Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin güneyinde yer alan Kaşgar, nüfusunun tamamına yakınını Uygurların oluşturduğu tarihi bir kenttir. Uygurların örf ve adetlerinin "penceresi" konumunda olan Kaşgar için, "Kaşgar'a gitmeyen, Xinjiang'a gitmiş sayılmaz" diye yaygın bir söz vardır.
Uygurların örf ve adetlerinin görülebildiği ideal mekanların başında, Kaşgar'ın merkezinde yer alan Etigah Meydanı gelir. Bu meydan, Kaşgarlıların alışveriş yaptıkları, dinlendikleri ve eğlendikleri en önemli mekandır.
Etigah Meydanı'ndaki pazar yeri, Uygurların örf ve adetlerini yakından tanımak isteyenler için bir cennettir. Buradaki dükkanlarda en çok satılan, Uygurların giyim ve süs eşyalarıdır.
Etigah Meydanı'nda Uygurların geleneksel yemek kültürünü tanımak da mümkündür. Uygur yemeklerinin en ünlüsü, kuşkusuz kuzu kebaplarıdır. Uygur kebaplarının çeşitleri oldukça fazladır. Örneğin şiş kebap, en popüler yemek çeşididir. Kuzu çevirme ise, ancak lüks lokantalarda değerli misafirler için kurulan ziyafet sofralarında görülebilir. Kuzu eti, havuç ve pirinçten yapılan ve elle yenen pilav, "nan" denen Uygur ekmeği de tanınmış Uygur yemekleri arasında yer alıyor.
Uygurlar, şarkı ve dansa olan yatkınlıklarıyla da biliniyor. Müzik, Uygurların yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır. Etigah Meydanı'nın etrafında Uygurların geleneksel müzik aletlerinin satıldığı çok sayıda dükkan var. Buralarda geleneksel Uygur çalgılarını yerinde tanımanın yanı sıra, kendi reklamını yapmak veya kendi kendini eğlendirmek için çalgı çalan dükkan sahiplerine sıkça rastlayabilirsiniz. Onları izleyerek Uygurların yaşamına renk katan müzik geleneğini az da olsa tanımış olursunuz.
Uygurların Pazar yerine yaptığımız bu kısa ziyaretin ardından, bugün asıl Uygur düğünlerinden söz edeceğiz.
Nikahı imam kıyar
Uygur düğünleri, nikâh töreniyle başlar. Tören, Sincan'ın farklı yörelerinde farklı zamanlarda ve farklı biçimlerde yapılır. Sincan'ın güneyindeki bazı bölgelerde düğünden bir gün önce, kuzeydeki bazı bölgelerde ise düğün gününün sabah saatlerinde...
Tören, gelinin evinde olur. Törene gelin, damat, anne-babaları ve akrabaları dışında misafir davet edilmez. Törenden önce gelinin ailesi, evlerini temizleyerek nan (ekmek), meyve, reçel, şeker ve hamur işi yiyecekler hazırlar.
Düğünün düzenlediği gün damat, sağdıç ve köyün gençleri Uygur çalgıları eşliğinde gelir. Ama gelin tarafı "sandık parası" istiyerek, kapıyı açmaz. Damadın, sağdıcın ve diğer gençlerin kapıya hücum etmesi fayda etmez ve sandık parası verilir.
Geline bir gül demeti uzatılır. Dualar edilir. Evin dış kapısının üzerine, gelin ve damat hayatları boyunca ayrılmasınlar diye iki kilit konulur.
Gelin, üçüncü soruşta "evet" der
Nikâh törenini imam kıyar. Törenin başında gelin ağlayarak annesiyle vedalaşır, ailesine olan duygularını ifade eder. Sonra imam, gelin ve damada birbirleriyle evlenmeyi isteyip istemediklerini, ömür boyu birbirlerini sevip sevmeyeceklerini sorar. Bu sorulara damat, yüksek sesle cevap vermek zorundadır. Gelin ise ancak soru üçüncü kez tekrarlandığında alçak sesle cevap verir.
'Evet'lerin ardından gelin ve damat, nanları ele geçirmek için yarışırlar. Çok hızlı davranmak zorundadırlar, çünkü nanı önce kim alırsa, onun aşka daha sâdık olduğu kabul edilir.
Düğün alayı
Nikâh töreninden sonra damat ve ailesi, evlerine dönerek, düğün için son hazırlıkları yapar. Daha sonra damat, tören kıyafetini giyerek, yakınlarıyla birlikte gelini almaya gider. Kalabalık, yol boyunca Revap, Keman, Def gibi Uygur çalgıları eşliğinde düğün şarkısı söyleyerek yolu düğün alanına döndürür.
Düğün alayının yolunu kesme
Gelin, başında duvakla odasında beklerken, kız arkadaşları, gelen misafirlere kumaş peçeteler gibi hediyeler verir. Gelin, evinden çıkarken ağlamak zorundadır. Bu sırada gelin ailesinden biri, mutluluk dileyen türküler söyler. Gelin ve damat, süslenmiş arabaya binerek damat evine giderken, kafiledeki delikanlılar, darbuka, dutar ve keman çalarak ve şarkı söyleyerek onlara eşlik eder.
Geleneklere göre, yolda herkes kafileyi durdurabilir. Damat da onlara selam vermek, çocuklara şeker dağıtmak zorundadır. Türkiye'deki, düğün alayının yolunu kesme geleneği gibi...
Konukomşu gelini görmeye gelir
Kafile eve ulaştıktan sonra, damat ailesinin akrabaları ve arkadaşları, gelini görmeye gelir. Duvak kaldırılırken, gelinin güzelliğini öven ve çifte mutluluk dileyen türküler söylenir.
Ardından düğün ziyafeti başlar. Ziyafetin başında çay, şeker, kuruyemiş ve hamur işi yiyecekler ikram edilir. Nan, kuzu eti haşlaması ve etli pilav, düğün ziyafetinin vazgeçilmez yemekleridir. Ziyafetten sonra çalgılar eşliğinde oyunlar oynanır, eğlence geç saatlere kadar sürer.
Sincan'ın bazı kırsal bölgelerinde, gelinin damat evine girerken yanan mangal üzerinden atlaması ve gelinin dayısının kucağında düğün arabasına bindirilmesi gibi gelenekler de sürüyor.