Çin'in batısındaki Qinghai-Tibet Yaylası'nın güneybatısında yer alan Tibet Özerk Bölgesi, 1 milyon 220 bin kilometrekareyi kapsayan topraklarıyla, Çin'in toplam yüzölçümünün yaklaşık yüzde 12,8'ini oluşturuyor.
Tibet Özerk Bölgesi'nin büyük kısmı yaklaşık dört bin beş yüz metre rakımdaki Qinghai-Tibet Yaylası'ndan meydana geliyor. Bölge "Dünyanın damı" olarak adlandırılıyor.
Tibet Özerk Bölgesi'nin 3 milyon 175 binlik nüfusunun yüzde 90'dan fazlasını Tibetliler oluşturuyor. Tibet, kilometrekare başına ortalama 2 kişilik nüfus yoğunluğuyla ülkede en az nüfusa ve en düşük nüfus yoğunluğuna sahip eyalet düzeyindeki bölge özelliği taşıyor.
Arabayla bir saat süren yolculuktan sonra, Kharsicer'in yayladaki evine ulaştık.
Baharda kış mevsimi yaşanıyor
Kharsicer'in evi Qinghai Gölü'nün kuzey kıyısındaki Xinfutan çayırında yer alıyor. Burası, deniz seviyesinden üç bin metre yüksekte olduğu için çok soğuk.
Araba, Kharsicer'in evinin kapısına geldiğinde, misafirperver ev sahibi, Tibetlilerin misafirlerine hediye ettiği "Hada" adlı uzun beyaz kumaşı elinde tutarak, kapıda bizi bekliyordu.
Kharsicer'in evi, toplam dokuz odadan oluşuyor. Tüm odaların dış tarafları (duvarları) camla kaplı. Dışarda esen şiddetli rüzgâr ve soğuk havadan sonra, ev sıcacık geldi bize.
"Yaşam kalitemiz arttı"
Geniş ve aydınlık salonda, lüks elektrikli eşyaların yanı sıra modern mobilyalar da göze çarpıyor. Yemek masası ise çeşitli yiyecek ve içeceklerle dolu. Bunları görünce, kendimizi sanki kentteki bir eve konuk olmuş gibi hissettik. Kharsicer, bizi oturmaya davet ettikten sonra, evinde son yıllarda yaptıkları değişiklikleri anlattı:
"Buraya yerleşeli birkaç sene oldu. Nesillerdir çadır içinde göçebe bir yaşam sürdürmüştük. Başlangıçta buradaki yaşama alışmamız kolay olmadı. Fakat şimdi yerleşik yaşamın tadına vardık. Yerleşik yaşama geçtikten sonra yemek tarzımızda büyük değişiklik oldu. Yaşam kalitemiz çok hızlı yükseldi. Geçmişte üç öğün dana veya koyun eti ile hamur işi yiyorduk. Şimdi taze sebze yemeye başladık, elektrik ve içme suyu sıkıntımız da çözüldü, yaşam koşullarımızda gözle görülür değişikler meydana geldi."
Mutfakta bize yemek pişirmekle meşgul olan Kharsicer'in gelini 30 yaşındaki Lhamotso, bize şunları anlattı:
"Son yıllarda yaylada yaşayan çobanların yaşamında büyük değişiklik oldu. Daha önce evimiz, çok uzaklardaki dağlar arasındaydı ve çobanlarımız çok dağınık oturuyordu. Yerel yönetimin büyük yardımları ve kendi çabalarıyla, çobanların hepsi yerleşik yaşama geçti. Devletin ayırdığı bütçeyle, elektrik ve içme suyu sıkıntımız da çözüldü, çok rahat ve huzurlu bir yaşam sürdürmekten mutluluk duyuyoruz."
Lhamotso'nun söylediği gibi, onlarca yıldır, yayladaki iklim koşullarının kötü olmasından, çobanların dağınık bir yaşam sürdürmesinden dolayı, çok sayıda köylü, elektrik ve içme suyu sıkıntısı çekiyordu. Hatta bazı yerlerde açlık ve ısınma sorunu yaşanıyordu. Günümüzde çobanlar yerleşik yaşama geçti, yaşam tarzlarında olumlu değişiklikler meydana geldi. Yerel yönetimin büyük yardımı ve kendi çabalarıyla, çobanların yaşam kalitesi büyük ölçüde yükseldi.
Boş zamanlarda spor ve müzik
Günümüzde Kharsicer ailesi, maddi koşulların iyileşmesiyle birlikte, sosyal ve kültürel yaşamlarını da zenginleştirme arayışına girmiş.
Kharsicer'in oğlu ve damadı, kasabanın binicilik ekibinin üyeleri. İki genç, çayırda düzenlenen etkinliklerin hepsine katılıyor. Kharsicer'in kızı ve gelini de, müzik aleti çalmayı ve şarkı söylemeyi öğrenmiş. Boş zamanlarında bir araya gelen tüm aile üyelerinden bazıları şarkı söylüyor, bazılarıysa müzik yapıyor...