Xinjiang'ın Aksu bölgesinin Bay ilçesinde yer alan Kızıl Bin Buda Mağaraları, Kuçar'ın antik Budist krallığı döneminde Budizm dininin ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor. Mağaraların taşıdığı derin tarihi ve kültürel zenginlik, kültürel miraslara ilgi duyan gençlerin büyük dikkatini çekiyor. Bugünkü programımızda size bu gençlerden birini, Li Fo'yu tanıtacağız.
Xinjiang Kuçar Araştırma Enstitüsü, Kızıl Bin Buda Mağaraları'yla dışa kapalı vadilerin arasında bulunuyor. Enstitü, eski Kuçar bölgesinde keşfedilen Buda mağaralarını korumak ve araştırmak amacıyla kuruldu. Anhui eyaletinden buraya gelen genç Li Fo, enstitüye bağlı güzel sanatlar merkezinde araştırmacı olarak çalışıyor. Li, Xiamen Üniversitesi'den mezun olduktan sonra oradaki çok iyi çalışma koşullarından vazgeçip Xinjiang'ın güney kesimindeki bu çöl bölgesine geldi. Li bu konuda şunları söyledi:
"2010 yılında üniversitemin öğretim üyelerinden biri olan hocamla beraber Xinjiang Kuçar Araştırma Enstitüsü'nde araştırmalar yapmaktaydık. O zamanlardan itibaren buna benzer bir yerde çalışmayı düşünmeye başladım. Üniversitede kaya boyama sanatı bölümünde okuyordum. Kaya boyama sanatında boya malzemeleri çok önemli. Bu bölümden mezun olduğumda yine öğrendiklerimi kullanabileceğim bir iş bulmak istiyordum. Enstitüdeki yaşam koşulları tabii ki iyi sayılmaz. Ama bu iş tam yapmak istediğim bir iş. Yoksa buraya gelemezdim."
2011 yılının Nisan ayında evlendikten sadece 6 gün sonra Li Fo, eşiyle vedalaşarak Kızıl Bin Buda Mağaraları'na gelip araştırma yapmaya başladı. Çölde bulunan bu ücra yerin yaşam koşulları çok zorlayıcı. Enstitü, kente uzak olduğu için bazen su ve elektrik kesiliyor. İdealist olmayan biri için böyle kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde uzun süre yaşamak mümkün değilken Li burada kalmayı tercih etti. Enstitü yöneticilerinin yardımıyla Li'nin eşi Zhou Xiujuan de buraya gelip çalışmaya başladı. Her sene yıllık iznini kullanmak üzere memleketi Jiangsu eyaletine dönen Li eşiyle birlikte iki gün üç gecelik tren yolculuğuyla önce Urumçi kentine ulaşıyor ve kendi enstitüsüne ait servise yetişebilirse 10 saat sonra enstitüye varabiliyor. Li yolculuğunu şöyle anlattı.
"Trenle Gansu eyaletinden geçerken manzara yeşillikten çöle dönüşüyor. Ben bu manzaralara alıştım, ama eşim bu manzaraları ilk gördüğünde duygusal bir karmaşa yaşadı. Özellikle buraya geldikten sonra eşim enstitünün tam bir vahanın ortasında olduğunu görünce alışması zaman aldı."
Şu sıralar bu genç karı-koca burada yaşıyor ve bir de çocukları var.
Kızıl Bin Buda Mağaraları, 22 Haziran 2014 tarihinde "Changan-Tanrı Dağları Geçidi"ndeki tarihi bir kalıntı olarak Dünya Miraslar Listesi'ne dahil edildi. Bu gelişmeyle birlikte mağaraları koruma projeleri de hızlandırıldı. Li Fo ise daha yoğun bir şekilde çalışarak yurt içindeki ve yurt dışındaki sanat çevrelerine mensup kişilerle daha fazla temas ve işbirliği fırsatları sağladı.
Li bu konuda şunları söyledi:
"İş açısından şimdi dış dünyayla temaslarım çoğaldı. Araştırma seviyem de hızla yükseliyor. Sadece temasla ilerleme kaydedilebileceğine inanıyorum."
Li Fo gibi daha fazla genç, Kızıl Bin Buda Mağaraları'nın taşıdığı değer ve önemi tanımaya başladı. Li Fo, "burası yaşam için belki uygun bir yer değil, ama sanat araştırmak için mükemmel bir yer" dedi.