还
(還) adv. 仍然;依旧: zf. Yine, henüz:
他还没有来。 O henüz gelmedi.
时间还早。Vakit daha erken.
See huán on p.128 128. sayfadaki huán'a bak
hái
孩 n. 儿童;子女: is. Çocuk:
男孩儿 Erkek çocuk︱女孩儿 Kız çocuk
老张有两个孩子。 Bay Zhang'nın iki çocuğu var.
hǎi
海
1: n. 海: is. Deniz:
我家住在海边。Deniz kıyısında oturuyorum.
2: adj. 巨大的: s. Kocaman:
海碗 Kocaman kâse︱海量 Aşırı içki içebilmek
hǎn
喊
1: v. 大声叫: f. Bağırmak:
喊叫 Bağırmak︱喊口号 Slogan atmak
2: v. 叫人;招呼: f. Çağırmak:
你去喊他一声。Onu çağır.
hàn
汉
(漢)
1: n. 汉族: is. Han milliyeti:
汉字 Çince karakter︱汉语 Çince
他会说汉语。Çince konuşabilir
2: n. 男子: is. Adam:
大汉 İri yarı adam︱老汉 Yaşlı adam
不到长城非好汉。Çin Seddi'ne çıkmayan kahraman sayılmaz.
hánɡ
行 n. 行列: is. Sıra:
行列 Sıra, satır
字里行间 (metnin) kelimeleri ve satırları arasında
classifier. 用于成行的东西: Sıra, satır:
两行树 İki sıra ağaç|十四行诗 14 satır (mısra) şiir
v. 排行: f. Sıralamak:
排行 Sıralamak
我行老大。Ben ailemin en büyük çocuğuyum.
n. 行业;职业: is. Sektör, meslek:
同行 Meslektaş
各行各业 Çeşitli sektör ve meslekler
行行出状元。Her sektörde başarılı olan var.
n. 某些营业机构: is. Ticari kuruluş:
商行 Firma ︱银行 Banka
拍卖行 Açık artırma firması
See xínɡ on p.387 387. sayfadaki xínɡ'e bak.
hánɡ
航 v. 行驶;飞行: f. Uçmak, gemi yolculuğu yapmak:
航向 Uçak ve geminin rotası︱航班 Uçak seferi
我们的船在大海上航行了三天。Gemimiz denizde üç gün yüzdü.
hǎo
好
1: adj. 好;令人满意: s. İyi, memnun edici:
好人 İyi insan︱好东西 Güzel bir şey
这件衣服买得好。Bu elbise çok güzel.
2: adj. 友爱;和睦: s. Dostça, barışçı:
我跟他是好朋友。Ben ve o iyi arkadaşıyız.
两国关系很好。İki ülke arasındaki ilişkiler çok iyi.
3: adj. 容易: s. Kolay:
只要花时间,汉语也很好学。Çalışkan olursanız, Çince'yi kolay öğrenebilirsiniz.
这件事好办。Bu iş kolayca yapılabilir
4: adj. 表示赞同、答应、结束等语气: s. Evet, tamam:
好,就照你说的办。Tamam, söylediğin gibi yapalım.
好,你就这样干吧。Tamam, böyle yap.
好,今天就讲到这里,下课。Tamam, bugünkü ders buraya kadar.
See hào on p.144 144. sayfadaki hào'ya bak.
hào
号
(號)
1: n. 标记;符号: is. Not, işaret:
问号 Soru işareti︱信号 Sinyal|挂号 Kayıt
2: n. 表示不同的等级或规格: is. Büyüklük:
大号皮鞋 Büyük numaralı deri ayakkabı
鞋号 Ayakkabı numarası
这种衬衣有小号、中号和大号。Bu tür gömleğin küçük, orta ve büyük bedenleri var.
hào
好 v. 喜爱;喜欢: f. Sevmek, beğenmek:
喜好 Beğenmek︱爱好 Hobi
他好打球。Top oynamayı sever.
See hǎo on p.113 113. sayfadaki hǎo'ya bak
hē
喝 v. 喝: f. İçmek:
喝茶 Çay içmek︱喝牛奶 Süt içmek
你们想喝点儿什么? Ne içersiniz?
他喝了两杯水。İki bardak su içti.
hé
合
1: v. 闭上;合拢: f. Kapatmak:
合眼 Göz kapatmak
他把书合上了。Kitabı kapattı.
2: v. 共同;一起: f. Beraber, ortaklaşa:
合办 Ortaklaşa düzenlemek︱合唱 Koro
他们合唱了一首歌。Onlar beraber bir şarkı söylediler.
3: v. 符合;适合: f. Uygun duruma getirmek:
合意 Memnun︱合身 Uygun
这双鞋很合脚。Bu ayakkabı çok uygun.
4: v. 相当于;折合: is. Eşit:
今天1美元合7.5元人民币。Bugün ABD Doları- Renminbi (Çin parası birimi) paritesi 1:7.5 oldu.
hé
何
1: pron. 什么: zm. Ne:
何年何月 Hangi yılın hangi ayı|何人 Kim
2: 为什么;怎么: Niçin, neden:
路那么远,为何不坐车去?Oraya çok uzak, niye otobüsle gitmiyorsun?
hé
和
1: adj. 温顺;不激烈;不粗暴: s. Yumuşak, nazik, sakin:
和气 Yumuşak, nazik
和善 Nazik ve samimi
心平气和 Sabırlı
她性情温和。Yumuşak huyludur
2: prep. 跟;同;对: e
. İle, ve:
我和他一起去。Onunla birlikte gidiyorum.
我已经和他说过了。Ona söyledim.
我和这件事没有任何关系。Bu olayla ilişkim yok.
conj. 和: bağ. Ve:
老师和同学都喜欢他。Öğretmen ve öğrencilerin hepsi onu sever.
我学得最好的是数学和语文。En iyi öğrendiği dersler matematik ve Çince'dir.
n. 两个或两个以上的数相加的得数: is. Toplam:
一加一的和是二。Bir artı bir eşittir iki.
hé
河 n. 河: is. Nehir:
小河 Küçük nehir
河里有很多鱼。Nehirde çok balık var.
黄河是中国第二大河。Sarı Nehir, Çin'in ikinci büyük nehridir.
hēi
黑
1: adj. 黑色: s. Siyah, kara:
黑板 Kara tahta|黑衣服 Siyah giysi
他是黑头发。Saçları siyah renklidir.
2: adj. 夜晚;黑夜: s. Karanlık:
黑夜 Karanlık gece
天黑了。Karanlık oldu.
把灯打开,天有点儿黑了。Lambayı yak, çünkü karanlık oldu.
3: adj. 隐蔽的;不合法的: s. Gizli, yasa dışı:
黑货 Kaçak mal︱黑市 Karaborsa
他从不坐黑车。Kara taksiye hiç binmez.
hěn
很 adv. 表示程度高;非常: zf. Çok, son derece:
很好 Çok iyi
街上人很多。Cadde çok kalabalık.
她长得很漂亮。O kız çok güzel.
hónɡ
红
(紅)
1: adj. 红色: s. Kırmızı:
红花 Kırmızı çiçek
红帽子 Kırmızı şapka
她穿着一件红毛衣。Kırmızı bir kazak giyiyor.
2: adj. 象征成功或受到重视: s. Başarılı:
走红 Ünlenmek
开门红 İyi bir başlangıç
他现在唱歌唱红了。O, şarkı söyleyerek ünlendi.
hòu
后
(後)
1: n. 空间位置在背面的:is. Arka:
房后 Evin arkasında
后门 Arka kapı
他向后看了一眼。O, arkaya bir baktı.
2: adj. 时间上比较晚的;未来的: s. Geç, daha sonra:
后天 Öbür gün︱后来 Daha sonra
晚饭后,他去散步了。Akşam yemeğinden sonra, o gezmeye gitti.
3: adj. 次序靠近末尾的: s. Son:
后三名 Son üç sıra
他坐在后排。Arkadan birinci sırada oturuyor.
hòu
候
1: v. 等候;等待: f. Beklemek:
候车 Otobüs beklemek︱候机 Uçak beklemek
他正在后台候场。Sahne arkasında bekliyor.
2: n. 一段时间;时节: is. Zaman, mevsim:
气候 İklim︱候鸟 Göçmen kuş
时候 ---sırasında, ---zamanında
hú
胡
1: adv. 说话做事不讲道理,任意乱来: zf. Saçmalamak:
胡说 Saçmalamak
胡写 Saçma yazmak
工作可不能胡来。Çalışırken saçmalama.
2: n. 胡子: is. Sakal, bıyık:
胡须 Sakal
他留着八字胡。O, sarkık bıyık bıraktı.
hú
湖 n. 湖: is. Göl:
湖水 Göl suyu︱西湖 Xihu Gölü
他家后面有一个小湖。Onun evinin arkasında küçük bir göl var.
hù
互 adv. 互相;彼此: zf. Karşılıklı olarak, birbirine:
互利 Karşılıklı yarar︱互通 Haberleşme
两家经常互相帮助。İki aile sık sık birbirine yardım eder.
hù
户 n. 住户,人家;从事某种职业的人家或人:is. Aile, belli bir işle uğraşanlar:
农户 Köylü aile︱商户 Tüccar
这个楼里住了两户人家。Bu binada iki aile yaşıyor.
hù
护
(護)
1: v. 保护;爱护;保卫: f. Korumak, savunmak:
爱护 İyi bakmak
护路 Karayolu veya demiryolunun bakımı
他是一个护林员。O, bir orman korucusudur.
2: v. 偏袒;包庇: is.Taraf tutmak, siper etmek:
护短 Hatayı gizlemek
他总是护着自己的孩子。O her zaman kendi çocuklarını tutuyor.
huā
花
1: n. 花: is. Çiçek:
花草 Çiçek ve otlar
开花 Çiçek açar.
一朵花 Bir çiçek
那边有一个花店。Orada bir çiçekçi dükkanı var.
2: n. 样子像花的东西: is. Çiçek şeklindeki şeyler:
雪花 Kar tanesi
晚上广场上放礼花。Akşam meydanda havai fişek fırlatıldı.
3: adj. 色彩或种类混杂的: s. Renkli:
花猫 Benekli kedi
花衣服 Renkli giysi
他的头发都花白了。Saçlarının bir kısmı beyazladı.
4: v. 用掉;消耗;花费: f. Tüketmek, harcamak:
花费 Masraf︱花钱 Para harcamak
他花了三个月的时间准备去中国旅游。Çin'i gezmeye hazırlanmak için üç ay harcadı.
huá
华
(華) n. 中华: is. Çin:
华语 Çince︱华人 Çin asıllı yabancılar
他上的是华语班。Çince kursuna gitti.
huà
化
1: v. 变化;改变: f. Değişmek, dönüşmek:
变化 Değişmek︱感化 Etkilemek
附在某些词后,表示转变成该种性质或状态: Bazı kelimeler arkasında kullanılarak, bir şeyin niteliği ve durumunun değişmesinin ifadesi:
现代化 Modernleşme︱绿化 Yeşilleşme
净化空气 Havayı tazeleştirmek
2: n. 化学: is. Kimya:
化肥 Kimyasal gübre︱化工 Kimya sanayii
huà
划
(劃) v. 把整体分开: f. Bölmek:
划清界限 Sınırı çizmek
划时代 Devir açmak
他把文章划为五部分。O, metnini beş bölüme ayırdı.
huà
画
(畫)
1: v. 画;描绘: f. Resim yapmak:
画一个记号 Bir işaret koymak
画一条直线 Düz bir çizgi çizmek
他画山水画得很好。O, çok iyi manzara resmi yapıyor.
2: n. 绘出的图画: is. Resim:
国画 Çin resmi
她喜欢油画。Yağlı boya resmi seviyor.
这张画挂在这里很合适。Bu resim buraya çok uygun.
huà
话
(話)
1: n. 语言;方言: is. Dil, lehçe:
中国话 Çince︱外国话 Yabancı dil
他会说广东话。Guangdong lehçesini konuşabilir.
2: n. 说的话: is. Söz:
话语 Söz
她的话很对。Çok doğru söyledi.
他又想起妈妈对自己说过的话。O, annesinin söylediklerini bir kez daha hatırlattı.
huài
坏
(壞)
1: adj. 令人不满的;不好的: s. Kötü:
坏事 Kötü bir iş︱坏处 Kötülük
坏习惯 Kötü alışkanlık
2: v. 东西变得无用或有害: f. Bozuk olmak, çürümek:
面包坏了,不要吃了。Ekmek bozuldu, yeme.
机器坏了,不能用了。Makine bozuldu, kullanılmaz hale geldi.
huān
欢
(歡)
1: adj. 高兴;喜悦: s. Mutlu, neşeli:
欢快 Neşeli
欢叫 Tempo tutarak bağırmak
孩子们欢快地唱着歌。Çocuklar sevinçle şarkı söylüyor.
2: adj. 活跃;带劲儿: s. Canlı, dinç:
他们正玩得欢着呢。Onlar sevinçle oynuyor.
huán
还
(還)
1: v. 归还: f. Geri vermek:
我把书还给他了。Kitabı ona geri verdim.
借的钱都还清了。Parayı tümüyle ödedim.
2: v. 回报;回敬: f. Karşılık vermek:
还礼 Selâm vermek︱还手 Karşılık vermek
别人送了他礼物,但他马上还了礼。Bir kişi ona hediye etti, o da hemen bu kişiye hediye verdi.
See hái on p.110 110. sayfadaki hái'ya bak
huán
环
(環)
1: n. 环;圆圈形的东西: is. Halka, çember, çevre:
耳环 Küpe︱环路 Çevre yolu
2: v. 围绕: is. Çevirmek:
环球旅行 Dünya turu gezisi
环城铁路 Kent çevre demiryolu
环着操场跑步 Oyun sahası boyunca koşmak
huàn 换
1: v. 交换: f. Değişim yapmak, teati yapmak:
换零钱 Para bozdurmak
交换名片 Kartviziti karşı tarafa vermek
2: v. 变换;替换: f. Değiştirmek:
他换了一个新手机。Yeni bir cep telefonu aldı.
她每天换不同颜色的衣服。Her gün farklı renkte elbise giyiyor.
这个部门换领导了。Bu bölümün şefi değiştirildi.
huánɡ皇
n. 君主;最高统治者: is. Kral, imparator:
皇帝 İmparator︱皇宫 İmparatorluk Sarayı
皇后 İmparatoriçe
huánɡ黄
1: adj. 黄色: s. Sarı renkli:
黄花 Sarı çiçek︱黄叶子 Sarı yaprak
这件上衣是黄色的。Bu elbisenin rengi sarıdır.
2: v. 计划落空;失败: f. Plan suya düşmek; başarısızlığa uğramak:
买卖黄了。İşi başarısızlığa uğradı.
huí
回 v.返回到原来的地方: f. Dönmek:
回家 Eve dönmek︱回国 Vatana dönmek
他刚从国外旅游回来。Dış seyahatinden yeni döndü.
huì
会
(會)
1: v. 懂得;掌握: f. Bilmek, öğrenmek:
会开车 Araba sürmeyi öğrendi.
会英语 İngilizce bilmek
她的小孩儿刚刚学会走路。Onun çocuğu yürümeyi yeni öğrendi.
2: v. 表示有可能: f. Olabilmek:
我想明天会下雨。Bence yarın yağmur yağabilir.
今天他不会来了。Bugün gelemeyecek.
你会得到好结果的。İyi bir sonuç alabileceksin.
3: n. 会议;聚会;集会: is. Toplantı, parti, miting:
开会 Toplantı yapmak︱晚会 Parti
今天下午我有个会。Bugün öğleden sonra bir toplantım var.
hūn
婚 v. 结婚: f. Evlenmek:
已婚女人 Evli kadın
他俩婚后的感情更好了。Bu çift, evlendikten sonra mutluluk içinde yaşıyor.
huó
活
1: v. 存活;有生命: f. Yaşamak:
没有水,花草不能活。Su yoksa, çiçek ve ot yetişemez.
2: n. 工作(一般指体力劳动): is. Çalışma:
农活儿 Tarla işleri
这个活儿不容易干。Bu iş kolay değil.
3: adj. 活动的;可以变动的: s. Hareket edebilen; taşınabilir:
活水 Akar su
活页 Çıkarılabilir sayfa
这是一座活火山。Bu, bir hareketli yanardağ.
huǒ
火
1: n. 火: is. Ateş:
大火 Büyük ateş︱小火 Küçük ateş
把火点上。Ateş yakmak.
2: n. 生气;发怒: is. Öfke, gazap:
火气 Öfke
听了这话,他马上火了。 Bu sözü duyunca, hemen öfkelendi.