Bulangların yaşadıkları dağlık bölgeler, ayrıca dünyada çay ağacının kaynak yeridir. Dolayısıyla Bulangların esas geliri çaydan kaynaklanır. Yıllardır çay yetiştirmedeki deneyimleri, Bulangların zengin çay kültürü sağlamıştır. Bulang kadınlarının hepsi çay yapmakta çok ustadırlar. Bu kadınlar, genellikle normal çayın yanısıra yalnızca Bulangların içtikleri ekşi çayı da yaparlar. Bu kadınlar ekşi çay yaparken, Mayıs ve Haziran aylarındaki nem ve sıcak hava koşullarında, önce taze çayı kaynatır, sonra serin bir yerde mayalayıp bambu gövdesinin içine koyarlar ve toprağa gömerler. Böylece üç dört ay bekletilen çay, sonra çıkarılıp içilebilir. Bulang halkında yediden yetimişe kadar herkes ekşi çay içme alışkanlığı vardır. Ekşi çay, Bulanglara göre, susamayı önlüyor, bağırsak ve midenin sindirimine yardımcı oluyor.
Bulanglar çayın dışında, tütün çiğnemeyi de çok severler. Tütün çiğneme usulü şöyledir: önce Pinang (palmiye) adlı ağacın yaprağı üzerine biraz tütün, pinang meyvesi ve kırmızı kireç koyup bu yaprağı sararak, ağzında yavaş yavaş çiğnerler, herkes 20 dakika civarında çiğnedikten sonra ağzında kalan atık morumsu kırmızı haline gelir, yıllardır tütün çiğnemelerinden dolayı, Bulangların bazılarının dişleri, siyaha dönüşür. Pinang meyvesi, diş sağlığına iyi gelir.
Bulanglar, çiğ ve ekşi yemek yemeği severler. Bulanglar evlerine gelen değerli misafirlere ince ince keserek kıyma haline getirilen, çiğ dana, balık ya da geyik etlerini, maydonoz, sarımsak ve tuzla birlikte ikram ederler. Ayrıca ekşi bambu filizi, balık ve domuz eti, Bulangların günlük yaşamında eksik olmayan lezzetli yemekleridir.
Bulang erkekleri ve kızları, 14-15 yaşlarına varınca, yetişkinliğe geçişi simgeleyen "dişi boyama" töreni düzenlenir. Tören sırasında genç erkek ve kızlar bir araya gelerek, birbirlerinin dişlerini boyarlar. Dişi boyananlar, çocukluk dönemini bitirip yetişkinlik dönemine girmiş sayılır ve bundan sonra köyde düzenlenen her türlü sosyal etkinliklere katılabilirler.
Bulangların yaşadıkları dağlık bölgelerde genç erkekler, kızlara sevgi duygularını çiçekle ifade ederler. Delikanlı, dağdan topladığı taze çiçekleri kıza verir. Eğer kız, erkeğin kendisini gerçekten sevdiğine inanırsa, çiçek demeti içinden en güzelini seçip saçına takar. Bu, kızın erkekle evlenmeyi kabul ettiği anlamına gelir.
Bulanglar, "olağanüstü" düğünler yaparlar. Bir çift için genellikle 2-3 kez tören düzenlenir. Birinci tören nişanlandıktan sonra, kız damadın evine götürülerek, yapılan ip bağlama törenidir. Bu törenden sonra damat ve gelin kendi evlerine dönerler. Damat gecede kayınpederin evinde kalır, gündüz ise yine kendi evine dönüp çalışır. Gelin, ikinci törenin yapıldığı gününden itibaren, damatın evinde resmen kalmaya başlar. Üçüncü tören genellikle çocuklarının doğmasından sonra yapılır. Tören sırasında eve gelen akrabalara ve arkadaşlara mutlaka domuz ya da dana kesilir ve içkilerle ikram edilir.