xinjiang20141231
|

Hayvanları konu alan halk hikâyeleri, Oyratlar arasında tarihten beri yaygındır. Bu hikâyeler, Oyratların tarihteki avcılık ve göçebe hayatlarını anlatır. Bunlar, Oyratların hayvanların yaşamına ilişkin bilinçlerini gösterdiği gibi, hayvan aracılığıyla toplumsal yaşamdaki çelişki ve mücadeleyi yansıtır. Örneğin "Aslan ve Keçi" adlı hikâyede, ihtiyar bir keçinin aklına aniden gelen bir fikirle kendisini yemeye çalışan iri gri kurdun aslan tarafından öldürülmesini sağlaması anlatılır.
Oyratların alegorileri, hayvan hikâyelerine benzerl. Alegoriler, hayvanları veya doğadaki nesneleri özne olarak kullanıp karmaşık toplumsal durumu veya derin felsefe düşünceleri kolayca anlaşılabilen tarzda anlatırlar ve genç nesilleri eğitirler.
Oyratların yaşam hikâyeleri, halk edebiyatlarının bir türüdür. Bu tür hikâyelerin içeriği zengindir. Üretim ve aile yaşamından toplumsal mücadeleye kadar yaşamın tüm alanları anlatılır. Örneğin, "Çoban çocuk, imparatorluk yapar adlı hikâyede, halkın gerici iktidara karşı direnii tasvir edilirken, halkın zalim iktidara karşı mücadele ruhu yansıtılır.
Mizah hikâyeleri, Oyratların sevdikleri bir başka halk edebiyatı türüdür. Bu tür hikâyelerin kahramanları genellikle çocuklar, yetimler ve kadınlardır. Bu karamanlar genellikle zeki, komik ve belirgin şekilde sevgi ve kızgınlık duygularını kalplerinde tutarlar; aynı zamanda cesurca iyi fikir üretebilirler ve mağrur kağanları, aç gözlü bürokratları ve ağaları veya hilebaz tüccarları aldatarak bu kişilerin halk önünde mahcup olmalarını sağlarlar. Mizah hikâyelerinde genellikle ironi ve abartılı sanat yöntemlerinden yararlanılarak, gerçek hayattaki çirkinlikler acımasızca eleştirilir.