ev sahibi
主人 Ev sahibi
你怎么反客为主了? Niye sıfatını konuktan ev sahibine dönüştürdün?
3: v. 主持;负主要责任:f. Başkanlık etmek, sorumlu olmak:
主笔 Başyazar
主办 Ev sahipliği yapmak, düzenlemek
我是这次讲座的主讲人。Bu konferansı veren benim.
4: v. 主张;决定:f. Düşünce, karar:
主张 Düşünce, görüş
主和 Barıştan yana olmak
自主 Egemenlik, özgürlük
我们力主和平。Biz barıştan yanayız.
5: adj. 最基本的;最突出的:s. Ana, esas, en önemli, başlıca:
主角 Başrol
主要任务 Başlıca görev, en önemli görev
工作要分清主次。Birincil çalışmayı ikincil çalışmadan ayırmalıyız.
6: n. 当事人:is. İlgili insan veya topluluk:
买主 Alıcı︱卖主 Satıcı
他是事主。O, bu suçun kurbanıdır.
zhù
助 v. 帮助:f. Yardım etmek:
帮助 Yardım etmek|互助 Birbirine yardım etmek
助人为乐是他的习惯。Başkalarına yardım etmekten zevk alıyor.
zhù
住
1: v. 暂时留宿或长期定居:f. Oturmak, yaşamak, kalmak:
居住 Oturmak, yaşamak|住店 Otelde kalmak
我家住在北京。Evim Beijing'de.
2: v. 停息;止息:f. Durmak, kesmek, bitmek:
住口 Sus︱住手 Dur
风停了,雨也住了。Rüzgâr durdu, yağmur da kesildi.
3: v. 表示稳定或牢固:f. Sağlamlaştırmak:
她拉住我就不放手。O, beni çabucak tuttu ve gitmemi istemedi.
他总是记不住生词。O, yeni kelime ezberleyemiyor.
zhù
注
1: v. (精神、目光等)集中到某一点上:f. Dikkatini toplamak:
关注 Dikkat etmek, yakından izlemek
注视 Gözünü dikmek
注意身体。Sağlığa dikkat.
2: n. 用文字解释书中的字句:is. Ek açıklama, notlarla açıklama:
脚注 Dipnot
注解 Ek açıklama
zhù
祝 v. 向人表示良好的愿望:f. Dilemek, iyi dilekte bulunmak:
祝词 Kutlama mesajı
祝酒 Şerefe kadeh kaldırmak
祝您健康。Sağlıklı olmanızı diliyorum.
祝贺你成功!Başarılı olmanızı diliyoruz.
zhuàn
传 n. 传记:is. Biyografi:
外传 Resmi olmayan biyografi
小传 Kısa biyografi
这是他的自传。Bu, onun otobiyografisidir.
See chuán on p.38 38. sayfadaki chuán'a bak
zhuānɡ
装
1: n. 衣服;包裹;行囊:is. Elbise; bagaj:
行装 Bagaj
时装 Moda kıyafet
队员们整装待发。Tüm ekip üyeleri yola çıkmaya hazırlandı.
2: v. 修饰;打扮:f. Süslemek, donatmak:
化装 Makyaj yapmak
装扮 Giyinip süslenmek, süslemek
他是搞房屋装修的。O, ev dekorasyonuyla uğraşıyor.
3: v. 把东西放进去;容纳:f. Yüklemek, doldurmak, barındırmak, paketlemek:
装车 Malları kamyona yüklemek
装船 Gemiye yük yüklemek
把书装进书包 Kitapları okul çantasına koymak
4: v. 安装;装配:f. Monte etmek, yerine takmak:
安装 Monte etmek, yerine takmak
组装 Monte etmek
我装的是可视电话。Bir görüntülü telefon bağlandı.
zhǔn准
1: adj. 正确无误:s. Doğru, kesin:
准确 Doğru
准时 Zamanında
火车准点到达。Tren zamanında vardı.
2: adv. 保准;一定:zf. Kesinlikle, elbette:
他准能做好。O bu işi kesinlikle iyi yapabilecek.
我明天准去。Yarın kesinlikle gideceğim.
3: n. 标准:is. Standart, kriter, ölçüt, kural:
标准 Standart, kriter, ölçüt|准则 Standart, kural
大家以此为准。Herkes bunu standart olarak görmelidir.
4: v. 允许;许可:f. İzin vermek, onaylamak:
准许 İzin vermek, onaylamak
市场准入制度 Piyasaya giriş sistemi
zhuō
桌 n. 桌子:is. Masa:
方桌 Kare masa|书桌 Masa, yazı masası
桌上放着电脑。Masa üstünde bir bilgisayar var.
用作量词:Sınıflandırıcı olarak kullanılmak:
一桌菜 Üzeri yemek dolu bir masa
三桌客人 Üç masa dolusu konuk
zhuó着
1: v. 穿(衣服):f. Giymek:
穿着 Giysi, kıyafet|着装Kıyafet
她的衣着十分鲜艳。Çok parlak giysi giyiyor.
2: v. 使接触或附着别的事物:f. İliştirmek, bağlamak, takmak:
着笔 Yazmaya veya resim yapmaya başlamak
着手 Başlamak
要从大处着眼。Genel durumdan hareket etmeliyiz.
3: n. 下落:is. Akıbet:
着落 Akıbet
生活无着。Geçinmek için olanağı olmamak
See zhāo on p.455;zháo on p.456
zhe on p.461 455. sayfadaki zhāo'ya; 456. zháo sayfadaki; 461.sayfadaki zhe'ye bak
zǐ
子
1: n. 儿子:is. Oğul:
儿子 Oğul|子女 Oğul ve kız
他们俩是父子关系。İkisi arasındaki ilişki, baba ve oğul.
2: adj. 派生的;从属的:s. Ek, yan, bağlı, şube:
子城 Uydu kent
子兽 Yavru
这家公司在纽约有个子公司。Bu şirketin, New York'ta bir şubesi var.
3: n. 古代对男子的美称:is. Eski çağlarda bilgili erkeklere yönelik saygılı hitap:
老子 Lao Zi
庄子 Zhuang Zi
孔子是中国古代有名的教育家。Konfüçyüs, Çin'in eski çağlarında çok tanınmış bir eğitimciydi.
4: n. 用在名词后:is. İsimlerin arkasında kullanılır:
棋子 Satranç taşı
石头子儿 Çakıl taşı, kaldırım taşı
他们用石子铺路。Onlar, kaldırım taşıyla yolu döşediler.
zì
自
1: pron. 自己:zm. Kendi:
他是自学成才。O, kendi kendine öğrenmekle başarılı oldu.
2: adv. 自然;当然:zf. Doğal olarak, kuşkusuz, tabii, elbette, kesinlikle:
自然 Doğa
自有公论。Kamuoyunda mutlaka adil bir yorum var.
3: prep. 从:e. –den, itibaren,-den beri:
自从 O zamandan beri, ondan sonra
自上而下 Yukarıdan aşağıya kadar
自古以来都是如此。Eski çağlardan bu yana hep böyle.
zì
字
1: n. 文字:is. Karakter, sözcük:
汉字 Çince karakter|文字 Yazı
查字典 Sözlüğe bakmak
2: n. 语词:is. Kelime, sözcük:
字里行间 Satır aralarında
字眼 Yazılış
字面意思就是这样的。Kelime anlamı böyledir.
zǒnɡ
总
1: v. 聚集;汇合到一起:f. Toplamak, bir araya getirmek, özetlemek:
总结 Özet, özetlemek
总而言之 Kısacası
今天总共有一百位听众。Bugün toplam 100 dinleyici var.
2: adj. 所有的;全面的:s. Tüm, bütün, toplam, tam, genel, kapsamlı:
总复习 Genel olarak yeniden gözden geçirmek|总体 Genelde
3: adj. 领导全面的;为首的:s. Baş, şef:
老总 Şef, müdür
总店 Bir dükkanın merkez şubesi
我是这里的总经理。Ben, buranın genel müdürüyüm.
4: adv. 毕竟;终究:zf. Buna rağmen, neyse, er geç:
冬天总会过去的。Kış, er geç geçecek.
日子总会好起来的。Yaşam er geç iyileşecek.
zǒu
走
1: v. 步行;走:f. Yürümek, gitmek:
走路 Yürümek
走这个门 Bu kapıdan çıkmak
他走得很远。O, çok uzak yürüdü.
2: v. 离开;离去:f. Ayrılmak, uzaklaşmak:
他刚走。O yeni ayrıldı.
客人都走了。Konukların hepsi ayrıldı.
3: v. (亲友间)交往:f. Ziyaret etmek:
走亲戚 Akrabaları ziyaret etmek
他们两家走得很近。İki aile arasındaki ilişki çok yakın.
zū
租
1: v. 租用:f. Kiralamak:
租车 Araba kiralamak|租房子 Ev kiralamak
我租书来看。Ben kitap kiraladım.
2 .v. 出租:f. Kiraya vermek:
出租 Kiraya vermek
租车店 Araba kiralama dükkanı
开展租书业务。Kitap kiralama işlerini yapmak
3: n. 出租所收取的钱或实物:is. Kira:
租金 Kira
现在房租提高了。Ev kirası yükseldi.
zú
足
1: n. 脚:is. Ayak:
手足 Eller ve ayaklar, kardeş
足不出户 Evden çıkmamak, evde kalmak
他很爱玩足球。O futbol oynamayı çok seviyor.
2: n. 指足球或足球队:is. Futbol veya futbol takımı:
国际足联 Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA)
足球比赛 Futbol maçı
中国女足又获胜了。Çin Bayan Futbol Milli Takımı bir maçı daha kazandı.
3: adj. 富裕;充足:s. Bol, yeterli:
充足 Bereketli, bol, verimli
足够 Yeterli, bol
他特别容易满足。O, kolayca tatmin ediyor.
zú
族
1: n. 家族:is. Büyük aile:
同族 Aynı büyük aileye mensup.
族长 Aile reisi, kabile reisi
家族制很严格。Aile sistemi çok sıkı.
2: n. 民族;种族:is. Irk, milliyet, ulus:
民族 Milliyet, ulus|种族 Irk
3: n. 同一大类的人或事物:is. Aynı özelliklere sahip insan veya eşya grubu
打工族 Çalışanlar
我们都是上班族。Hepimiz çalışanlarız.
zǔ
组
1: v. 结合构成;组装:f. Oluşturmak, monte yapmak:
组成 Oluşturmak
组合 Birleştirmek
学员们正在组装电视机。Öğrenciler, televizyonu monte ediyorlar.
2: n. 由一些人结合成的单位:is. Grup:
小组 Küçük grup
组长 Grup başkanı
他们三人一组。Üç kişilik bir grup oluştu.
3: classifier. 成套的事物:sınıflandırıcı: Takım, dizi, seri:
组画 Resim serisi
组诗 Şiir serisi
他在画一组油画。O, yağlıboya resim serisi yapıyor.
zǔ
祖
1: n. 家族中较早的上辈:is. Ata:
高祖 Ata|先祖 Ata
祖先创造了古代文化。Atalarımız antik kültürü yarattılar.
2: n. 比父母高一辈的人:is. Dede ve büyükanne
外祖母 Anneanne|祖父 Dede
他的外祖父是个医生。Dedesi bir doktordur.
3: n. 某种事业或宗派的创始人:is. Bir işin veya dinin kurucusu:
祖师爷 Kurucu.
他是这个领域的鼻祖。O, bu alanın kurucusudur.
zuǐ
嘴
1: n. 嘴;口:is. Ağız:
瓶嘴儿 Şişe ağzı|嘴巴 Ağız
请闭上嘴。Sus.
2: n. 指话语:is. Söz:
嘴快 Çenesi düşük, geveze, ağzında bakla ıslanmamak
|嘴甜 Ağzından bal damlıyor.
她从不多嘴。O hiçbir zaman fazla konuşmuyor.
zuì
最
1: adv. 表示程度达到极点:zf. En:
最好 En iyi|最近 Yakınlarda
这是最重要的。En önemli budur.
2: n. 指位居首位的人或事物:is. İlk konumda bulunan veya eşi olmayan kimse veya şey:
中国之最 Çin'in ilki
长城堪称世界之最。Çin Seddi, dünyanın harikası olarak kabul ediliyor.
zuì
罪
1: n. 触犯刑法的行为:is. Suç:
犯罪 Suç işlemek
罪过 Hata, suç
他已经认罪了。O, suçlarını itiraf etti.
2: n. 痛苦;苦难:is. Acı, sıkıntı, zorluk:
遭罪 Acı çekmek, ıstırap çekmek
让你受罪了。Sana acı çektirdim.
zuó
昨
1: n. 昨天:is. Dün:
昨日 Dün
昨天早上 Dün sabah
昨夜星光灿烂。Dün gece yıldızlar çok parlaktı.
2: n. 泛指过去:Geçmiş:
记住昨日,展望明天。Geçmişi unutmayarak geleceğe bakalım.
zuǒ
左 n. 左边:is. Sol:
左边 Sol taraf|左手 Sol el
向左转!Sola dön!
zuò
作
1: v. 制造;劳作:f. Üretmek, yapmak, imal etmek:
制作 Yapmak, üretmek
要科学安排作息时间。Çalışma ve dinlenme zamanları bilimsel olarak düzenlenmeli.
2: v. 进行某种活动:f. Bazı eylemleri gerçekleştirmek:
作报告 Rapor vermek|作别 Veda etmek
3: v. 创作;写:f. Yazmak, resim yapmak, beste yapmak
作品 Eser, yazı|作文 Kompozisyon
这是他创作的。Bu eseri o yaptı.
4: n. 创作的作品:is. Eser, yazı:
成名作 Birine ün kazandıran eser|大作 Önemli eser
这是我的处女作。Bu, benim ilk eserim.
5: v. 当作;看作:f. Saymak:
当作Saymak |看作Saymak, olarak görmek
zuò
坐
1: v. 坐:f. Oturmak:
坐下 Oturmak
请坐。Oturun.
他能坐起来了。O, dik oturabilir.
2: v. 乘坐:f. (Araç, gemi, uçak) -e binmek:
坐船 Gemiye binmek|坐火车 Trene binmek
坐电梯上去 Asansörle yukarıya çıkmak
孩子爱坐飞机。Çocuklar, uçağa binmeyi çok severler.
3: v. (建筑物)背对着方向:f. (bir yapının) arka cephesinin baktığı yön:
坐北朝南 Yapının ön cephesi güneye, arka cephesi kuzeye bakıyor; bir yerde oturan kişinin yüzü güneye bakıyor
坐落 Yer almak, bir yerde bulunmak
zuò
座
1: n. 坐的地方;座位:if. Oturacak yer:
座次 Oturma sırası|座位 Oturacak yer,
请各位代表入座。Temsilciler, lütfen sandalyelerinize oturun.
2: n. 托底的东西:is. Taban, kaide, temel:
底座 Taban, temel, kaide
钟表座儿 Saat standı
给这件艺术品加个座儿。Bir sanat yapıtına temel ilave edin.
zuò
做
1: v. 制作:f. Yapmak, üretmek, yaratmak:
定做 Verilen ölçülere göre uygun olarak yaptırmak, ısmarlama yaptırmak
做饭 Yemek pişirmek
做手工 El işi yapmak
2: v. 做;从事某种工作或进行某种活动:f. Yapmak, -işle uğraşmak:
做实验 Deney yapmak
做买卖 Ticaret yapmak
我一定把 事情做好。Bu işi mutlaka iyi yapacağım.
3: v. 写;创作:f. Yazmak, beste yapmak:
做作业 Ödev yapmak
他很会做诗。O şiir yazmaya yatkın.