xinjiang20141105
|
Xinjiang'da yaşayan Moğol etnik grubuna mensup insanlar, "Oyrat" olarak adlandırılır. Diğer adı "Batı Moğol" olan Oyratlar, Çin'deki Moğol etnik grubunun önemli bir parçasını oluşturur. Oyratların toplam nüfusu, 170 bine ulaştı.
Üretim Gelenekleri
Oyratlar, büyükbaş hayvan beslemek için mevsime göre farklı bozkırlara göç ederler. İlkbahar gelince bozkırlarda otlar yeşile bürünür bürünmez, Oyratlar hayvanlarıyla birlikte ilkbaharı geçirmek için ılıman iklimli bozkırlara giderler. Büyükbaş hayvanları mühürlemek ve keçilerin üremesini sağlamak, Oyratların bu dönemdeki işleri arasındadır. Oyratlar, genellikle Haziran veya Temmuz aylarında ilkbaharı geçirdikleri bozkırlardan bol su ve otun bulunduğu serin dağlık bozkırlara göç ederler. Göçebe hayat sürdüren Oyratlar, yazı geçirecekleri bozkırlara tüm aile veya ailenin bir kısmı ile giderler.
Yazı geçirdikleri bozkırlarda sabahtan akşama kadar çobanlık yapmanın yanı sıra sütlü içki ve süt ürünleri ile büyükbaş hayvanların postunu hazırlarlar. Büyükbaş hayvanların yününü kesmek ve keçe dokumak da bu dönemde yapılması gereken önemli çalışmalardan bazılarıdır. Ağustos ayının sonunda ve Eylül başında dağlık bölgelerdeki otlar sararır ve havalar soğumaya başlar. Oyratlar, otların verimli olduğu bölgelerde sonbaharı geçirmek için dağlık bölgelerden alçak bölgelere geçerler. Sonbaharı geçirdikleri bozkırlarda, öncelikle büyükbaşlar hayvanların yününü keserek keçe ve çorap yaparlar ve bunları satarlar. Bunun yanı sıra, işlenmiş postlardan kışlık yapar, kuru ot toplar ve ahır inşa ederler. Dahası, kış günlerine hazır olmak için sığır atıklarından yakacak biriktirirler.
Oyratlar, Ekim ayının sonuyla Kasım ayının ortası arasındaki dönemde kış günlerini geçirecekleri bozkırlara giderler. Kışı geçirdikleri bozkırlarda, et rezervi yapmak için büyükbaş hayvanları keserler. Etleri stoklar ve postları işlenmiş hale getirirler.
Avcılık Gelenekleri
Oyratlar, avcıya "Anguqin", avcılığa "Anguqilah" derler. Dağlık bölgelerde yaşayan Oyratlar, ağırlıklı olarak kaya keçisi, tilki, kurt, kara samuru, sülün, gobi çölünde yaşayan Oyratlar ise yabani domuz, tilki, kurt, sarı keçi, tavşan ve keklik avlarlar. Avcılık işlerinde Oyratlar, eski geleneklere göre hareket eder ve hayvanların tükenmesini önlemek için aşırı sayıda avlamazlar. Oyratlar, yedi rakamını sakıncalı bulur. Yedi kişilik grupla avlanmazlar. Bu durumda avın bereketsiz geçeceğine inanırlar.
Oyratlar, "Bir armut, sapı olmadan kesilmez, bozkırlarda yaşayan gençler birbirlerinden ayrılmaz" diye düşünür. Bu nedenle Oyratlar, av sırasında işbirliği ve koordinasyon yaparak, avları eşit olarak paylaşırlar, Oyrat avcılar hedeflerini seçerken, zayıf hayvanları tercih etmezler. Ayrıca şu kurallara sadık kalırlar:
Hayvan sürüsünün en başında yürüyen lider hayvan vurulmaz; bir sürünün hepsi yok edilmez; hamile hayvan veya yavru ile sürüdeki tek erkek hayvan vurulmaz.
Yemek Gelenekleri
Oyratların başlıca yemekleri süt ürünleri ve ettir. Oyratlar, süt yemeklerine "Tsagaan idee", et yemeklerine ise "ulan idee" der. Oyratlar, domuz eti yemeyi sakıncalı bulmamasına rağmen, daha fazla sığır ve koyun eti yemeyi tercih ederler. Oyratlar, at eti yemez, yaşlanan veya yaralanan atlara dinlenme imkanları sağlar ve güzel yemlerle beslerler. Ölen atlar ise gömülür. Bunun yanı sıra, Oyratlar, büyükbaş hayvanları güneşin doğduğu yöne doğru kesme geleneğini sürdürüyor, gün batımına karşı kesmeyi sakınca bulurlar.
Süt, Oyratların günlük hayatında en önemli gıda ve içecektir. İnek sütünün en besleyici maddeleri içerdiğini düşünürler ve bu nedenle daha çok inek sütünü tercih ederler. Koyun, keçi, deve ve at sütü ile yak sütü de içerler. Bu sütlerden sütlü çay, at ve deve sütünden ise süt içkisi yaparlar. Oyratlar, sütten yapılan içkiyi içmeyi severler. Bu tür içkinin alkol oranı yüzde 15 ile 30 arasında değişir. Bu içkinin uygun miktarda içilmesi, kan dolaşımına ve mideye yararlıdır.
Barınma Gelenekleri
Oyratlar, yuvarlak keçe çadırlarda otururlar. Damı huni şeklinde olan çadır, "Ger" olarak adlandırılır. Bu tür çadıra, Çince'de "Menggubao" denir. Oyratlara özgü çadırlar söküldüğünde son derece küçük bir alan tutar. Çadırlar otlar ve akarsular çevresinde yaşayan Oyratlar için kolaylıkla taşınabilen ve konforlu bir ihtiyaçtır. Bu çadırların direkleri ve damındaki keçeler mümkün olduğu kadar hafif yapılır. Böylece çadırın ağırlığını azaltmak ve kar yağışı sırasında çökmesini önlemek amaçlanır. Buna rağmen, çadırların hafif olduğu söylenemez. Çadırın en küçüğü, bir deve veya iki büyükbaş hayvanla taşınır. İçi son derece geniş olan çadır kışın sıcak ve sağlamdır, rüzgâra ve yağmura dayanıklıdır. Çadırın tahta direkleri yıllarca kullanılabilir.