Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkesi Çin'de yaşayanların yüzde 92'sini Han etnik grubu oluştursa da, geriye kalan nüfus büyük bir çeşitliliğe sahip. Çin nüfusunun geriye kalan yüzde 8'lik bölümü tam 55 farklı azınlık etnik grubundan oluşuyor.
Genel olarak Çin'in kuzeybatı, güneybatı ve kuzeydoğu kesimlerinde yaşayan bu etnik gruplar uzun tarihsel gelişme süreci içinde Çin'e çok çekici ve parlak renkler kazandırdı. Çin, bu renkliliği sadece ilginç bir tarihsel bir olgu olarak sergilemek değil, ülkenin yarınlarına canlılık katacak bir özellik olarak da geleceğe taşımak istiyor. Bu nedenle Çin, etnik çeşitliliği ve rengârenk gelişmeyi güvence altına almak için çok titiz davranıyor. Bu titizlik, etnik grupların yaşadığı bölge yönetimlerine de yansıyor.
Çin'de yaşayan etnik grupların oluşturduğu rengârenk uyumun en canlı tonlarla görülebildiği bölgelerden biri de Guizhou. Çin'in güneybatısında yer alan Guizhou eyaleti 176 bin kilometrekare yüz ölçümü ve 39 milyonluk nüfusuyla Avrupa ve dünyadaki orta büyüklükteki ülkelerle kıyaslanabilecek konumda. Yine de, nüfus ve yüz ölçümü açısından Çin'in dünyadaki istisnai konumu göz önüne alınırsa, Guizhou'nun ülkedeki nispeten küçük eyaletlerden biri olduğunu vurgulamak gerek. Eyalette yaşayanların yüzde 65'ini Hanlar oluştururken, geri kalan yüzde 35'lik nüfusu aralarında Miao, Buyi, Dong, Yi, Hui, Gelao, Zhuang, Yao, Bai, Tujia ve diğer azınlıkların bulunduğu etnik topluluklar meydana getiriyor.
Guizhou'nun toplam yüz ölçümünün hemen hemen üçte ikisi dağlık araziden oluşuyor. Dağlarıyla, ırmaklarıyla, şelale ve gölleriyle eşşiz manzaralar barındıran bu eyalet, renkli nüfus bileşiminin yarattığı kültürel çeşitlilikle de büyük turizm potansiyeline sahip. Dolayısıyla turizm bu bölgenin önemli gelir kaynaklarından biri. Buraya her yıl sadece Çin'den değil yurt dışından da çok sayıda turist geliyor. Bugünkü programımızda Guizhou'da yaşayan Miao halkıyla tanışalım.
Uzun boynuzlu Miaolar
Çin'in güneybatısındaki Guizhou eyaletinin Longga köyünde Miao milliyetinin kollarından biri olan "uzun boynuzlu" Miaolar yaşıyor. "Uzun boynuz" lakabı, Miao kadınlarının uzun saçlarını sığır boynuzu şeklindeki çubuğa sarmalarından kaynaklanıyor. Köyde yaşayan uzun boynuzlu Miaoların nüfusu yalnızca 4 bin civarında. Kısa süre önce muhabirlerimiz uzun boynuzlu Miaoların toplu halde yaşadıkları Suoga köyünü ziyaret ederek, Miaoların özgün örf ve adetlerini yerinde gördüler.
Muhabirlerimizin köye gittiği gün, bir grup genç kız ve delikanlı, uzun boynuzlu Miaolara özgü bayram kıyafetleri içinde, ellerinde pirinçten yapılmış mis kokulu içkilerin bulunduğu sığır boynuzu şeklindeki içki bardakları ile bekliyordu. Uzun boynuzlu Miao halkının geleneğine göre, misafirler ancak üç kadeh içki içtikten sonra köye girebilirler. Muhabirlerimiz de üç kadeh içkiyi içtikten sonra Longga köyüne girdi.
Miaolar upuzun saçlarını neden "sığır boynuzu" şeklindeki çubuğa sarmayı seviyor? Bu etnik grubun tarihi ve kültürü üzerine araştırma yapan Mu Huixu konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
"Uzun boynuzlu Miaolar temelde sığır yetiştiriciliğine dayalı geçindiklerinden, sığır boynuzunu bir totem olarak kabul ediyorlar. Bu birinci görüş, ikinci görüşe göre ise uzun boynuzlu Miaolar geçmişte boğa gibi uzun boynuzlu hayvanları avlayarak geçiniyordu. Bu nedenle, Miaolar, "hayvanlarda boynuz var, başımızı boynuz biçiminde süslersek hayvanlar bizi kolay fark edemez ve bize saldırmaz" diye düşünüyordu.
Uzun boynuzlu Miao milliyetinden Xiong Jizai, bize şunları söyledi: "Her gün tararken dökülen saçlarımızı keten ipiyle saç örgüsü yapıyoruz ve yaptığımız saç örgüsünü kızımıza çeyiz olarak veriyoruz. Bu adet, kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar süregeldi."
Uzun boynuzlu Miaolar, atalarına olan duygularını saçlarına sapasağlam "bağlıyorlar".
Miao kadınları, saçlarını sığır boynuzu şeklindeki çubuğa sararak bu hale getirmek için her defasında 40 dakika harcıyorlar. Güzel ve güler yüzlü Miao kızları, upuzun saçlarını tararlarken bizde derin izlenim bıraktılar.
Longga köyünde damları samandan yapılmış koni biçimde evler görülüyor. Bu tür damlar, yağmur sularının kolayca akması için yapılmış. Güzel giysileriyle evlerinin önünde oturmuş Miao kızları, kumaş üzerine çeşitli desenler çiziyor ve nakış işliyorlardı. Bu kızlar, bir örneğe bakmadan desenler çiziyordu, yani anlık olarak akıllarına gelen güzel desenleri ortaya koyuyorlardı. Hepsi akıllı ve becerikli kızlar.
Erginlik töreni
Miaolar arasında bir erkeğin yetişkin sayılması için 16 yaşına girdikten sonra kişiliğine uygun olarak köyün yaşlıları tarafından özel bir erginlik töreninin yapılması gerekiyor. Erkekler ancak bu törenden sonra silah (eski çağlara özgü çakmaklı tüfek) taşımaya hak kazanıyor. Bu törenin en önemli bölümü, o zamana kadar uzun olan saçların, tepede sadece bir tutam kalacak şekilde tıraş edilmesi. Tören sırasında orman içinde açıklık bir alana geliniyor ve kızlar el ele tutuşup ergin adayının etrafında bir halka oluşturuyor. Tıraş edilecek ergin adayı yere çömeliyor ve kendini berberin ellerine teslim ediyor. Neden "teslim ediyor" diyoruz? Çünkü "berber" deyince, kullandığı tıraş aletinden özellikle söz etmek gerek. Uzun saplı, ucu kıvrık, orağı andıran bir alet bu. Çincesi "liandao" olan bu aletle bir kişiyi tıraş etmekten çok, ancak buğday biçilebilir. Ama törende tıraş edilen genç, sabırla bu acıya katlanmak durumunda. Böylece bu erkek, yetişkinlik dönemine girmiş ve silah taşımaya hak kazanmış oluyor.
Longga köyünde uzun boynuzlu Miaoların çeşitli yaşamlarını yansıtan bir müze de var. 120 metrekarelik bir alanı kapsayan bu müzede uzun boynuzlu Miaoların konut tipleri, kıyafetleri ve süs eşyaları, yerel çalgıları ile yaşam malzemelerinin sergilenmesi ve korunmasının dışında düğünler ve dini törenlerle ilgili ses bantları ve görüntüler de bulunuyor.
Muhabirlerimiz, güneş batmak üzereyken Miao kızları ve erkeklerinin şarkıları eşliğinde güzel anılarıyla otele doğru yola çıkıyor…