Najiaying köyündeki Müslümanlar, İslami kurallar ve Çin'in geleneksel kültürünün ışığında uyumlu ve mutlu bir yaşam sürdürüyorlar . Çalışkan Najiayingliler, güzel yurtlarını inşa etmeye çalışıyorlar.
Hui milliyeti, Çin'deki İslam dinine inanan azınlık milliyetlerden biridir. Huilerin çoğunluğu kuzey Çin'de bulunan Ningxia Hui Özerk Bölgesi'nde ve Güneybatı Çin'deki Yunnan eyaletinde toplu halde yaşıyorlar. Huilerin bir kısmı da Çin'in dört bir yanına dağılmıştır. Farklı yerlerde yaşayan Huiler, farklı yemek adetlerine sahiptir.
Ningxia'daki Hui Milliyeti genellikle dana, kuzu ve deve eti yerler. Bunun yanı sıra sofralarında tavuk, ördek, balık da bulunur. Bazı Huiler ise yalnız imam tarafından kesilen dana, kuzu ve deve etini yerler.
Hui milliyetinin sofrasında etle birlikte pirinç ve buğday unundan yapılan yemekler de önemli yer tutar. Pilav ve lapanın yanı sıra hamur yemekleri sofraların ayrılmaz parçasıdır.
Huiler mevsimine göre sebzeleri tercih ederler. Taze sebzenin dışında turşu, Çin'e özgü soya fasulyesinden yapılan ve yabancılar tarafından soyapeyniri diye adlandırılan Doufu'yu da çok severler.
Huiler genellikle sigara ve içki içmezler.
Misafire önce el yıkama suyu…
İslam dinine inanan Hui milliyeti canayakınlıkları ve misafirperverlikleri ile tanınırlar. Huiler temizliğe önem verirler, yaşlılara çok saygılıdırlar, küçüklere sevgi gösterirler. Hui milliyetinden gençler büyüklerle karşılaştıklarında, önce onlar selam verirler.
Kızarmış hamur yemeklerinden Youxiang, Sanzi ve çay, Huilerin misafirlerine ikram ettikleri başlıca yiyecek-içecektir.
Evsahibi evine gelen misafirlere ellerini yıkamaları için bir leğen su getirir, sonra sıcak çay sunar. Çay, kapaklı bir porselen bardağa konur. Sunulan çay mevsime göre değişir. Örneğin, yazın yasemin çayı, kışın ise kırmızı çay içilir. Kırmızı çay, vücudu ısıtır ve mideyi korur. Şeker, billülü, susam, ceviz, hurma, kuru üzüm ve şifalı otlarla karıştırılan bir tür (kırmızı) çay, diğer milliyetler tarafından da çok seviliyor.
Çin'de "Gök altındaki bütün Huiler kardeştir" diye bir atasözü var. Birbirini tanısa da tanımasa da İslam dini ile gelenekler gereği, insanlara sıcak davranılır. Ailenin yaşlı erkeği misafirleri ağırlar. Evin hanımı ise, çay ve yemek hazırlar. Sofrada misafirleri yaşlarına göre oturturlar. Yaşlılar çobukları eline almadan gençler almazlar.
"Köyümüzü, Hz. Muhammed'in torunları kurdu"
Ülkenin güneybatısındaki Yunnan eyaletine bağlı Tonghai ilçesinde Hui milliyetinin yaşadığı Najiaying köyü bulunuyor.
Köklü bir tarihe sahip olan Najiaying köyü, 400'den fazla tanınmış din adamı yetiştirmiş. Aynı zamanda burada İslami yaşam tarzı ve milli özellikler günümüze kadar korunmuş. Najiaying köyünde, camiden Müslümanları namaza çağıran ezan sesi duyulur.
Köyde 700'den fazla Hui aile yaşıyor. 70 yaşını geçen Najiarui, Najiaying köyünün, İslam peygamberi Hazreti Muhammed'in torunlarının kurduğu bir köy olmasından her zaman gurur duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
"Najiaying köyünün bağlı olduğu Nagu kasabası, 1290 yılında kuruldu. O dönemde Nashulu adlı bir kişi, Yunnan'a askeri komutan olarak gönderilmiş ve Yunnan'ın yarısını yönetmiş. Aradan 700'ü aşkın yıl geçti…"
Najiarui'ye göre Nashulu, Hazreti Muhammed'in torunuymuş ve Nashulu'nun dört oğlundan üçü kendisiyle beraber Yunnan'daki güzel manzaralı dağlık bölgeye yerleşmişler. Sonra burada zamanla Najiaying köyü kurulmuş.
Yunnan'daki en büyük cami
Najiaying köyündeki Müslümanlar halen kendi geleneklerini ve adetlerini koruyorlar.
Najiaying köyünde Najiaying ve Nü camileri olmak üzere iki cami bulunuyor. Najiaying Camii, erkeklerin namaz kıldığı yerdir. Yaşlı olsun, çocuk olsun, genç olsun hepsi, namaz vakti gelince başlarına takke takıp beyaz elbise giyerek camiye namaza giderler.
2 Ekim 2004'de açılan Najiaying Camii'nin toplam yüzölçümü 10 bin metrekareyi buluyor. Camide dört minare var. Minarelerin yüksekliği 72 metre. Caminin büyük salonunda 3 binden fazla kişi namaz kılabilir. Burası, Yunnan'daki en büyük camidir.
Bir yaşlı köylü, bu caminin tamamen Najiaying köyünde yaşayan köylülerin verdiği bağışlarla inşa edildiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Caminin ilk tasarımı nispeten muhafazakârdı. İnşa edilirken Malezya'dan getirilen bir cami planına göre değişiklikler yapıldı. Sonunda cami, Arap tarzına yaklaştı ve çok güzel oldu."
En eski cami Nü
Nü Camii, Najiaying köyünün en eski camisidir. Yeni caminin inşa edilmesinden dolayı bu eski cami, 250 metre doğuya taşındı ve adı da Nü olarak değiştirildi. Bu camide aynı anda binlerce (?) kişi ibadet edebilir.
Najiaying köyündeki Müslümanlar, İslami kurallar ve Çin'in geleneksel kültürünün ışığında uyumlu ve mutlu bir yaşam sürdürüyorlar . Çalışkan Najiayingliler, güzel yurtlarını inşa etmeye çalışıyorlar.