saglik20140122
|
1. Adet öncesi sendromu
Adet öncesi sendromu adet döneminden yaklaşık 1 hafta önce başlıyor ve kadınların ruhsal veya fiziksel bir takım sıkıntı yaşamasına neden oluyor. Adet öncesi sendromu, kimi zaman adet sonrasına da sarkabiliyor. Bazı kadınlarda adet döneminde sancı ya da moral bozukluğu gibi belirtiler görülür. Çevredeki insanlarla olan ilişkiyi ciddi şekilde olumsuz etkileyen moral bozukluğu ise sık sık kadınların yüzleşmesi ve çözmesi gereken sorunlardan biri.
2. Adet sancısı
Birçok kadın adet döneminde sancı yaşar. Herhangi bir hastalıktan kaynaklanmamasına rağmen, sancı bazen dayanılmaz hale gelebilir. Sancı en çok sırt ve bel ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi ve kusmaya neden olur. Adet sancısı, prostaglandinin aşırı salgılanması ya da rahim kaslarının kasılmasından kaynaklanabilir.
3. Adet görmeme
Adet görmeme birincil ve ikincil olarak iki gruba ayrılır.
Birincil adet görmeme, 18 yaşını dolduran kadınların adet görmemesidir. İkincil adet görmeme ise düzenli adetten sonra kimi nedenlerle adetin 6 aydan fazla süre durmasıdır. Adet düzensizliği ikincil adet görmemeye yol açabilir.
4. Baş ağrısı
Baş ağrısı sık rastlanan hastalıklardan. Baş ağrısı olanların oranına bakıldığında kadınlar erkeklerden daha çok bu sıkıntı yaşıyor. Araştırmalar, kadınlardaki baş ağrısının yüzde 20'sinin adetle ilgili olduğunu gösteriyor.
5. Kansızlık
Adet düzensizliği, uzun süreli fazla kanama ya da düzensiz kanamayla kansızlığa neden olarak, baş dönmesi, bitkinlik, hızlı kalp atışı, nefes darlığı gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Hatta, hayati tehdit bile oluşturabilir.
6. Kısırlık
Adet düzensizliğinin kendisi kısırlığa yol açmaz. Ancak kadın hastalıklarından kaynaklanan adet düzensizliği, zamanında tedavi edilmese kısırlığa yol açabilir. Adet düzensizliği kısırlığın bir sinyali olabilir. Kısırlık çeşitli adet sorunlarıyla beraber görülebilir.
7. Aşırı kanama
Adet döneminde aşırı kanama yada kanamanın uzun süre devam etmesi anormal bir durumdur. Kan pıhtısının da sık rastlandığı aşırı kanama, hormon düzensizliği ya da rahim tümöründen kaynaklanabilir.
8. Endometriyal kanser
Endometriyal kanser ya da rahim içi duvar kalınlaşması, genellikle anormal kanamayla beraber görülür. Endometriyal kanser son derece ciddi bir hastalık, ancak zamanında tedavi edilmesi durumunda iyileşme oranı hiç de düşük değil. Erken teşhis ve zaman kaybetmeden tedavi, iyileşme oranını daha da arttıracak. Endometriyal kanser genellikle 50 yaşın üstünde ya da kadınlık hormonunun aşırı salgılandığı kadınlarda görülür.
9. Rahim tümörü
Rahim tümörü farklı büyüklüklerde rahim içi duvarında bulunuyor. Kimi kadınlarda hiç bir belirti ya da rahatsızlık görülmezken, kimi kadınlarda adet döneminde aşırı kanama ve adetin uzun sürmesi belirtilerine rastlanır. Rahimdeki tümör ayrıca idrar sıklığına da neden olabilir. 35 yaşın üstünde olan ya da birkaç kez hamile kalan kadınların rahim tümörüne yakalanma riski daha yüksektir.
10. Pelvik iltihabı
Pelvik iltihabı ya da pelvik enfeksiyon dendiğinde overler, tüpler, uterus ve bunların etrafındaki yumuşak dokulardan kaynaklanan enfeksiyonlar anlaşılır. Cinsel yolla en çok bulaşan hastalıkların en önemli komplikasyonu, ileride çocuk sahibi olmada güçlük, başka bir deyişle kısırlıktır. Her geçirilen enfeksiyon üreme organlarında hasara ve yapışıklığa neden olabilir. Bu yapışıklıklar tüplerde tıkanıklığa ve tüplerin hareketinde azalmaya neden olarak bu etkiyi yaratır. Aynı nedenlerden dolayı pelvik enfeksiyon geçirenlerde ektopik gebelik riski de 6-10 kat artar.
Pelvik enfeksiyonlarda tedavi hastanın durumuna ve hastalığın şiddetine göre planlanır. Hafif olgularda ayaktan tedavi verilebilir. Bu amaçla ağızdan alınan ya da enjeksiyon şeklinde verilen antibiyotikler kullanılır. Tedavi süresince cinsel ilişki yasaklanır.Tedavi en az 7-10 gün sürmelidir.
Şiddetli vakalarda ise hastanede tedavi ya da bazı durumlarda ameliyat gerekebilir.