Çin'de yaşayan azınlık etnik gruplardan biri olan Moğol milliyeti uzun bir geçmişe sahiptir. Moğol milliyeti, binlerce yıl su ve otlak peşinde göçebe bir yaşam sürdü.
Bilim ve kültür alanlarında görece gelişmiş olan Moğol milliyeti, özellikle Ming hanedanından sonra tarih, edebiyat, dil, tıp, astronomi ve coğrafya alanlarında, vatanın bilim ve kültür davasına önemli katkıda bulundu.
Moğol milliyeti, başlangıçta, Çin'in kuzeyindeki Wangjian nehrinin doğu kayısında yaşamaya başladı. "Moğol" başlangıçta orada yaşayan birçok kabileden birinin adıydı. 13. yüzyılda Cengizhan'ın liderliğindeki Moğol kabilesinin bölgedeki diğer kabileleri birleştirmesinden sonra, bu bölgede adım adım yeni bir milliyet oluştu. Zamanla "Moğol", bir milliyetin ismi haline geldi.
Artık bilimsel yöntemlerle kaliteli içki üretiyorlar
Nesiller boyunca otlaklarda yaşayan Moğollar esas olarak hayvancılıkla geçiniyorlar. At sütü içkisi ve kızarmış dana eti, en sevilen içecek ve yiyecek olduğu gibi misafire de sunulur.
Temmuz ve Ağustos ayları Moğolların at sütü yaptıkları dönemdir. Çalışkan Moğol kadınlar, önce at sütü toplar. İyice karıştırılan süt birkaç gün bekletildikten sonra mayalanıp içki haline getirilir. Bilimin gelişmesi ve yaşam seviyesinin yükselmesiyle birlikte, Moğolların at sütü içkisi tekniği de gelişti. Moğollar, artık gelişmişyöntemlerle kaliteli içki üretiyorlar.
Sağlığa yararlı olan at sütü içkisi, Yuan hanedanlık sarayında ve Moğol aristokratları arasında başlıca içecek olmuştur. Yuan imparatoru Kubilay'ın, at sütünü altın kaselerle başarılı vezirlere ikram ettiği anlatılır.
Eti çubukla değil, elle yerler
Et, Moğolların esas yemeğidir. Moğollar, eti çubukla değil, elleriyle yerler.
Sıcakkanlı ve misafirperver olarak tanınan Moğollar, konuklarına saygılarını göstermek için genellikle at sütü içkisi ve et ikram ederler. Otlaklara gidip çadırlara girdiğinizde Moğollar, güzel içkiyi altın ve gümüşten yapılan kâselere döküp; ellerinde upuzun, "hada" denen ve genellikle konuklara saygı ifadesi olarak kabul edilen, uzun beyaz kumaş şeritle kâseyi tutup; şarkı söyleyerek ikram ederler.
"Nadam" etkinlikleri
Moğollar her yılın Ağustos ayında içki yapmanın yanı sıra Moğolca'da eğlence anlamına gelen "Nadam" etkinlikleri düzenler. Ok atma, güreş ve at yarışı Moğol milliyetinin geleneksel sporlarıdır.
"Nadam" etkinlikleri genellikle 5-7 gün sürer. "Nadam" bayramında Moğollar, yepyeni milli kıyafetler giyip, atlarına binerek bir araya gelirler.
13. yüzyılda başlayan "Nadam" etkinlikleri Moğolların yaşamında önemli yer tutuyor. Geçmişte ok atma, güreş ve at yarışı "Nadam" bayramının esas içeriğini oluşturuyordu, günümüzde alışveriş ve sanat etkinlikleri de düzenleniyor.
Saray gibi…
Erdos yaylasının güneyinde yer alan yemyeşil otlakta, uzaktan güzel bir saray gibi görünen bir yapı görürsünüz. Burası kutsal sayılan bir yerdir ve Moğolların kalbinden hiç silinmeyen başarılı imparator Cengizhan'ın türbesidir.
Cengizhan türbesi, 55 metrekarelik alan üzerinde kurulu. Güneye bakan türbe, ana salon, doğu salonu, batı salonu, yatak odası ve doğu koridor ve batı koridor olmak üzere 6 bölümden oluşuyor. 26 metre yüksekliğindeki ana salonun damı, çadır şeklinde yapılmıştır.
Yılda dört defa anma töreni
'Efsanevi adam' olarak adlandırılan Cengizhan'ın ölümü, mezarının ve tabutunun taşınmasıyla ilgili birçok söylenti vardır. Gizli gömülmesinden dolayı şimdiki Cengizhan türbesinde naaşı bulunmuyor. Buna rağmen Moğollar yüzlerce yıldır burayı, kutsal kişinin ebediyen yaşadığı yer olarak görüyor. Her yıl 3. ayın 21. günü, 5. ayın 15. günü, 8. ayın 12. günü ve 10. ayın 3. günü olmak üzere yılda dört defa törenlerle anma etkinlikleri düzenleniyor.