se-xinjiang0522
|
Çin'deki en büyük üç kahramanlık anlatısından biri olan Cangır Destanı, Batı Moğollarının bir kolu olan Oyratların meydana getirdiği bir şaheserdir. Destanda geçen yer isimlerine, yeryüzü şekillerine ve yaşam kesitlerine dayanarak, anlatının 13. yüzyıl ile 17. yüzyıl arasında doğduğu tespit edilmiştir.
Cangır Destanı, esasen Tanrı Dağları bölgesinde yaşayan Moğollar arasında yaygındır. Bu Moğollar, Oyratların dört boyunu oluşturan Cungar, Turgut, Dörbet ve Hoşutların torunlarıdır. Cangır Destanı ayrıca, Rusya'ya bağlı Kalmuk Cumhuriyeti'nde (Dörbet Moğollarının kurduğu özerk cumhuriyet), Moğolistan'ın batı kesiminde yaşayan Batı Moğolları ve Orta Asya'da Oyrat Moğollarının yaşadığı bölgelerde de anlatılmaktadır. Cangır Destanı'nı anlatan kişilere "Cangırcı" denir.
Yıllarca sözlü olarak aktarılması ve Moğolların göçebe bir yaşam sürdürmeleri nedeniyle, Cangır Destanı'nın korunmasında sıkıntılar çekilmiş ve birçok farklı değişkeler ortaya çıkmıştır. Bazı kişiler destanın 80, hatta 100 bölümü olduğunu savunurken, uzmanların çoğu destanın ilk zamanlarda yaklaşık 70 bölümden meydana geldiği kanısındadır. Bu değerli bölümlerin birçoğu zamanla kaybolmuştur. Cangır Destanı'nın Moğolistan'da yapılan yayını 27 bölümden oluşurken, Xinjiang'ın Kobuksar Moğol Özerk İlçesi'nden Cangırcı Ga Cunay'ın derleyip yayınladığı değişkede 25 bölüm yer almaktadır. Ga Cunay'ın devam eden çalışmaları sayesinde buna yeni bölümlerin eklenmesi umulmaktadır.
Başkahramanı Cangır olan destana göre, yerküre yaratıldıktan sonra Altay Dağları'nın batı eteğinde, İrtiş Nehri kıyılarında yaşayan Oyrat Moğolları, Tahaicul'un önderliğinde Bumba Hanlığı'nı kurmuştur. Bumba diyarı, kimsesiz çocukların, yoksul dulların, çaresiz evsizlerin olmadığı, soğuğun ve açlığın görülmediği cennet gibi bir ülkedir. Gökten yumuşak ve hafif bir yağmur yağmakta, herkes 18 yaşındaki gençliğini korumaktadır... Tahta Ucun Aldar Han geçince, eşi bir et topağı doğurur. Topak yarılınca içinden Cangır çıkar. Doğar doğmaz hemen konuşmaya başlayan Cangır çok güçlüdür. Böyle olağanüstü bir oğlu olduğunu gören baba Ucun Aldar Han çok sevinir. Bu sevinçle tetikte ve uyanık kalmayı ihmal eder. Hanlığa yapılan bir saldırı sırasında, henüz iki yaşında olan Cangır öksüz kalır. Sonra başkası tarafından evlât edinilir. Acılarla büyüyen Cangır, tanrıların koruması ve kollaması sayesinde eşsiz beceriler kazanır. Daha üç yaşındayken şeytanları yenen Cangır, tahtını ve atalarının vasiyetini hiç unutmaz. Büyüyünce Bumba Hanlığı'nı yeniden kurar. Beş milyonluk halkının huzuru ve mutluluğu için harekete geçen Cangır, aslan ve kaplan gibi güçlü 12 kahraman, 33 komutan ve 6012 cesur askerle birlikte savaşır. Cangır'ın parlak başarılarla dolu hayatının ana konusu savaştır.
Destanda Noyan Cangır'ın yanı sıra, Altın Göğüslü Babay Abaga, Kızıl Dev Hongor, Acımasız Kara Sanal, Yenilmez Silahlı Sabar, Cangır'ın güzel ve zarif eşi Agay Şabdala Herel Hatun gibi Oyratların dillerinden düşürmedikleri kişilerin de sözü edilir. Oyrat Moğolları için sadece bir kültür hazinesi olmakla kalmayan Cangır Destanı, aynı zamanda bu insanların etnik kimliğindeki yılmazlık, kahramanlık, romantizm ve idealizm gibi özelliklerin de ifadesidir.
Hoş üslûbuyla Cangır Destanı, Oyrat Moğolları'nın simgesel nitelikli edebi bir şaheseridir. Destanın seslendirilmesine eşlik eden müzik de aynı şekilde çok etkileyicidir. Oyratların, destanın dizelerine ve müziğine besledikleri hayranlık duygusu yüzyıllardır hiç eksilmeden devam etmektedir.