机
(機)
1: n. 机器: is. Makine:
洗衣机 Çamaşır makinesi︱计算机 Bilgisayar
他喜欢坐飞机。Uçağa binmeyi sever.
2: n. 机会;关键的时刻: is. Fırsat, kritik an:
机会 Fırsat
机不可失,时不再来。Fırsat kaybedilince, tekrar gelmez.
抓住有利时机。Fırsatı kaçırma.
jī
鸡
(雞) n. 鸡: is. Tavuk:
鸡肉 Tavuk eti︱鸡蛋 Tavuk yumurtası
养鸡场
Tavuk çiftliği
jī
基
1: n. 基础;建筑物的根底部分: is. Temel:
地基 Temel︱路基 Yol temeli
2: adj. 最底层的;起始的;根本的: s. Temel, ilk:
基数 Temel sayı︱基层 Alt tabaka
基本 Temel
jí
及 1: v. 到: f. Varmak:
及格 Sınavda başarılı
来得及 Bir şey yapmak için daha yeterli zaman var.
2: conj. 跟;和: bağ. İle, ve:
以及 Ve
国家、集体及个人 Devlet, kolektif ve birey
jí
吉 adj. 幸福;顺利: s. Mutlu, pürüzsüz:
大吉大利 Uğurlu ve şanslı
开门大吉 Hayırlı olsun
借你吉言,但愿这事能成。İnşallah, bu iş, dilediğiniz gibi başarılı olur.
jí
级
(級)
1: n. 等次: is. Derece, düzey:
高级 Üst düzey
上级 Yukarı︱下级 Aşağı
2: n. 年级: is. Sınıf:
留级 Sınıfta kalmak
他们两个同级不同班。İkisi, aynı sınıfta ancak farklı şubelerde bulunuyor.
jí
极
(極)
1: adj. 最高的;最终的 s. En yüksek, son derece, çok:
极点 Bitiş noktası 极度 Son derece
极端 Aşırı
2: adv. 表示程度最高 zf. En:
极重要 En önemli
他感到累极了。O çok yorgun hissediyor.
3: n. 南极和北极 is. Güney Kutbu ve kuzey Kutbu:
南极 Güney Kutbu︱北极 Kuzey Kutbu
jí
急
1: adj. 迅速而猛烈 s. Hızlı ve şiddetli:
急行军 Cebri yürüyüş
水很急。Su hızlı akıyor.
2: adj. 紧迫;迫切:s. İvedi, acil:
急事 Acil bir iş︱急活儿 Acil bir iş
急救 Acil yardım
3: v. 着急 is. Acele etmek:
他急着赶火车。O, trene binmek için acele ediyor.
别急,有事慢慢说。Acele etme, yavaş yavaş söyle.
jí
集
1: v. 收集;会合:f. Koleksiyon yapmak, toplanmak:
集合 Toplanmak; bir araya getirilmek
我是一个集邮爱好者。Ben pul koleksiyonu yapmayı çok severim.
2: n. 由许多单篇作品汇编成的书: is. Derleme:
论文集 Tez derlemesi
世界地图集 Dünya haritası
jǐ
几
(幾)
1: num. 用来询问数目的多少: Kaç:
你去过中国几次?Çin'e kaç defa gittin?
现在几点了?Şimdi saat kaç?
2: num. 表示二到九之间不定的数目: Rakam:
我今天买了几本书。Bugün birkaç kitap aldım.
十几岁的孩子 On yaş üstündeki çocuk
他过几天就回来了。Birkaç gün sonra dönecek.
jǐ
己 pron. 自己: zm. Kendi:
自己 Kendi︱己方 Kendi tarafı
舍己为人 Başkaları için kendisini adamak
jǐ
挤
(擠)
1: v. 互相推、拥挤: f. Sıkıştırmak, kalabalık olmak:
人太多,挤不过去。Çok kalabalık, oraya geçemem.
房间里挤满了人。Oda, insanlarla dolu.
几件事情都挤到一起了。Birkaç iş aynı zamana denk geldi.
2: v. 加压力使从空隙中排出: f. Sıkıştırmak:
挤牛奶 Süt sağmak|挤药水 Sıvı ilaçları şişeden çıkartmak
jǐ
给
(給)
v. 供应: f. Tedarik etmek, sağlamak:
供给 Tedarik ︱给养 Askeri lojistik
自给自足 Kendi kendine yetmek.
See ɡěi on p.94 94. sayfadaki ɡěi'ye bak
jì
计
(計)
1: n. 策略;主意: is. Taktik, plan, fikir:
一计不成,又生一计。Bir plan başarısız olduktan sonra, yeni bir plan hazırlamak
三十六计 36 Taktik
2: v. 计算: f. Hesaplamak:
总计 Toplam
统计结果出来了。İstatistik sonucu çıktı.
3: n. 测量温度有关数值的仪器: is. Isıyı ölçen alet:
温度计 Isı ölçer (termometre)︱体温计 Vücut ısıtıcısı
jì
记
(記)
1: v. 把印象保持在脑子里: f. Hafızda kalmak, ezberlemek:
他还记得她。O, onu halen unutmadı.
他把单词都记住了。Kelimeleri ezberledi.
2: v. 记录: f. Not almak, kaydetmek:
记录 Kaydetmek
记事本 Not defteri
我把要做的事情记在纸上。Yapacağım işleri kağıda not alacağım.
jì
技 n. 从事某些具体工作的能力;本领: is. Teknik, yetenek:
口技 Ses taklitçiliği︱技师 Teknisyen
一技之长 Profesyonel teknik
Jì
系
()
v. 打结;扣上: f. Bağlamak:
系领带 Kravat bağlamak
See xì on p.368 368. sayfadaki xì'ye bak
jì
际
(際)
1: n. 交界或靠近边缘的地方: is. Sınır, hudut:
边际 Sınır
天际 Ufuk
2: n. 互相接触;彼此之间: is. Temas:
国际交往 Uluslararası temas
校际足球比赛 Okullar arası futbol maçı
jì
济
(濟) v. 用钱或物帮助有困难的人;有帮助: f. Yardım etmek:
救济 Yardım etmek|无济于事 Hiç yardımcı olmamak
扶危济困 Yoksullara yardım etmek.
jì
寄 v. 通过邮局传递: f. Bir şeyi postane aracılığıyla yollamak, göndermek:
寄信 Mektup göndermek︱寄钱 Para göndermek
他给我寄来一本书。Bana bir mektup gönderdi.
jiā
加
1: v. 把本来没有的添上去: f. Eklemek:
你应该给这句话加注解。 Bu cümleye açıklık getirmelisin.
给单词加音标。Kelimeye fonetik sembol ekleyin.
2: v. 增加: f. Artırmak:
加厚 Kalınlaştırmak︱加工钱 Ücreti artırmak
太冷,再加一件衣服吧。Hava çok soğuk, bir elbise daha giy.
3: v. 两个或两个以上的数合在一起: f. Artı:
二加三等于五。İki artı üç eşittir beş.
加起来一共花了一百多元。Toplam 100 yuandan fazla harcandı.
jiā
家
1: n. 家庭: is. Aile, ev:
我的家在北京。Evim Beijing'de.
她一回家就开始做晚饭。O, eve döner dönmez akşam yemeğini pişirmeye başladı.
2: n. 在某方面有特长或有名气的人: is. Uzman:
科学家 Bilim adamı︱歌唱家 Şarkıcı
她是个画家。O, bir ressamdır.
3: n. 从事某种行业或有某种身分的人或人家: is. Belli bir iş yapan insan veya aile:
农家 Köylü aile︱商家 Tüccar
jiǎ
假 adj. 不真实的;虚假的: s. Gerçek dışı olan, sahte:
假牙 Yapma diş︱假发 Takma saç
假花看起来像真花一样。Yapay çiçek, gerçek çiçek gibi gözüküyor.
See jià on p.145 145. sayfadaki jià'ya bak
jià
驾
(駕) v. 操纵(车、船、飞机等): f. Sürmek (araba, gemi, uçak vb.)
驾车 Araba sürmek
驾飞机 Uçak kullanmak
jià
架
1: v. 支撑;搭起: f. Kurmak, inşa etmek:
架桥 Köprü inşa etmek︱架梯子 Merdiven kurmak
2: n. 支撑物体的构件或放置器物的用具: is. Raf, çerçeve:
花架 Çiçek rafı
衣架 Askılık
书架上有很多工具书。Kitap rafında çok referans kitabı var.
jià
假 n. 假期;离开: is. Tatil, ayrılış:
事假 Kişisel iş için izin almak
学生放假了。Öğrenciler tatile girdi.
他向领导请了假。O, yöneticiden işten ayrılmak için izin aldı.
See jiǎ on p.144 144. sayfadaki jiǎ'ya bak
jiān
间
(間)
1: n. 两个事物或两段时间当中: is. Ara:
课间 Ders arası
两校之间有一条马路。İki okul arasında bir yol var.
同学间要多交流。Öğrenciler arasında daha çok iletişim gerekiyor.
2: n. 房间: is. Oda:
卫生间 Tuvalet︱单间 Tek yataklı oda
洗衣间 Çamaşırhane
See jiàn on p.147 147. sayfadaki jiàn'a bak.
jiǎn
检
(檢) v. 检查;查找: f. Kontrol etmek:
安检 Güvenlik kontrolü︱检字表 Radikaller rehberi
他已经检过票了。Bileti kontrol edildi.
jiǎn
简
(簡)
1: adj. 结构单纯;头绪少;简单: s. Basit, kısa:
简历 Özgeçmiş︱简便 Basit ve kolay
一切从简 Her şey basit olsun.
2: v. 使简单;简化: f. Basitleştirmek:
简化 Basitleştirmek
jiàn
见
(見)
1: v. 看到: f. Görmek:
眼见为实。Bizzat görünce inanılabilir
这事是我亲眼见到的。Bu olayı bizzat gördüm.
2: v. 会面;跟别人相见: f. Görüşmek:
会见 Görüşmek
今天他去见了一个朋友。O, bugün bir arkadaşla görüştü.
jiàn
件
1: n. 文件;信件: is. Belge, mektup:
文件 Belge︱信件 Mektup
电子邮件 E-mail
2: classifier. 指事物:Tane:
一件上衣 Bir tane elbise
一件事 Bir (tane) olay
jiàn
间
(間) adj. 非直接的;隔开的;断开的: s. Dolaylı, ayrı:
多云间阴 Hava bulutla kaplı
黑白相间 Siyah ve beyaz belli aralıklarla sıralanıyor.
See jiān on p.145 145. sayfadaki jiān'a bak
jiàn
建 v. 创立;设立: f. Kurmak, inşa etmek, oluşturmak:
建国 Devlet kurmak︱改建 Yeniden inşa etmek
工人们正在建楼房。İşçiler binayı inşa ediyor.
jiàn
健
1: adj. 健康;强壮的;具有活力的: s. Sağlıklı, kuvvetli, canlı:
健康 Sağlıklı|健全 İyi durumda
2: v. 使强壮: f. Güçlendirmek:
健身 Spor yapmak︱健脑 Aklı güçlendirmek
jiānɡ
江
1: n. 大河: is. Nehir:
江河 Nehir
我家住在江边。Evim nehir kıyısında bulunuyor.
2: n. 特指长江: is. Yantze Nehri:
江南 Yantze Nehri'nin güney kesimi
大江南北 Ülkenin çeşitli bölgeleri
jiānɡ
将
(將)
1: adv. 快要;将要: zf. Gelecek zamanı gösterir:
新年将到。Yeni yıl gelecek.
火车将到达北京。Tren Beijing'e ulaşacak.
2: prep. 拿;用: e. İle, vasıtasıyla:
将错就错 Yapılan hatadan yararlanmak
将心比心 Kendini başkasının yerine koymak
将手放在头上 Eli baş üzerine koymak
See jiànɡ on p.149 149. sayfadaki bak.
jiǎnɡ
讲
(講)
1: v. 说;评说: f. Söylemek, anlatmak:
讲笑话 Şaka anlatmak︱讲课 ders vermek
他在讲话。Konuşma yapıyor.
2: v. 注重;追求: f. –e önem vermek, -nin peşinde koşmak:
讲卫生 Sağlığa önem vermek
讲礼节 Görgü kurallarına önem vermek
jiànɡ
将
(將) n. 高级军官;将军: is. Üst düzey subay, general:
大将 Amiral, general︱名将 Tanınmış general
将士 Er ve subay
See jiānɡ on p.148 148. sayfadaki jiānɡ'a bak
jiāo
交
1: v. 互相往来;互相接触: f. Temaslarda bulunmak:
交朋友 Arkadaşlık kurmak︱交火 Birbirine ateş açmak
两条路在这里相交。İki yol burada kavuştu.
1: v. 把事物转移给有关方面;托付给: f. Teslim etmek, devretmek:
交钱 Para ödemek︱交货 Mal teslim etmek
这事交给他办。Bu işi ona bırak.
3: adv.互相: zf. Karşılıklı olarak:
交流 İletişim yapmak︱交换 Değişim yapmak
交谈 Sohbet etmek
jiāo
教 v. 传授(知识或技能):f. Öğretmek:
教画画儿 Resim yapmayı öğretmek︱教学 Öğretmek
老师教学生认字。Öğretmen, öğrencilere Çince karakterleri okumayı öğretiyor.
See jiào on p.154 154. sayfadaki jiào'ya bak.
jiǎo
角
1: n. 物体两个边沿相接的地方: is. Köşe, açı:
眼角 Göz ucu︱嘴角 Ağız köşesi
直角 Dik açı
2: n. 动物头上的角: is. Boynuz:
牛角 Sığır boynuzu
羊的头上长着两只角。Koyun başında iki boynuz var.
3: classifer. 人民币单位,相当于一元的十分之一: Renminbi birimi, on jiao eşittir bir yuan.
三元八角二分 Üç yuan sekiz jiao iki fen
五角钱 Beş jiao
jiǎo
饺
(餃) n. 饺子: is. Mantı:
水饺 Çin mantısı
他学会了包饺子。Çin mantısı yapmayı öğrendi.
jiǎo
脚
(腳) n. 脚: is. Ayak:
她在海边光着脚走。O, deniz kıyısında yalınayak yürüyor.
他的脚比我的大。Onun ayakları benimkinden daha büyük.
jiào
叫
1: v. 呼喊;发出声音: f. Bağırmak, ses çıkarmak:
天一亮鸡就叫了。Şafak olunca horoz ötmeye başladı.
2: v. 称呼;称作: f. İsim vermek, adlandırmak:
这个村子叫谢家村。Bu köy Xiejia Köyü olarak adlandırılıyor.
你叫什么名字?Adın ne?
jiào
觉
(覺) n. 睡觉: is. Uyku:
睡午觉 Öğle saatinde uyumak
一觉睡到天亮。Sabaha kadar uyudu.
See jué on p.170 170. sayfadaki jué'ye bak.
jiào
校 v. 核对并订正: f. Kontrol etmek ve düzeltmek:
校本 Kontrol edilmiş kitap︱校对 Kontrol etmek
校样 Üzerinde gereken düzeltmeleri yapılan ve yayıma hazır olan duruma getirilen kitap vs.︱校改 Okuyup düzeltmek
See xiào on p.380 380. sayfadaki xiào'ya bak
jiào
较
(較)
1: v. 比;比较: f. Karıştırmak:
比较 Karıştırmak
2: prep. 比;比较: e. –e göre, -le kıyasla:
他工作较以前更为努力。O öncesine göre daha çalışkan.
今年较去年有进步。Geçen yıla göre bu yıl daha fazla ilerleme kaydedildi.
3: adv. 表示相比而言更进一层: zf. Daha:
水平较高。Daha yüksek seviyeli.
今天天气较好。Bugün hava daha güzel.
jiào
教
1: v. 指导;培养;教导: f. Öğretmek:
教师 Öğretmen|教育 Eğitim
言传身教 Anlatmanın yanı sıra kendi davranışlarını da örnek göstererek öğretmek
2: n. 指宗教: is. Din:
入教 Dine katılmak︱信教 Dine inanmak
他是个传教士。O, bir misyonerdir.
See jiāo on p.150 150. sayfadaki jiāo'ya bak
jiē
接
1: v. 迎接;连续;继续: f. Karşılamak, devam etmek:
迎接 Karşılamak︱接头 Temas etmek, ilişki kurmak
他跑得上气不接下气。O, nefesi kesilene kadar koşuyor.
2: v. 接受;用手托住: f. Kabul etmek, almak:
今天他接了一封信。Bugün bir mektup aldı.
把行李接过来。Bagajı al.
jiē
街 n. 街道: is. Cadde, sokak:
上街买东西 Sokağa çıkarak alışveriş yapmak
北京有条街叫长安街。Beijing'de Chang'an Caddesi var.
到街上走走。Caddede biraz dolaşalım.
jié
节
(節)
1: n. 节日: is. Festival, bayram:
国庆节 Milli Bayram︱复活节 Paskalya Günü
小孩儿都喜欢过节。Çocukların hepsi bayramı sever.
2: n. 段落或部分: is. Parça veya bölüm:
章节 (kitapta) bölüm︱音节 (müzik) seslem
3: v. 节省;俭省: f. Tasarruf etmek:
节食 Diyet yapmak|节约时间 Zaman tasarrufu
jié
结
(結)
1: v. 用线、绳等打扣: f. İple düğüm yapmak:
结网 Ağ örtmek
他用布条打了一个结。Kumaş şeridiyle bir düğüm yaptı.
2: v. 结合;形成某种关系: f. Birleştirmek, belli bir ilişkiyi oluşturmak:
结成兄弟 Kardeşlik yapmak
水结成冰了。Su dondu.
3: v. 结束;了结: f. Bitmek, son vermek:
了结 Sona ermek︱结局 Sonuç
他把房费结了。O, ev kirasını ödedi.
jiě
姐
1: n. 称同父母(或只同父,或只同母)而岁数比自己大的女子;也称家族或亲戚中世系次第相同而岁数比自己大的女子: Bir kimsenin kendinden daha büyük olan kız kardeşi, Abla:
堂姐 Kuzen ablası (baba tarafından)︱表姐 Kuzen ablası (anne tarafından)
她和二姐一起照顾妈妈。O, ikinci ablasıyla birlikte annelerine bakım yapıyor.
2: n. 对年轻的或年龄跟自己差不多的女子的称呼: is. Yaşı kendisine yakın olan kadınlara yönelik hitap:
李姐是我的好朋友。Li Abla, iyi arkadaşımdır.
jiě
解
1: v. 分开;打开: f. Ayrılmak, açmak:
解衣 Elbiseyi çıkartmak
难解难分 Birbirlerine bağlanmak
脱鞋之前先解鞋带。Ayakkabıyı çıkartmadan önce bağı çöz.
2: v. 消除: f. Yok etmek, gidermek:
茶水真解渴。Çay, susuzluğu gidebilir.
他帮我解了围。O, beni zorluktan kurtardı.
jiè
介
1: n. 使两者发生联系的人或事: is. İki taraf arasında bağlantı kuran insan veya olay:
中介 Aracılık
2: v. 介绍: f. Tanıtmak:
简介 Kısa bilgi
经过介绍,他们两个认识了。İki kişi tanıştırıldı.
jiè
界 n. 边界;范围;限度: is. Sınır, çevre:
国界 Devlet sınırı︱自然界 Doğa çevresi
社会各界 Toplumun çeşitli kesimleri
jiè
借
1: v. 借入,暂时用别人的钱或物: f. Borç almak:
他借钱买房。O, başkalarından borç aldığı parayla ev satın aldı.
这本书是我向他借的。Bu kitabı, ondan ödünç aldım.
2: v. 借出,把钱或物暂时给别人用: f. Ödünç vermek:
我借给他50元钱。Ona 50 yuan ödünç verdim.
我借房子给朋友住。Evimi arkadaşıma ödünç verdim.
jīn
斤 classifier. 市制重量单位,一市斤等于500克: Ağırlık ölçümü. Bir jin eşittir 500 gram:
斤两 Ağırlık
三斤苹果 Üç jin elma
大白菜一斤卖五角钱。Çin marulunun bir jini beş jiao.
jīn
今 n. 现在;当前: is. Şimdi, şu an:
古往今来 Eski çağlardan bugüne kadar
今晚有小雨。Bu akşam hafif yağmur yağacak.
今天的社会发展得很快。Günümüz toplumu çok hızla gelişiyor.
jīn
金
1: n. 金子: is. Altın:
金耳环 Altın küpe|金指环 Altın yüzük
2: n. 货币;钱: is. Para:
现金 Nakit para︱礼金 Hediye parası
jǐn
紧
(緊)
1: adj. 牢固;固定: s. Sağlam, sıkı:
抓紧 Sıkı şekilde tutmak
关紧门 Kapıyı tamamen kapatmak
2: adj. 紧急;挨近: s. Acil, yakın:
时间紧。Zaman çok sıkı.
他紧跟着我。O, beni yakından takip ediyor.
jìn
进
(進) v. 向前移动;从外面到里边: f. İlerlemek, girmek:
进一步 Bir adım daha; daha da
进房间 Odaya girmek
他在天黑以前住进了旅馆。Hava kararmadan önce oteli bulup kaldı.
jìn
近
1: adj. 距离短: s. Yakın:
远近 Uzak veya yakın
这里离商店很近。Burası, mağazaya çok yakındır.
他近几年常来中国。O, son yıllarda sık sık Çin'e geliyor.
2: v. 差别小;相似: f. Yakın, benzer:
相近 Birbirine çok benzer
这两个词的意思很相近。Bu iki kelimenin anlamı hemen hemen aynı.
jīnɡ
京
1: n. 国家的首都: is. Bir ülkenin başkenti:
京城 Beijing kenti︱京都 Başkent
2: n. 特指北京: is. Beijing:
京剧 Beijing Operası
京广线 Beijing-Guangzhou demiryolu hattı
jīnɡ
经
(經)
1: v. 经过;经历: f. Geçmek, yaşamak:
经思考才决定 Düşündükten sonra karar vermek
老人一生经的事情很多。Bu yaşlı, ömrü boyunca çok olay yaşadı.
2: n. 经线;经度: is. Boylam:
经度 Boylam
东经180° 180 derece doğu boylamı
西经45° 45 derece batı boylamı
2: n. 传统的权威性的著作: is. Klasik eser:
念经 Budizm kitabı okumak
四书五经 Beş Klasik Eser ve Dört Kitap (Konfüçyüs'ün kitapları)
阅读经典作品 Klasik eserleri okumak
jīnɡ
精
1: adj. 细致;严密: s. İnce, titiz:
精读 Titizlikle okuma︱精细 İnce ve titiz
精打细算 Titizlikle hesaplayarak bütçe yapmak
2: adj. 聪明;能干: s. Akıllı, yetenekli:
这个人很精。Bu kişi çok akıllıdır.
jǐnɡ
警
1: n. 警察: is. Polis:
警察 Polis︱交警 Trafik polisi
警服 Polis üniforması
2: n. 危急的情况或事件: is. Acil durum veya olay:
报警 Polise başvurmak︱火警 Yangın alarmı
3: v. 告诫;使人注意: f. Uyarmak:
警备 Alarm durumunda ︱警报 Alarm
警告 Uyarı
jìnɡ
净
(浄)
1: adj. 清洁;没有污垢或杂质: s. Temiz, saf:
干净 Temiz︱纯净水 Arıtılmış su
2: adj. 纯;单纯: s. Net:
净重100公斤。Net ağırlığı 100 kg.
3: v. 使清洁;使干净: f. Temizlemek:
净手 Eli yıkamak︱净面 Yüzü yıkamak
把衣服洗干净 Elbiseyi yıka.
jìnɡ
静
adj. 安定不动;没有声音;安定: s. Sakin, sessiz:
静坐不动 Sakince oturmak
房间里很静,没有人说话。Ev çok sakin, hiç kimse konuşmuyor.
静下心来想一想。Önce sakin ol, sonra iyi düşün.
jiǔ
九
1: num.九: sayı. Dokuz:
六加三等于九。Altı artı üç eşittir dokuz.
2: num. 指多数: Çok:
九死一生 Ölümden kaçmak
九牛二虎之力 Büyük çaba
jiǔ
久 adj. 时间长;时间的长短: s. Uzun (zaman)
长久 Uzun zaman
他很久没回家了。Çok uzun zaman eve dönmedi.
他走了多久了?Ne zaman gitti?
jiǔ
酒 n. 酒: is. Alkollü içki, şarap:
白酒 Alkollü içki︱米酒 Pirinç şarabı
喝酒不能过量。Fazla alkollü içki içilmemelidir.
jiù
旧
(舊) adj. 使用过得;过时的;不合时宜的: s. Eski, modası geçmiş olan:
旧衣服 Eski elbise|旧家具 Eski mobilya
旧观念 Eski düşünce, eski kavram
jiù
就
1: adv. 表示肯定或强调的语气: zf. Vurgu için kullanılır:
这儿就是我的学校。Bu okulum.
家里就我一个人。Evde yalnızca ben varım.
我马上就去。Hemen gidiyorum.
2: v. 到;进入;接近: f. Varmak, girmek, yaklaşmak:
就座 Oturmak︱就业 İstihdam etmek
就近上学 Yakındaki okula girmek
3: v. 趁着;配着: f. İle:
就着菜吃饭 Pilâvı et ve sebzeyle birlikte yemek
就着下雨上化肥 Yağmur yağarken gübrelemek.
就着上街把菜买回来。Dışarıdan dönerken sebzeler satın al.
jū
居
1: v. 居住;住宿: f. Oturmak:
居民 Sakin|居住 Oturmak
2: v. 处在(某种位置): f. Belli bir yerde bulunmak:
水平居中 Orta seviyede kalmak
我们班女生居多。Sınıf arkadaşlarımızın çoğu kız.
3: n. 住所: is. Ev, konut:
新居 Yeni ev︱故居 Eski ev
这是他父亲的旧居。Bu, babasının eski evi.
jú
局
1: n. 政府办事机构或业务机构的名称: is. Büro , iş yeri:
卫生局 Sağlık Müdürlüğü︱公安局 Kamu Güvenliği Müdürlüğü
邮局 Postahane
2: n. 形势;情况: is. Durum:
政局 Siyasi durum︱结局 Sonuç
大局 Genel durum
jǔ
举
(舉)
1: v. 向上托;往上抬: f. Yukarıya kaldırmak, yükseltmek:
举手 El kaldırmak︱举重 Halter
他高兴地举起奖杯。O, sevinçle ödül kupasını kaldırdı.
2: v. 提出;揭示: f. İleri sürmek, ortaya koymak:
举例 Örnek vermek
列举 Sıralamak
3: adj. 全;整个: s. Tüm, bütün:
举国上下 Tüm ülke
举世无双 Tüm ülkede eşi rastlanmamış.
4: v.推荐;选拔:f. Tavsiye etmek, seçmek:
大家选举他当代表。Herkes onu temsilci seçti.
jù
巨 adj. 大;非常大: s. Büyük, kocaman:
巨人 Dev adam︱巨大 Kocaman
巨变 Büyük değişiklik
jù
具
1: n. 生活和工作中使用的东西: is. Alet:
文具 Kırtasiye︱家具 Mobilya
工具 Alet, araç
2: v. 具有(多用于抽象事物): f. Sahip olmak:
别具一格 Kendine özgü tarza sahip; bambaşka
具有中国特色 Çin'e özgü
一切条件都具备了。Her koşul hazırlandı.
jù
剧
(劇)
1: n. 戏剧: is. Opera, tiyatro:
话剧 Tiyatro︱京剧 Peijing Operası
剧本 Senaryo
2: adj. 厉害;猛烈: s. Şiddetli:
剧变 Büyük değişiklik︱加剧 Şiddetlendirmek
急剧 Şiddetli, hızlı
jué
决
1: v. 作出判断;确定: f. Kararlaştırmak, tespit etmek:
表决 Oylama yapmak︱决定 Karar vermek|决议 Karar
2: v. 决定最后的胜负: f. Maç veya yarışın sonucunu çıkarmak:
一决胜负 Kıran kırana mücadele
生死对决 Ölümüne mücadele
3: adv. 一定;必定: zf. Mutlaka, kesinlikle:
决不放手 Kesinlikle vazgeçmemek
决没有其他意思 Kesinlikle başka anlamı yok.
jué
觉
(覺)
1: n. 对外界刺激的感受和辨别: is. His, duyu:
听觉 İşitme duyusu︱视觉 Görme duyusu
直觉 Sezgi
2: v. 感到;感觉;觉得: f. Hissetmek, duymak:
冬天一下雪就觉出冷了。Kışın kar yağınca soğuk hissediliyor.
工作了一天,觉着有点儿累。Bir gün çalıştıktan sonra, biraz yorgunluk duydum.
See jiào on p.153 153. sayfadaki jiào'ya bak