En iyi yabancı film ödülü alan Çin filmi
Dünyaca ün salan "Kaplan ve Ejderha" (Crouching Tiger, Hidden Dragon) adlı film, 2001 yılında Oscar'da en iyi yabancı film ödülüne layık görüldü.
Filmde Qin Hanedanı döneminde yolları kesişen iki dövüşçü kadının hikayesini anlatılıyor. Kadınlardan biri tutkulu ve dopdolu bir hayat sürmek arzusuyla aristokratik ayrıcalıklardan feragat ederek üzerindeki baskılardan kurtulmaya çalışmaktadır. Diğer kadınsa adil ve onurlu bir hayat sürmekte. Kaderleri kesişen iki kadın kendilerini beklenmedik vahşi bir hayatın içinde bulacak ve olmadık kararlar alacaklardır. Bu film karete sevenler icin müthiş bir seçenek.
Filmin yönetmeni Li An, çekimler için Çin'in ana kesiminde birkaç turistik yer seçti. Bunlardan biri Çin'in Anhui eyaletinin Hongcun köyü. Hongcun köyü kemerli köprü ve zarif ahşap heykellerden oluşan geleneksel mimarisiyle dikkat çekiyor.
"Duvak"
Somerset Maugham'ın klasik romanı The Painted Veil'den uyarlanan "Duvak" (The Painted Veil) adlı film 1920'lerde genç bir İngiliz çift arasında geçen bir aşk hikayesini konu alıyor: Londra üst sınıfına mensup bir kadın olan Kitty, orta sınıfa mensup bir doktor olan Walter'la "yanlış" bir evlilik yapmıştır. Çift Shanghai'ye gider ve genç kadın burada bir başkasıyla aşk yaşar. Walter karısının bu sadakatsizliğini öğrenince, intikam almak amacıyla, Çin'de ölümcül bir salgının yaşandığı, ücra bir kasabadan gelen iş teklifini kabul eder ve karısını da beraberinde götürür. Yaptıkları bu yolculuk sayesinde ilişkileri bir anlam kazanır ve dünyanın bu en uzak ama en güzel köşelerinden birinde ortak bir amaç edinirler.
Filmin başrollerini Naomi Watts, Edward Norton, Liev Schreiber ve Toby Jones paylaşıyor.
Ron Nyswaner'ın kaleme aldığı filmi John Curran yönetiyor. John Curran, daha sonra yönettiği "Köksüz" adlı filmle Venedik Film Festivali'nde ödüle aday gösterildi. Yönetmen, insanın doğayla iç içe olduğu hikayelere özel bir ilgi duyuyor.
Filmin bazı sahneleri, Çin'in Guangxi eyaletinde çekildi. Guangxi eyaletinin Yangshuo ve Guilin gibi yerleri, güzel doğal manzaralarıyla dünyanın dört bir koşesinden turtist çekiyor.
Güzelliğin içinde vahşet: Kekexili
Yönetmen Lu Chuan imzalı "Kekexili", Şubat 2005'te Berlin Film Fesitivali'nin gençler forumuna katılarak Avrupa'da ilk kez gösterildi. Film, festivalde büyük yankı uyandırdı. Berlin'deki en önemli televizyon ve radyolarda, festivalin yarışma bölümüne katılmayan bu filmle ilgili özel röportajlara yer verildi.
Daha sonra Avrupa'da 20'ye yakın ülkenin film yapım şirketi, "Kekexili"nin yayın hakkını satın aldı.
"Kekexili" ayrıca 2005 yılında 12. Beijing Üniversiteliler Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülünü kazandı.
Çeşitli film festivallerde ödül alan bu filmede Qinghai eyaletinin Kekexili bölgesindeki insansız bölgede yaşanan gerçek bir hikaye anlatılıyor. Eşsiz mavi gökyüzü altında, hayal edilemez güzelliğin içinde bir vahşet yaşanmaktadır. Burası cennet midir, yoksa cehennem mi? Yoksa vicdan ve açgözlülüğün savaş alanı mı?
Beijing'de gazeteci olan Ga Yu (Zhang Lei), Kekexili Dağı'ndaki gizemli kampa vardığında, bir Tibet cenaze ayinine ve yastaki köylülere şahit olur. Ga Yu bu olayların arkasındaki gerçek hikayeyi ortaya çıkarmaya kararlıdır.
Kekexili, Tibetçede "güzel kız" anlamına gelir. Qinghai eyaletinde yer alan Kekexili, batıda Tibet Özerk Bölgesi ve kuzeybatıda Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'yla komşu. Burası, şu ana kadar dünyada en iyi korunan orijinal ekolojik ortamlarından biri. Dağlar, ırmaklar, göller ve buzullarla yabani hayvanların cenneti. Tibet antilobu ve boz ayı dahil 230'dan fazla yabani hayvan burada yaşamakta.
Filmin çekimi 3 bin 800 metre rakımda tamamlandı. Çekimlerin büyük kısmı gerçek insansız bölgede gerçekleştirildi.