Çin'de yaşayan azınlık etnik gruplardan biri olan Evenklerin yaşadıkları dağlık bölgelerde geniş otlaklar, hiç balta girmemiş gür ormanlar, göller ve nehirler bulunuyor. Bu bölgeler ayrıca zengin kaynaklara ve güzel doğa manzalarına da sahip. Ancak, doğal koşulların farklı olması nedeniyle çeşitli bölgelerde yaşayan Evenkler'in üretim ve yaşam tarzları da nispeten farklıdır. Evenk Özerk İlçesi'nde yaşayan Evenkler hayvancılıkla, Nahe İlçesi'ndeki Evenkler ise tarımla uğraşır. Ayrıca Ergunazuo İlçesi'nin Oluguya Özerk Nahiyesi'nde yaşayan Evenkler ise hâlâ geleneksel avcılıkla uğraşır.
"Mikuolu" bayramı
Her yılın 22 Mayıs günü kutlanan "Mikuolu" Bayramı Evenklerin en önemli bayramıdır. Bu gün Evenklerin o yıl doğan hayvanları saydıkları ve bol mahsul alınmasını kutladıkları gündür. Bayram gününde Evenkler, bayram kıyafetleriyle bir araya gelerek, hayvan yavrularına damga vurur. Güçlü delikanlılar, ata binerek ellerinde çengelli çubukları tutup önde koşan iki yaşındaki atı ilmeklemeye çalışır. Atın ilmeklenmesinden sonra tüm delikanlılar, bu ata koşarlar. Kimi atın sırtına biner, kimi atın kuyruğunu tutar, kimi atın kulaklarını çekerek atı yere yatırır. Delikanlılar, yere yatırılan atın kıllarını ve kuyruk tüylerini kesmekle uğraşırken, atın sahibi ise atın arka bacağının sağ tarafına damga vurarak işaret koyar. Son derece heyecanlı ve enteresan bu oyun, aynı zamanda çobanların binicilik tekniğini göstermeleri için fırsat sağlar. Bayram sırasında ayrıca koyunların kulağını kesme töreni de düzenlenir. Tören sırasında yaşlılar örf ve adetlerine göre, çocuklarına dişi kuzular hediye eder. Bu, çocuklarının güzel ve mutlu bir yaşam sürdürmesini, hayvanlarının günden güne çoğalmasını dilemek anlamına gelir.
Evenk milliyeti örf ve adetlerine çok bağlıdır ve misafirperverliğiyle tanınır. Büyüklere saygı göstermek ve küçükleri sevmek, Evenklerin iyi bir geleneğidir. Dolayısıyla Evenk gençleri yaşlılara her zaman saygıyla davranır. Büyükler tarafından çağırılan herhangi bir gencin hemen yanıt vermesi gerekir. Yemek yerken büyükler yemeğe başlamadan küçükler yemezler. Gençler, büyüklerle karşılaştıklarında selam verir ya da sigara sunar. At binenler, mutlaka attan iner. Eve misafir gelmesinin müjde getireceğine inanan Evenkler, misafirleri sıcak biçimde karşılar ve misfirlere sütlü çay, geyik etleri ve rengeyinin sütü gibi nadir yemekleri ikram ederler.
Dışarıda düzenlenen düğün töreni ve "mutluluk ateşi"
Evenklerin evliliği, başlık vermek, nişanlanmak ve evlenmek olmak üzere üç aşamada tamamlanır. Düğün günü yaklaşınca erkek tarafının evini, kız tarafının evine ne kadar uzak olursa olsun, kızın evine yakın bir yere taşıması gerekir. Düğün günü damat, annesi, babası ve arkadaşlarının eşliğinde 10 baş rengeyiğini yanlarına alıp gelinin evine gelir. Kız tarafı da aynı şekilde kapı önünde damadı ve ailesini karşılar. İki tarafın düğün alayları karşılaştıklarında damat ve gelin birbirini kucaklayarak öpüşür ve hediye verir. Daha sonra düğün alayları eve girerek gün kararıncaya kadar mutluluk içkisi içerler. Akşamüstü resmi düğün töreni başlar. Ancak düğün töreni evde değil, evin dışında, yani açık havada düzenlenir. Tören sırasında, temizlenmiş nehir sahilinde "mutluluk ateşi" yakılır. Sonra düğün alayı, damat ve gelini "mutluluk ateşi"nin başına davet ederek, yakılan ateş etrafında yarım çember şeklinde otururlar. Bu sırada düğüne başkanlık eden yaşlı adam düğünün resmen başlandığını açıklar ve damatla geline, içine içki doldurulmuş huş ağaç kabuğundan yapılan iki kadeh içki verir. Damat ve gelin bu iki kadeh içkiyi alevlenmiş olan mutluluk ateşinin üzerine serper. Bu Evenklere göre, ateş tanrısına saygı göstermeyi simgeliyor. Sonra damat ve gelin karşılıklı olarak kayınpeder ve kayınvalidelere içki sunarlar. Daha sonra bu iki çift birbirini kucaklayarak öpüşür ve elele vererek düğün alayı ile beraber dans eder ve şarkı söylerler.