答 v. 回复;回答;回报: f. Cevap vermek, yanıt vermek:
回答 Cevap vermek
答谢 Teşekkür etmek
主持人和来宾一问一答。Sunucu konuğa soru sorar, konuk da sunucuya cevap verir.
dǎ
打 1: v. 用手或工具用力地击: Elini veya elinde tutuğu bir şeyi bir yere hızla indirmek, dövmek, vurmak:
打鼓 Davul çalmak︱ 打铁 Demir dövmek
不要打草惊蛇。 Otlara dokunmayın ki, yılan ürkmesin. (Öncü kuvvete dokunmayarak, ardından gelen orduyu yakalamak)
2: v. 打架;相斗: f. Kavga etmek, birbirine girmek:
打人 Bir kişiyi dövmek
两人打起来了。İki kişi dövüşmeye başladı.
3: v. 表示各种动作: f. Çeşitli hareketler:
打水 Su almak ︱ 打球 Top oynamak
请打开窗户。Pencere açın.
dà
大 1: adj. 大: s. Büyük:
大广场 Büyük meydan︱ 力气大 Güçlü
外面风很大。Dışarda şiddetli rüzgârı var.
2: adj. 排行第一的: sayı. Birinci:
老大 Birinci
他是我大哥。O ağabeyim.
dài
代 1: v. 替;替换: f. Yerine geçmek:
代替 Yerine geçmek︱ 取代 Yerini almak
代我向他问好。 Selâmı ona ilet.
2: n. 朝代;历史的分期: is. Hanedan, çağ:
朝代 Hanedan︱ 古代 Eski çağ
学习现代文学 Çağdaş edebiyatı öğrenmek
3: n. 辈分: is. Kuşak:
老一代 Eski bir kuşak
四代同堂 Dört kuşak bir arada yaşıyor.
dài
带
(帶) 1: n. 带子;细长而软的东西: is. İp ve şerit gibi ince ve yumuşak parça:
带子 Bant, şerit ︱ 系鞋带儿 Ayakkabı bağcık bağlamak
2: v. 携带;拿着: f. Taşımak:
出门带着证件。Dışarıya çıkarken yanına sertifikayı al.
3: n. 地带;地区: is. Bölge, kuşak:
热带 Tropikal kuşak︱ 长城一带 Çin Seddi bölgesi
4: v. 领;引着: f. Almak, yön vermek:
带领 Liderlik etmek ︱ 带路 Yol göstermek
带学生参观博物馆。 (Birinin) yanına öğrencileri alıp müzeyi ziyaret etti.
dài
待 1: v. 等待: f. Beklemek:
等待 Beklemek︱ 整装待发 Hazır olmak
2: v. 对待;招待: f. Davranmak, karşılamak:
优待 Ayrıcalık vermek
待客 Misafire ikram etmek
以礼相待 Kibar davranmak
dān
单
(單) 1: adj. 单独;只有一个的: s. Tek başına, yek:
单身 Bekâr ︱ 单衣 İnce elbise
单人间 Tek kişilik oda
2: adj. 种类少;不复杂;缺少变化的: s. Çeşidi az olan, basit:
单调 Donuk
这件事很简单。Bu iş çok basit.
3: adj. 奇数的: s. Tek sayılı:
单号 Tek numara︱ 单数 Tek sayı
单日发车。Otobüs, tek sayılı günlerde yola çıkıyor.
dàn
但 1: conj. 可是;不过: bağ. Ama, ancak, fakat:
但是 Ama
这双鞋不漂亮,但穿着很舒服。Bu çift ayakkabı güzel değil, ama çok rahat.
2: adv. 只;仅: zf. Yalnızca:
但愿 İnşallah
事情不但做完了,还做得很好。Bu iş tamamlandı, hem de çok iyi şekilde tamamlandı.
dàn
蛋 1: n. 鸟类等所生的卵: is. Kanatlı hayvanların yumurtaladığı yumurta:
鸡蛋 Tavuk yumurtası︱ 鸭蛋 Ördek yumuartası
母鸡一共下了20只蛋。Bu tavuk toplam 20 yumurta yumurtladı.
2: n. 形状像蛋的东西: is. Yumurta şeklindeki şeyler:
脸蛋 Yüz︱ 零蛋 Sıfır
dānɡ
当
(當) 1: adj. 相配;相称: s. Eşit, uygun:
门当户对 Aile durumları yakın veya aynı︱ 实力相当 Eşit güç
2: v. 掌管;担任: f. Yönetmek, üstlenmek:
当政 İktidarda bulunmak ︱ 当家 Ev sahibi olmak
他在大学当老师。Üniversitede öğretmen olarak çalışıyor.
3: v. 应该: f. Gerekmek:
应当 Gerekmek
当办就办 Yapılması gereken bir işi yap.
4: prep. 正当;正在: e. Tam o anda veya yüzüne karşı:
当年 O yıllarda ︱ 当面道谢 (Birinin) huzurunda teşekkür etmek
当我赶到车站,车已经开了。Durağa vardığım zaman, otobüs kalkmıştı.
See dàng on p.50 50. sayfadaki dàng'a bak
dànɡ
当
(當) 1: adj. 合适;适宜: s. Uygun:
处理得当 Sorunu uygun şekilde çözmek
用词不当 Uygun bir kelime kullanılmıyor.
2: v. 作为;看成: f. Görmek, zannetmek:
当真 Ciddi olarak görülmek, ciddiye almak
我当你走了呢,原来你还在这儿。Gittiğinizi zannediyordum, meğer buradaymışsın.
See dāng on p.49 49. sayfadaki dāng'a bak
dāo
刀 n. 刀: is. Bıçak:
菜刀 Mutfak bıçağı︱ 刺刀 Süngü
刀子 Bıçak
dǎo
导
(導) 1: v. 引领;带领: f. Rehberlik yapmak, liderlik yapmak:
导游 Rehber︱ 领导 Lider
记住老师的教导。 Öğretmenin öğütlerini unutma.
2: v. 传导: f. İletmek:
导管 Oluk ︱ 导电 Elektrik iletmek
半导体 Yarı iletken
dǎo
倒 1: v. 人或立着的东西躺下来: f. Ayakta veya dik olan bir şeyi düşürmek, yat duruma getirdmek:
打 倒 Devirmek
摔倒 Yere düşmek
风刮倒了小树。Rüzgârı küçük ağaçları devirdi.
2: v. 转换;更换: f. Değişmek:
倒班 Vardiya değiştirmek︱ 倒换 Değiştirmek
我上班要倒两次车。İşe giderken iki farklı otobüse binmem lâzım.
See dào on p.52 52. sayfadaki dào'ya bak
dào
到 1: v. 抵达;到达: f. Varmak
到站了 Durağa varmak,︱ 看不到 Görememek
想让我上当,办不到!Beni kandırmayı düşünme!
人都到齐了。Gelmesi gereken herkes burada.
2: v. 去;往: f. Gitmek:
到学校上课 Okula gitmek
多到户外活动。Sık sık dışarıya gidip spor yapmak.
3: adj. 周全;周密: s.Tam, mükkemmel, dikkatle:
周到 Tam, mükemmel
你想得很周到。Her şeyi (durumu) düşündünüz.
dào
倒 1: v. 位置或方向相反: f. Yeri veya yönü ters oldu:
倒立 Baş aşağı durmak ︱ 倒退 Geriye dönmek
次序放倒了。Bir şeylerin ters konulması.
2: v. 使容器里面的东西出来: f. Dökmek:
倒水 Suyu dökmek
给客人倒茶。Konuklara çay getir.
See dǎo on p.51 51. sayfadaki dǎo'ya bak
dào
道 1: n. 道路: is. Yol:
道路 Yol︱ 铁道 Demiryolu
下水道修好了。Kanalizasyon onarıldı.
2: n. 道理;事理;途径;方法: is. Doğruluk, yol, yöntem:
天道 Göksel yasalar︱ 公道 Adalet
3: n. (精神、文化方面的)技术: is. (Manevi, kültürel) Teknik:
茶道 Çay demleme tekniği |棋道 Satranç oynama tekniği
她很懂医道。Tıpta çok usta
4: classifier. 用于题目: Soru sorarken kullanılır:
十道题 On tane soru
dé
得 Œv. 获取: f. Elde etmek:
1: v. 得到 Elde etmek︱ 取得 Kaydetmek, kazanmak
得了满分 Tam puan kazandı.
2: v. 适合:f. Uymak:
得当 Uygun
得法 Uygun yöntemle yapmak
说话得体 Uygun şekilde konuşmak
Žv. 表示许可或能够: f. Olabilir:
这里的书不得随便拿走。Buradaki kitaplar izin alınmadan götürülmez.
See de on p.55 55. sayfadaki de'ye bak
de
地 放在动词或形容词前面,用来形容某些动作或状态: Bazı fiil ve sıfatların önünde kullanılarak, bazı hareket ve durumları ifade eder:
飞快地跑 Hızla koşmak
天慢慢地黑了。Gün yavaş yavaş karanlık oldu.
See dì on p.57 57 sayfadaki dì'ye bak
de
的 Œ放在名词、代词、形容词之后,限定范围或性质: İsim, zamir ve sıfatların arkasında kullanılarak, kapsamı ve nitelikleri sınırlanıyor:
送信的 Mektup göderen
天然的 Doğal
花有白的,有浅黄的。Beyaz ve açık sarı renkli çiçekler var.
用在句子最后,表示确定的语气: Cümlenin sonunda kullanılarak, "onay, ya da kesin" anlamına gelir:
计划是确定了的。Plan artık saptandı.
这个消息我知道的。Bundan haberim var.
See dí on p.57;See dì on p.58 57. sayfaya dí'ye 58. sayfadaki dì'ye bak
de
得 用在表示动作、状态的词后边,表示结果或程度: Fiil ve sıfatların arkasında kullanılarak, sonuç veya derece ifade eder:
拿得起来 Kaldırılabilir 擦得干净 Temizlenebilir
做得非常好。Çok iyi yapıldı.
See dé on p.54 54. sayfadaki dé'ye bak
dēnɡ
灯
(燈) n. 灯: is. Lamba:
电灯 Elektrikli lamba︱ 日光灯 Floresan lamba
绿灯亮了。Yeşil ışık yakıldı.
děnɡ
等 Œadj. 程度或数量等相同: s. Derece ve sayı vs. aynı:
1: 相等 Eşit ︱ 等同 Eşit
一加一等于二。Bir artı bir eşittir iki.
2: n. 等级: is. Sınıf:
特等 Özel sınıf︱ 优等生 Seçkin öğrenci
奖品分三等。 Ödüller üç sınıfa ayrıldı.
3: Žv. 等待: f. Beklemek:
等车 Otobüs beklemek︱ 等人 Bir kimseyi beklemek
等他来了再走吧。 O geldikten sonra gidelim.
dī
低
1: adj. 低;矮: s. Alçak, kısa boylu:
低矮 Kısa boylu︱ 低空飞行 Alçaktan uçmak
水位变低了。Su seviyesi düştü.
2: adj. 在一般状况之下: s. Ortalama seviyesinin altında:
低温 Düşük hava sıcaklığı︱ 低工资 Düşük maaş
声音太低,听不清。 Sesi çok alçak olmasından dolayı, net şekilde duyamıyor.
3: Žv. 向下垂或弯: f. Eğmek:
低下头来 Boyun eğmek
dí
的 adj. 确实;实在: s. Asıl, gerçek:
的确很好。Gerçekten çok iyi.
See de on p.55;dì on p.58 55. sayfadaki de'ye; 58.sayfadaki dì'ye bak
dì
地
1: n. 陆地;土地: is. Kara, toprak:
高地 Tepe︱ 草地 Çayır
春回大地。İlkbahar geldi.
2: n. 某一地区、地点: is. Yer:
内地 Çin'in iç kesmi︱ 地位 Konum
全球各地 Dünyanın bütün bölgeleri
Ž3: n. 地球: is. Yerküre:
地层 Tabaka
地心温度很高。 Yerkürenin çekirdeğindeki sıcaklık çok yüksek.
See de on p.54 54. sayfadaki de'ye bak
dì
弟 n. 同父母或同辈亲属中而年纪比自己小的男子:is. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babalarından biri aynı olan çoçukların birine göre adı:
弟弟 Erkek kardeş
三弟 Üçüncü erkek kardeş
表弟到我家来玩儿。 Erkek kuzenim evime geldi.
dì
的 n. 目的;目标: is. Amaç, hedef:
目的达到了。Hedefe ulaşmak
See de on p.55;dí on p. 57. 57. sayfadaki de'ye 55. sayfadaki dí'ye bak
dì
第 用在整数的前边,表示次序:Tam sayı önünde, sırayı ifade eder:
第一名 Birinci
第五次来到这个地方。 Buraya 5. defa geldim.
diǎn
典
1: n. 可以作为规范或标准的书籍: is. Standart veya örnek olarak görülen kitap:
典章 Standart 经典 Klasik eser
学会查字典。 Sözlüğe bakmayı öğrendi.
2: n. 隆重的仪式:is. Tören:
典礼 Tören ︱ 开国大典 Devletin kuruluş töreni
diǎn
点
(點)
1: n. 点子: is. Benek:
黑点 Siyah benek ︱ 雨点 Yağmur damlası
一点点 Birazcık
2: n. 一定的处所、方面: is. Belli yer, yön:
起点 Başlangıç noktası︱ 优点 Avantaj
立脚点 Görüş noktası︱抓住重点 Ağırlık noktasından hareket etmek
3: Žv. 逐个查对;数: f. Yoklamak, saymak:
点名 Yoklama yapmak ︱ 点数 Sayı saymak
清点人数 İnsan sayısını saymak
4: v. 点头: f. Baş eğmek:
点头表示同意。 Kabulü ifade etmek için başını eğmek.
5: n. 指规定的时间:is. Belirlenen zaman:
正点到达 Zamanında varmak.
火车晚点。Tren geç geldi.
diàn
电
(電)
1: n. 电;一种重要的能源: is. Elektrik, önemli bir enerji:
电灯 Elektrik lambası
发电 Elektrik üretmek
一台电动机 Bir elektrik motoru
2: n.闪电: is.Şimşek:
闪电 Şimşek
电闪雷鸣。Gök gürültüsü ve şimşek çakmak
diàn
店
1: n.商店: is. Dükkan:
药店 Eczane
去书店 Kitapçıya gitmek
到杂货店买一瓶油。 Dükkândan bir şişe yağ al.
2: n. 小旅馆: is. Motel;
客店 Motel︱ 旅店 Otel
客人住在店里。 Misafirler otelde kalıyor
diào
调
(調)
1: v. 调动;安排: f. Transfer olmak; düzenleme yapmak:
调度 Göndermek, sevketmek
调工作 Başka bir işyerine transfer olmak
这位校长是新调来的。 Bu okul müdürü başka okuldan buraya yeni atandı.
2: v.调查;考察了解: f. Araştırmak, incelemek:
调查 Araştırmak
认真做好调查工作。 Araştırma çalışmalarını titizlikle yapmak
3: n. 曲调: is. Melodi:
民间小调 Türkü
这首歌的调儿很好听。 Bu şarkının melodisi kulağa hoş gelir.
See tiáo on p.333 333. sayfadaki tiáo'ya bak
dìnɡ
订
(訂)
1: v. 事先约定;(商量后)确定下来: v. Randevu almak, (İstişareden sonra) kararlaştırmak:
订报 Gazeteye abone olmak
订公约 Antlaşma hazırlamak
请帮我订一张票。Bana bir bilet rezervasyonu yaptırın.
2: v. 改正: f. Düzeltmek:
订正 Yanlışlığı düzeltmek
校订文章 Yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltilmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getirmek.
dìnɡ
定
1: adj. 安稳;平静: s. İstikrarlı, sakin:
安定 İstikrarlı
心神不定 Telaşlı
2: adj. 已经约定或规定了的: s. Saptanmış, tespit edilmiş:
定价 Saptanan (belirlenen) fiyat
定期 Düzenli
3: adv. 必然;一定: zf. Mutlaka, kesinlikle:
一定 Mutlaka, kesinlikle
这件事一定能成功。Bu iş kesinlikle başarılı olacak.
dōnɡ
东
(東) n. 东方: is. Doğu:
东方 Doğu ︱ 东风 Doğu rüzgârı
我家住东城。 Kentin doğu kesiminde oturuyorum.
dōnɡ
冬 n. 冬季: is. Kış mevsimi:
冬季 Kış mevsimi ︱ 冬天 Kış
小麦是越冬作物。 Buğday, kış mevsiminden sonra toplanan bir ekin.
dǒnɡ
懂 v. 明白;理解: f. Anlamak:
懂事 Akla uygun
一看就懂 Bakınca hemen anlayabilmek
他懂好几门外语。 Birçok yabancı dil biliyor.
dònɡ
动
(動)
1: v. 改变原来的位置或状态: f. Eski yeri veya durumu değiştirmek:
走动 Yürümek 动身 Yola çıkmak
风吹草动。Otlar rüzgârıda sallanıyor.
2: v. 使用;运用: f. Kullanmak, uygulamak:
动手 Başlamak 动笔 Yazmaya başlamak
遇事多动脑子。 İşleri düşünerek yap.
3: v. 触动;使感情起变化: f. Dokunmak; duygulandırmak
动人 Duygulandırıcı︱ 动心 Dokunaklı
他的话真让人感动。 Sözleri insanları duygulandırıyor.
dōu
都
1: adv. 全;完全: zf.Tümüyle, tamamen:
客人都到了。Konukların hepsi geldi.
全家都去了。Tüm aile gitti.
2: adv. 表示加重语气:zf. Tonu güçlendirmek için:
天一点儿都不冷。Hava hiç soğuk değil.
这道理连孩子都知道。 Bu mantığı çocuk bile bilir.
See dū on p. 65 65. sayfadaki dū'ya bak.
dū
都
1: n. 首都: is. Başkent:
建都 Başkent kurmak
新中国首都建在北京。 Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Beijing'de kuruldu.
2: n. 大城市: is. Büyük kent:
都会 Metropol
上海是个大都市。 Shanghai bir metropoldür.
See dōu on p.65 65. sayfadaki dōu'ya bak
dú
毒
1: n. 对生物体有害的物质: is. Canlılara zarar veren madde:
消毒 Dezenfekte etmek
这种气体有毒。Bu gaz zehirlidir.
2: adj. 残酷;猛烈: s. Zalim, şiddetli:
狠毒 Zalim
他被毒打一顿。 Ağır biçimde dövüldü.
dú
读
(讀) v. 看着文字念: f. Okumak:
读报 Gazete okumak
读者对这本书很满意。 Okuyucular, bu kitaptan çok memnun oldular.
他喜欢读书。O, kitap okumayı sever.
dù
度
1: n. 按照计量标准划出的单位: is. Ölçüm birimi:
长度 Uzunluk︱ 温度 Sıcaklık
零下5度 Sıfırın altında beş derece
2: n. 事物达到的程度: is. Derece:
高度 Yükseklik ︱ 知名度 Ünlülük
过度劳累 Aşırı yorgun
3: n. 法则;准则: is. Hukuki kural, standart:
法度 Yasa|遵守制度 Kurallara uymak
duǎn
短
1: adj. 短;长度小: s. Kısa:
短跑 Kısa koşu
短期 Kısa vadeli
这件衣服一点儿也不短。 Bu elbise hiç kısa değil.
2: v. 缺少;不足: f. Eksik, yetersiz:
短少 Eksik ︱ 短处 Eksiklik
及时解决资金短缺问题 Sermaye sıkıntısı sorununu zamanında çözmek
duì
对
(對) Œadj. 正确;正常: s. Doğru, normal:
你说得对。 Haklısın.
这道题做对了。Bu sorunun cevabı doğru.
他的神色不对。 İyi görünmüyor.
3: v. 比较;检查: f. Karşılaştırmak, kontrol etmek:
查对 Kontrol etmek︱ 对照 Karşılaştırmak
对结果 Sonuçları karşılaştırmak
4: v. 面对着;向: f.-Yönelik bulunmak:
对待 Davranmak︱ 面对面 Yüz yüze
大门对着山。 Ana kapı dağa bakıyor.
5: classifer. 表示计量: Çift:
一对耳环 Bir çift küpe
dùn
顿
(頓)
1: v. 停下来;暂停: f. Durmak, geçici olarak durmak:
他停顿了一下。 Biraz durdu.
2: v. 安排;处理: f.Düzenleme yapmak, ele almak:
整顿 Düzenleme yapmak,
把家属安顿下来。 Aile üyeleri yerleştirildi.
3: adv. 立刻;忽然: zf. Aniden; birdenbire:
听了他的话, 大家顿时安静下来。 Sözlerini dinledikten sonra, herkes hemen sakinleşti.
duō
多
1: adj. 数量比较大: s. Sayı, derece vb.bakımından büyük ve aşırı olan:
多数 Çoğunluk|多年 Birçok yıl
2: adv. 表示惊奇、称赞或疑问: zf. Sürpriz, övgü ve kuşku duygularını ifade eder:
月色多美啊! Ay ışığı ne kadar güzel!
门有多高? Kapının yüksekliği ne kadar?