xinjiang2014111
|
Fener Bayramı, Oyratların geleneksel bayramlarından biridir. Bu bayram, ay takviminin 10'uncu ayının 25'inci günü kutlanır. Bayram öncesinde her aile uzun fenerler yapar. Bayram sırasında yapılması gereken en önemli çalışma, tüm aile mensuplarının fener fitilini kendi elleriyle yapmalarıdır. Her mensubun yaptığı fitil sayısı, 100'ü aşar. Bu, Oyratların dilekte bulunmalarının bir yoludur. Fenerlerin yanması, Buda'dan uzun ömür dilemek anlamına gelir.
Bahar Bayramı, Oyratların bir diğer geleneksel bayramıdır. Oyratlar, beyaz renge büyük önem verirler; çünkü beyaz saflığı ve uğurlu simgeler. Bu nedenle Oyratlar, ay takviminin birinci ayına "beyaz ay" derler. Bu ayın birinci gününde Oyratların en önemli bayramı olan Bahar Bayramı kutlanır. Diğer adı Tsagaan Sar olan Bahar Bayramı, görkemli etkinliklerle kutlanır ve kutlama birinci ayın 15. gününe kadar devam eder.
Oyratlar, Bahar Bayramı'nı izleyen günlerde Maitreya Bayramı'nı kutlarlar. Maitreya Bayramı, Oyratların önemli bayramlarından biridir. Maitreya kelimesi, Budizm'deki Maitreya Budası'ndan gelir. Maitreya Budası, Budizm'de üç zamanın Budaları arasında geleceğin Budası olarak kabul edilir. (diğer iki Buda geçmişin Budası Dipankara Budası ve şimdinin Budası Sakyamuni'dir). Oyratlar, Maitreya Budası'na büyük saygı gösterir ve ay takviminin birinci ayının birinci gününün, Maitreya Budası'nın mutluluk getireceği uğurlu bir gün olduğuna inanırlar. Bu nedenle, bu günü görkemli törenlerle kutlarlar. O gün, bayram kıyafetlerini giyerek, ata binip tapınaklarda düzenlenen kutlamalara katılırlar. Tapınaklardaki Lama rahipleri de zurna çalarak dini faaliyetler yaparlar. Bütün bunlar, yoğun bir bayram havası oluşturur. Oyratlar, bayram süresince at yarışı, güreş ve atıcılık gibi etkinlikler düzenlerler.
Nadam Festivali, Oyratların ünlü festivallerinden biridir. Ay takvimine göre yılın altıncı ayının dördüncü günü düzenlenen festivali, özellikle göçebe Oyratlar önemli bir bayram olarak kabul ederler.
Din
Oyratlar, başlangıçta Şamanizm'e inanıyorlardı. Bu tür Şamanizm doğa, totem ile atalardan kaynaklanan birçok tanrıya dayalı bir din olarak bilinir. Şaman inancına göre, insan üç ruha sahip olur. Bunlar mevcut hayattaki ruh, düşünme ruhu ve bir sonraki hayattaki ruhtur. Bu ruhların farklı işlevleri vardır. Uzay ise üst, orta ve alt olmak üzere üç dünyadan oluşur. Bu arada orta ve alt dünya arasında bilinmeyen bir dünya da vardır. İnsan öldükten sonra bu dünyaya gider. Bir Şaman şeytanlar ile insanoğlu arasındaki haberci konumundadır. Şaman, cennet ile cehenneme gidebilir ve çeşitli şeytanlarla temas kurarak sohbet edebilir. Bu nedenle Şamanlar tanrılar ve şeytanlarla temas kurmak için çeşitli törenler düzenler ve böylece insanoğlu için mutluluk dileme ve felaketleri ortadan kaldırma kapasitesine sahip olduklarına inanır.
Şamanizm, 1640 yılında "Oyratlar Kanunu"nun yayınlanmasıyla birlikte zayıflamaya başladı. Kanuna göre Şamanizm yerine Lamaizm'in bir kolunu oluşturan ve "Sarı Şapkalılar" diye anılan Gelupa mezhebinin yaygınlaştırılması kararlaştırıldı. Buna rağmen Şamanizm tümüyle kaybolmadı ve günümüzde bir ölçüde etkisini sürdürmektedir.
Oyratların inandıkları Lamaizm'e göre, insanların canlıları sevmesi ve onları öldürmekten kaçınması gerekir. Mezarlık için insanların veya hayvanların kurban edilmemesi veya büyükbaş hayvanların serbestçe kesilmemesi gerektiğine inanırlar. Toplumun gelişmesiyle birlikte, Oyratların inandığı Lamaizm zamanla Şamanizm'in yerini alarak Oyratların önemli dini haline geldi. Oyratlar, Buda'ya ibadet etmek için çadırlarda Buda heykelciği bulundurur ve çoğu muska takar. Lamaizm öğretilerini okumak ise her gün yaptıkları temel dini faaliyettir. Tapınağa giderek Buda'ya ibadet etmek de Lamaizm'e inanan insanlar için günlük hayatın önemli bir işidir. Onlar için en önemli dini faaliyet ise panayırdır.