Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin ortasında yer alan Turfan, vaha ve çölün iç içe bulunmasından kaynaklanan özgün doğal manzaralara sahip. Burada antik mezarlar, taş mağaralar ve duvar resimleri başta olmak üzere zengin tarihi eserler bulunuyor.
Kıtasal çöl ikliminin hakim olduğu Turfan, bol güneş, az yağış alır, geceyle gündüz arasında sıcaklık farkı yüksektir. Yazın 40 dereceyi aşan havasıyla Turfan, Çin'de en sıcak bölge olarak kabul edilir. Alev Dağı'nda hava sıcaklığı zaman zaman 80 dereceye kadar çıkar.
Alev Dağı, Turfan'ın batısından başlayıp doğusuna kadar uzanır. Tümüyle çorak olan Alev Dağı'nda, yazın aşırı buharlaşma nedeniyle efsanevi manzaralar görülür. Çin'in ünlü klasik romanlarından Batıya Yolculuk'ta, buradan geçtiğine inanılan çok sayıda hikaye anlatılır.
Üzerinde ot bitmeyen Alev Dağı'nın eteklerinde, derelerin geçtiği, yeşilliklerle dolu çok sayıda vadi bulunur.
Dağın batısında yer alan Üzüm Vadisi, bunlardan biri. Vaha tarımının tipik bir örneği olan Üzüm Vadisi, bol meyve veren üzüm bağlarıyla dolu. Vadideki yaklaşık 400 hektar ekili alanın yarısından fazlasını kapsayan üzüm bağında yaklaşık 500 çeşit üzüm yetiştiriliyor. İklim nedeniyle yüzde 20-24 oranında şeker içeren Turfan üzümleri, dünyanın en tatlı üzümleri olarak bilinir.
Turfan aynı zamanda çok sayıda tarihi esere de ev sahipliği yapıyor. Alev Dağı'nın eteğinde yer alan Bezeklik Mağaraları, bölgedeki 90 sit alanının başında gelir.
Xinjiang'da bulunan büyük Budist mağaralardan biri olan Bezeklik Mağaraları, Çin tarihinin Güney ve Kuzey Hanedanları döneminde (M.S 420-589) açıldı. Mağaralarda Budizm'in dini hikayelerini ve Buda'yı konu alan yaklaşık 1200 metrekare genişliğinde duvar resimleri bulunuyor. Burası, parlak renklerini bugün bile koruyan duvar resimleriyle eşsiz bir sanat hazinesi durumundadır.
Turfan'da sıcaklık, zaman zaman 50 derecenin üzerine çıkıyor. Halk arasında, "Temmuz ayında yaz güneşi, Turfan'daki kumları bile çatlatır" derler. Böylesine sıcak havalarda insanlar genellikle üzüm bağlarında serinliyorlar…
Ancak bazı insanlar tersini yapıyor. Turfan'a gelenler arasında, sıcak kumla hastalıklarını tedavi etmek için güneş altında 70-80 dereceye varan sıcak kumlara gömülenler var.
Kumla tedavi, Turfan'da geleneksel tedavi yöntemlerinden biridir. Burada yaşayan Uygurlar, uzun yıllardır romatizma, bel ve bacak ağrıları, solunum ve kadın hastalıkları gibi hastalıkları, sıcak kumlarda tedavi ediyorlar. Sağlıklı olan Turfanlılar bile sıcak kumlara gömülmeyi, sağlığı koruyan bir yöntem olarak görüyorlar. Turfanlılar, yaz günlerinde ailecek kumluklara giderek, gün boyu kendilerini kumlara gömerler.
Turfan'ın Piçan ilçesinde de uçsuz bucaksız bir kumluk var. Temmuz, Ağustos aylarında kumluk üzerinde küçüklü büyüklü şemsiyeler altında kendilerini kuma gömerek oturan çok sayıda insana rastlarsınız.
Kuma gömülüyken soğuk su içmek kum tedavisi için iyi değildir. O nedenle kum tedavisi için yola çıkanlar, içinde demlenmiş sıcak çay bulunan çaydanlıklarını yanlarında taşırlar. Sıcak kuma gömülürken susadıklarında sıcak çay içerler. Böylece terleyerek vücutlarındaki toksinleri atmış olurlar.
Kum tedavisinin giderek daha fazla önemsenmesiyle birlikte Çin'in diğer bölgelerinden, hatta yabancı ülkelerden tedavi görmek için Turfan'a gelenlerin sayısında da artış görüldü.
Turfan Uygur Hastanesi Kum Tedavi Merkezi, her gün yüzlerce hastayı kumla tedavi eden bir sağlık kuruluşu. Buradaki doktorlar yaz aylarının kum tedavisi için en ideal mevsimi olduğunu, 70-80 derecedeki kumların insan sağlığına çok yararlı olduğunu söylüyorlar.
Kum Tedavi Merkezi'nde Kazak etnik grubundan bir romatizma hastası turistle tanıştık. Vücudunun büyük kısmını kuma gömen Kazak turist, yanında bulundurduğu koca bir şişeden sürekli çay içiyordu. Kazak turist, başlangıçta bu kadar yüksek sıcaklıktan korktuğunu, ancak bir süre sonra sıcağa alışıp bundan zevk aldığını ve geçen yıl burada gördüğü tedavi sayesinde şikayetlerinin büyük ölçüde azaldığını söyledi.