"Dünyanın damı" olarak bilinen Pamir Yaylası'nda yaşayan Tacik çobanların giyim ve süs eşyaları, buranın pastoral manzarası kadar güzeldir. Tacikler "bulut üzerinde yaşayanlar" adıyla da anılır.
Tacik milliyetinden insanların toplu halde yaşadıkları Taşkorgan bölgesi, "dünyanın damı" olarak bilinen Pamir Yaylası'nın doğusunda bulunuyor. Birçok yüksek dağın bulunduğu Taşkorgan'ın güneyinde, deniz seviyesinden 8 bin 611 metre yüksekliğinde, dünyanın ikinci yüksek tepesi olan Chaogoli tepesi yer alıyor. Taşkorgan'ın kuzeyinde ise deniz seviyesinden 7 bin 546 metre yüksekliğinde "Buz Dağları'nın babası" olarak adlandırılan Buztağata tepesi bulunuyor. Bu tepeler yıl boyunca karla kaplıdır. Kar ve buzlarla kaplı tepelerin ortasındaki nehirlerin iki yakasındaki havzalarda, geniş otlaklar ve tarlalar bulunur. Çalışkan Tacik halkı yaşamlarını burada sürdürmektedir.
Doğuyu batıya bağlayan köprü
Milattan önce hüküm süren Qin hanedanı döneminde Taciklerin ataları ülkenin batısındaki Pamir Yaylası'nda yaşamaya başlamışlar. Milâttan önce ikinci yüzyıldan itibaren ünlü "İpek Yolu"nun açılmasından sonra Pamir Yaylası, doğuyu batıya bağlayan köprü haline gelmiş. Binlerce yıldır Tacikler, Doğu ve Batı kültürlerinin özlerini benimseyerek, kendilerine özgü bir tarih ve kültür yaratmışlar.
Taciklerin kendi dili var. Ancak yıllardır Uygurlarla bir arada yaşayan Tacikler, genellikle Uygur yazısını kullanıyorlar ve Uygurlar gibi İslamiyet'e inanıyorlar. Tacikler esas olarak hayvancılıkla geçiniyorlar, bazıları tarımla da uğraşıyor. Tacikler yarı yerleşik-yarı göçebe bir yaşam sürüyorlar.
Tacik kültüründe kartal, kahramanlığın sembolüdür. Tacik çobanlar kartal kanadı kemiğinden yapılmış "kısa flüt" çalarlar. Binicilikleriyle tanınan Tacikler, at binerek keçi yakalama (Buskaşi) ve top oynama gibi sporların yanı sıra eğlenceyi de severler.
"Prenses Kulesi" hakkında rivayet
Tacikler, evlerine gelen misafirlere Taş Kenti ve Prenses Kulesi gibi birçok ünlü tarihi eserden söz ederler. Bunlar arasında Taşkorgan Tacik Özerk İlçesi'nin Defter köyüne 10 kilometre uzaklıktaki bir dağın tepesinde bulunan Prenses Kulesi, Tacikler için gurur kaynağıdır.
Kule'yle ilgili rivayete göre, eski çağlarda Taşkorgan, Congling'de (şimdiki Pamir Yaylası) bir çorak alanmış. Tarihi İpek Yolu'nun açılması buraya canlılık getirmiş. Sonra, Han Hanedanı'nın imparatorlarından birinin kızı, evlenmek için İran'a giderken, Pamir Yaylası'ndan geçtiği sırada savaş çıkmış, prenses, yayladaki çorak alanda kalmaya mecbur kalmış. Görevlendirilen elçi, güvenlik nedeniyle prensesi bir tepeye yerleştirmiş ve muhafız birliklerine prensesin güvenliğini koruma emri vermiş…
İnanılmaz bir olay olmuş ve prenses, tepede güneş tanrısı ile "evlenerek" hamile kalmış… Sonra elçi, askerlerine, dağ eteğine saray inşa etme emri vermiş. Prensesin oğlu, kral olmuş. Böylece "Dağ yolu" anlamına gelen bir devlet kurulmuş. İnsanlar bu devletin başkentini "Kızılkorgan" yani "Prenses Kulesi" olarak adlandırmış.
Tarihi kayıtlara göre, Taciklerin atalarının milâttan sonra ikinci yüzyılda kurdukları söz konusu devlet, milâttan sonra sekizinci yüzyılda çökmüş. Ancak, kentin "Prenses Kulesi" adı ve kalıntıları bugüne kadar korunmuş. Söz konusu rivayet, bir efsaneden kaynaklanmasına rağmen Orta Çin'de yaşayan Han milliyeti ile Taciklerin ataları arasındaki sıkı ilişkilerin uzun bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor.
Bulut üzerinde yaşayanlar
"Dünyanın damı" olarak bilinen Pamir Yaylası'nda yaşayan Tacik çobanların giyim ve süs eşyaları, buranın pastoral manzarası kadar güzeldir. Tacikler "bulut üzerinde yaşayanlar" adıyla da anılır.
Tacik erkeklerin çoğu beyaz gömlek üzerine lâcivert ya da mavi renkli yakasız uzun elbise giyip, bellerini kemerle bağlarlar ve kemerin sağ tarafına küçük bir bıçak asarlar. Ayaklarına uzun deri çizme giyerler ve başlarına ise yuvarlak kalpak takarlar.
Dağ perileri gibi
Tacik kadınları ise dantelli kırmızı renkli ya da çiçekli elbise üzerine siyah yelek, altına uzun pantolon, ayaklarına ise kırmızı uzun çizme giyerler. Kadınlar ayrıca rüzgar ve soğuktan korunmak için başlarına yuvarlak, üzeri nakışlı, pamuklu kumaştan yapılmış şapka takarlar. Şapkanın arka parçası nispeten uzun bırakılır, iki kulak ve ense örtülerek soğuktan korunur. Kadın şapkalarının ön tarafına güzel, pırıl pırıl parlayan boncuklar ve gümüş zincirler asılır. Kadınlar dışarıya çıkarken bu şapkaların üzerine birkaç metre uzunluğunda kırmızı, sarı ya da beyaz renkli büyük baş örtüsü örterler. Kadınlar yaylada yürürken, renkli başörtüler rüzgarda savrulur. Tacik kadınlar, dağın tepesindeki güzel bulutlar arasından inen dağ perileri gibi görünürler!