Evenkler, dilleri Altay dil ailesine mensup, Moğollarla ortak geçmişe sahip bir etnik grup. Evenk etnik grubunun büyük bölümü, 26 binden fazla nüfus, İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nin Hulunber İli'ne bağlı Evenk Özerk İlçesi'nde yaşıyor. Geri kalanlar ise Zhalantun Kenti ile Heilongjiang eyaletinin Nahe İlçesi'nde dağınık bir şekilde yaşıyor.
Moğolca ve Çince konuşuyorlar
Evenklerin çoğunluğu Moğol, Dağur, Han ve Elunçun gibi milliyetlerle iç içe yaşarlar. Evenkler, Şamanizme inanırlar. Hayvancılıkla geçinen Evenkler arasında Tibet Budizmi de yaygın. Hayvancılıkla geçinenler genellikle Moğolca, tarımla geçinen ve dağlık bölgelerde yaşayan Evenkler ise Çince konuşuyorlar.
Üretim ve yaşam tarzları farklı
Evenklerin yaşadıkları dağlık bölgelerde geniş otlaklar, gür ormanlar, göller ve nehirler bulunuyor. Bu bölgeler ayrıca zengin kaynaklara ve güzel doğa manzalarına da sahip. Ancak, doğa koşullarının farklı olması nedeniyle, farklı bölgelerde yaşayan Evenklerin üretim ve yaşam tarzları da nispeten farklı. Evenk Özerk İlçesi ve Çenbalhu ilçelerinde yaşayan Evenkler, esas olarak hayvancılıkla uğraşırken, Nahe İlçesi'ndeki Evenkler ise tarımla uğraşıyorlar. Molidava ve Arong ilçeleri ile Zhalandun kenti gibi bölgelerde yaşayan Evenkler, yarı tarım yarı avcılıkla uğraşıyorlar. Ergunazuo İlçesi'nin Oluguya Özerk Nahiyesi'nde yaşayan Evenkler ise hâlâ geleneksel avcılıkla uğraşıyorlar. Burada yaşayan Evenkler av sırasında rengeyiği kullanmalarından dolayı "Rengeyiği kullanan Evenkler" olarak adlandırılır.
Ata damga oyunu
Her yılın 22 Mayıs günü kutlanan "Mikuolu" Bayramı Evenklerin en önemli bayramıdır. O gün, Evenklerin o yıl doğan hayvanlarını saydıkları ve ürün bolluğunu kutladıkları gündür. Bayram günü Evenkler, bayram kıyafetleriyle bir araya gelerek, hayvan yavrularına damga vururlar.
Güçlü delikanlılar, at üstünde çengelli çubuklarla, önde koşan iki yaşındaki atlara ilmek atıp yakalarlar. Sonra tüm delikanlılar, yakalanan atın yanına koşarlar. Kimi atın sırtına biner, kimi atın kuyruğunu tutar, kimi atın kulaklarını çeker, hep beraber atı yere yatırırlar. Delikanlılar, yere yatırılan atın kıllarını ve kuyruk tüylerini kesmekle uğraşırken, atın sahibi gelir, atın arka bacağının sağ tarafına damga vurarak işaret koyar. Son derece heyecan verici bu oyun, aynı zamanda çobanların binicilik tekniğini göstermeleri için fırsat sağlar.
Bayram sırasında ayrıca koyunların kulağını kesme töreni de düzenlenir. Tören sırasında yaşlılar, çocuklarına dişi kuzular hediye eder. Bu, çocuklarının güzel ve mutlu bir yaşam sürdürmesini, hayvanlarının günden güne çoğalmasını dilemek anlamına gelir.
Misafir müjde getirir!
Evenk milliyeti örf ve adetlerine çok bağlıdır, ayrıca misafirperverliğiyle tanınır. Büyüklere saygı göstermek ve küçükleri sevmek, Evenklerin güzel bir geleneğidir. Evenk gençleri yaşlılara her zaman saygılı davranırlar. Büyükler tarafından çağırılan herhangi bir gencin hemen yanıt vermesi gerekir. B üyükler yemeğe başlamadan küçükler yemezler. Gençler, büyüklerle karşılaştıklarında selam verirler, sigara sunarlar. At binen, mutlaka attan iner.
Eve gelen misafirin müjde getireceğine inanan Evenkler, onları sıcak karşılar ve sütlü çay, geyik eti ve rengeyiği sütü gibi nadir bulunan yiyecek ve içecekler ikram ederler.
"Mutluluk ateşi"
Evenklerin evliliği, başlık vermek, nişanlanmak ve evlenmek olmak üzere üç aşamada tamamlanır. Düğün günü yaklaşınca, erkek evi kız evine ne kadar uzak olursa olsun, damadın mutlaka kız evine yakın bir yere taşıması gerekir.
Düğün günü damat, annesi, babası ve arkadaşları eşliğinde 10 baş rengeyiği alıp gelinin evine gelir. Kız tarafı da damadı ve ailesini kapı önünde karşılar. İki tarafın düğün alayları karşılaştıklarında gelin ve damat birbirini kucaklayarak öpüşür, karşılıklı hediyeler verirler. Daha sonra düğün alayları eve girerek akşama kadar mutluluk içkisi içerler.
Akşamüstü resmi düğün töreni başlar. Ancak düğün töreni evde değil, evin dışında, yani açık havada düzenlenir. Tören sırasında, temizlenmiş nehir sahilinde "mutluluk ateşi" yakılır. Sonra düğün alayı, damat ve gelini "mutluluk ateşi"nin başına davet ederek, yakılan ateş etrafında yarım çember şeklinde otururlar.
Bu arada düğüne köyün yaşlı erkeklerinden biri başkanlık etmektedir. Başkan, düğünün resmen başlandığını açıklar ve gelinle damada, huş ağacı kabuğundan yapılan iki kadehte içki verir. Gelin ve damat, bu iki kadeh içkiyi, alevlenmiş olan mutluluk ateşinin üzerine serperler. Bu, Evenklere göre, ateş tanrısına saygıyı simgeler. Sonra gelin ve damat, kayınpederleriyle kayınvalidelerine içki sunarlar. Daha sonra çiftler birbirini kucaklayarak öpüşürler, el ele vererek düğün alayı ile beraber dans edip şarkı söylerler.