Maonanların taş oymacılık sanatının seviyesi eski mezar topluluklarında yansıtılıyor. Maonanların yaşadıkları bölgede bulunan Fenghuang dağında bir eski mezar bulunuyor. Mezar, hakiki ev gibi kirişli, sütunlu, saçaklı damlı yapılardan oluşur. Kiriş, sütun ve saçaklar üzerinde oyulan kabartmalar arasında elde kırbaç tutarak at koşturan, servi ağacı gölgesinde balık avlayan, lamba ışıkları altında kitabı yazan, yıldırım kralı, su tanrısı gibi figürler bulunuyor. Bazı mezarların kiriş ve sütunleri, tufan dragon kabartmasıyla, kaideleri ise çiçek ve hayvan desenleriyle süslenir. Tepesi, kutsal su kabağı, güneş, bulut, su ve zürafa gibi taş oymalarla süslenen bazı mezarlar, 4 ve 5 metre yüksekliğindeki hakiki bir evi andırır. Mezarın ön cephesinde dikilen iki taş sütun arasında anıt tableti dikilir. Tabletin iki yanında çivi yazısı vardır. Yazı kenarlarını süsleyen anka kuşu, turna, ardıçkuşu, çam, nergis ve fil gibi çiçek, kuş ve hayvanların canlı resimleri, şans, uzun ömür, varlık ve dürüstlüğü simgeler. Maonanların taş oymalarının ne kadar ince, kibar ve nefis olduğu bundan anlaşılır.
Kuş uçurtma geleneği
Maonanların örf ve adetleri arasında yılın 15. günü "Kuşları uçurtma" adeti çok ilginçtir. Bununla ilgili rivayete göre, yaşlı bir rahibin çok akıllı ve güzel bir kızı varmış. Elleri becerikli kız, bambu ve hintkamışıyla her çeşit kuş örebilirmiş. Dolayısıyla ona "kuş kızı" derlermiş. Kız bir delikanlıya aşık olmuş ve yılın başında delikanlıyla evlenmek için anlaşmış. Rahip ise delikanlının yeteneğini denemek istemiş ve onun darı tohumunu ekme işini güneş batmadan bitirmesini istemiş. Ancak delikanlı, darı tohumunun yerine yapışkan pirinç tohumunu serpmiş. Rahip, delikanlıdan yanlış ektiği yapışkan pirinç tohumunu topraktan geri toplamasını istemiş. Son derece zor duruma düşen delikanlı çaresiz kalmış. O zaman kız ona yardım etmek için bambu ve hintkamışından ördüğü sayısız kuşları getirerek yapışkan pirinç tohumlarını toplamaya göndermiş. Kız tarafından üflenerek uçmaya başlayan kuşlar, tarladan yapışkan pirinç tohumlarının hepsini toplayarak getirmişler. Böylece delikanlı güneş batmadan önce darı tohumunu ekmiş ve yeni yılın 15. günü kızla evlenmiş. Bu olaydan sonra Maonanların yılın 15. günü kuşları uçurtma adeti olmuş.