xinjiang0731
|
"Darvaz" sözcüğünün en erken yazılı kaydı, 1070'li yıllarda yazılan "Divânü Lügati't Türk"te görülür. Bu kayda göre, "Darvazlık" adıyla bilinen ip cambazlığının geçmişi, Xinjiang'da bin yılı aşkın bir süre öncesine gider. Han Hanedanı'na ait tarihi kayıtlarda "Batı Bölgeleri'nde yüz çeşit gösteri ve cambazlık türü bulunduğu" yazılıdır. Darvazlığın da bunlardan biri olduğu düşünülüyor.
İp cambazlığında henüz çelik tel kullanılmadığı dönemlerde darvazlar, ketenden veya keten, pamuk ve yün karışımından yapılan bir ip üzerinde gösteri yapardı. Uygur darvazları genellikle iki ellerinde 6 metre uzunluğunda bir denge sırığı tutar. Han cambazları ise denge sırığı kullanmaz.
Darvazlık ile akrobaside, yükseğe gerili çelik tel üzerinde yürüme gösterisi, birbirine çok benzer. 20-30 metre mesafeyle yere çakılmış olan 10 metre yüksekliğindeki iki ahşap direğin arasına 3-4 santimetre çapında bir tel gerilir, direkler eğimli iplerle yere sabitlenir. Ayrıca direklerden birinin yere çakıldığı noktaya da bir tel takılır; bu tel, 45 derecelik açıyla yukarıdaki tele gergin olarak bağlanır. Darvaz, bu eğimli telden havadaki tele çıkıp gösteri yapar. Öbür direğin tepesinde küçük bir platform bulunur. Burası hem bir gösteri mekânı, hem cambazın hareket değiştirdiği yer, hem de bir sahne donatımı olarak kullanılabilir.
Darvazların en sık yaptıkları hareket, yüksek telde yürümektir. Diğer hareketler arasında zıplama, dans etme, perende atma, bağdaş kurma, iki gözü bağlı olarak yürüme vb. vardır. Darvazlar, telde yürürken aniden tele oturur, sanki dikkatsizlik sonucunda düşüyormuş gibi yapar ve izleyicilerin korkudan bağırışları arasında gösterisine devam eder.
Eskiden darvazlık gösterileri, halktan kişilerin kurduğu seyyar toplulukların bir yerden bir yere gitmeleriyle yapılırdı; amaç, gösteri karşılığında izleyicilerden biraz tahıl ve para alarak geçinmekti. Darvazlık, aile içinde nesilden nesle ve sözlü olarak öğretilirdi. Darvazlık çok tehlikeli bir meslektir. Cambaz dikkatsiz davranırsa veya başka bir hata yaparsa düşebilir, hatta hayatını kaybedebilir. O nedenle doğuştan yetenekli olmayan kişiler darvazlığa alınmaz ve her darvaz sanatçı olarak kabul edilir.
Eskiden darvaz toplulukları genellikle Xinjiang'ın güney kesimindeki Kaşgar'da bulunur ve yeşil vahalar arasında dolaşırdı. 1980'li yıllara gelindiğinde sadece Yenihisar (Yengisar) bir darvaz topluluğu kalmıştı. 1990'lı yıllardan sonra Xinjiang Akrobasi Topluluğu bünyesine alınan bu topluluğun, eğitim ve donanım düzeyi gözle görülür şekilde yükseldi. Topluluk yeni, daha etkileyici ve daha heyecan verici numaralar yapmaya başladı. Bunlar arasında, telde baş aşağı durma, telde tek tekerlekli bisiklete binme, tek tekerlekli bisikletle tel üzerinde giderken ayaklar üzerine konan kâselerle çeşitli hareketler yapma, omuzlara başka bir kişi alarak telde yürüme vb. bulunmaktadır. Darvazlık gösterilerinde yetenekli isimler de ortaya çıkmıştır. Adil Huşur, adını birçok kez Guinness Dünya Rekorlar Kitabı'na yazdırmıştır. Ablet Mecün, akrobasi alanında Çin'deki en büyük ödül olan "Altın Arslan Ödülü"ne lâyık görülmüştür. Xinjiang Akrobasi Topluluğu, sistemli eğitimle çok sayıda darvaz yetiştirmiştir.
20. yüzyıla girildikten sonra Xinjiang'ın güneyinde, resmi kurumlara bağlı olmayan bazı darvaz toplulukları yeniden kurulmuştur. Bu topluluklar Xinjiang'ın güney kesiminde gösteri yapmaktadır. Darvaz ailesinde doğan çocuklar küçük yaşlarından itibaren telde yürümeye başlar. Turfan'daki bazı turistik yerlerde, turist çekmek amacıyla devamlı darvaz gösterileri sunulmaktadır.