nab20130703
|
Başkent Beijing'in Xiyu semtindeki bir mahallede bulunan özel bir kreşte, 31 Mayıs günü çocuklar şarkı söyleyerek dans ediyordu.
Kreş tarafından düzenlenen etkinlikte, kreşin kurucusu Kui Lixue, kendi kurumunun kamuya ait olmadığını, kreşte görevli öğretmenlerle beraber, çocuklar için sürekli farklı etkinlikler düzenlediklerini belirtiyor.
Kui Lixue, çocuk eğitimi ile ilgili meslek okulundan mezun olduktan sonra, kendi rüyasını gerçekleştirmek için iş hayatına atıldı. Kui, bu rüyasından şu sözlerle bahsediyor:
"Bir hedefim vardı. Bir mahallede bir kreş açacaktım. Bu kreş, üç katlı ve toplam 12 sınıfa sahip olacaktı. Bu hedefe henüz ulaşamamıştım, ama bunun için çalışıyordum."
Kui Lixue, kendi rüyasını bir an önce gerçekleştirmek için, mezuniyetinin ardından gelen altı yıl içinde, altı farklı kreşte çalışarak zengin deneyimler kazandı. Daha sonra, kendisine ait bir kreş açan Kui, kreşin kurulma sürecinde arkadaşlarından büyük yardım aldığını kaydediyor.
"İlk zamanlarda eski meslektaşlarımdan ve sınıf arkadaşlarımdan büyük yardım aldım. Kreşin inşaatı ve tanıtımı gibi konularda bana büyük destek verdiler."
Kui, meslektaş ve arkadaşlarından da aldığı destekle, 2011 yılının temmuz ayında kreşini hizmete açtı. Mahalle içindeki bir binada hizmet veren "aile tipi özel kreş", sadece 1–3 yaş aralığındaki çocukları kabul ediyor. İş kurma aşamasında, ilk günlerde çok zorlandıklarını anlatan Kui, o günleri şöyle hatırlıyor:
"Başlangıçta gerçekten çok zordu. İlk olarak, kreşe uygun bir yer ve yeterli sayıda öğretmen bulmalıydım."
Bunun dışında, tanıtım broşürlerinin nasıl dağıtılacağı, Kui'nin karşısına çıkan bir başka zorluk oldu. Çünkü Kui, ne zaman apartmanlara girip broşür dağıtmaya çalışsa, karşısında hep güvenlik elemanlarını buluyor, onlar tarafından dışarı atılıyordu. Bu yüzden, çok az broşür dağıtabilen Kui'nin kreşine ilk yıl sadece iki çocuk kaydoldu.
"İlk yıl, kreşte sadece iki öğretmen ve iki çocuk vardı. Her çocuktan sadece 1300 yuanlık kreş masrafı almıştım. Kreşin bulunduğu binanın kirası çok yüksek olduğundan, ilk zamanlarda her ay 8 bin yuan açık veriyordum. O zaman vazgeçmek istedim. Tam vazgeçecekten, bazı ebeveynler bana gelerek kreşle ilgili bilgi almaya başladı. Böylece, cesaretimi yeniden kazandım ve vazgeçmemeye karar verdim."
İki öğretmen ve iki çocukla başlayan yol, henüz bir buçuk yıl geçmesine karşın, beş öğretmen ve 20 çocukla devam ediyor.
Normal kreşler, 3–6 yaş arasındaki çocuklara eğitim veriyor. Ancak Kui'nin kreşi, 1–3 yaş aralığındaki çocukların bakımını üstleniyor. Fakat bu yaşlardaki çocuklar, genellikle kendi kendilerine yemek yiyemiyor ve tuvaletlerini yapamıyor…
1,5 yaşındayken Kui'nin kreşine gelen Langlang, şimdi 2 yaşında. Langlang'ın annesi, oğlunun kreşe ilk geldiği günleri şöyle hatırlıyor:
"İlk zamanlarda çok endişeleniyordum. Çünkü oğlum, kendi kendine yemek yiyemiyordu. Öğretmenine bu endişemi söylediğimde, bana sakince 'Önemli değil, ona yediririz' dedi. Oğlumun konuşamadığını söylediğimde de bana yine 'Önemli değil. Ona dikkatle bakar ve ihtiyaçlarını tam zamanında karşılarız' dedi. Bir süre sonra, oğlumun kreşe gitmeyi sevdiğini ve öğretmeninin ona çok iyi baktığını fark ettim. Böylece, endişem ortadan kayboldu. Orada çalışan öğretmenler, çocuğuma kendi çocuklarıymış gibi davranıyorlar."
Kui'ye göre "aile tipi kreşlerin", çocuk için aile sevgisiyle dolu bir yer olması gerekiyor. Çocuklar, burada aile sevgisi ve özellikle anne sevgisini hissetmeliler. Kui de zaten bunun için çaba gösteriyor.
Çocukların iyi beslenmesi, öğretmenlerin temel görevi. Kui'ye göre, 20 çocuğun yemek maliyeti hiç de az değil. Çünkü kreş çalışanları, her sabah erkenden çarşıya giderek en kaliteli sebze ve meyveleri satın alıyor. Kui, kreşteki yemeklerin, ev yemeği gibi dikkatle pişirildiğini söylüyor.
Kui, son olarak çocuk eğitimi konusunda şunları ifade ediyor: (ses 12)
"Kreşimde çalışan öğretmenler, çocuklara kendi çocukları gibi davranıyor ve onları kendi çocukları gibi eğitiyor. Çocuğun bir el işaretinden veya bir bakışından, onun ne istediğini anlayabiliyoruz."