Son yıllarda, Çinli turistlerin yurtdışında alışveriş yapmaya, özellikle lüks malları satın almaya düşkün hale gelişi bütün dünyaca biliniyor. Mesela, Paris'teki Galeries Lafayette, çoğu Çinli turist tarafından alışveriş cenneti olarak kabul ediliyor. Fransa'ya gelen hemen hemen bütün Çinli turistler, Galeries Lafayette'yi ziyaret eder. Bunu güzel fırsat olarak gören Fransız işadamları da, dükkanlarında Çinli eleman çalıştırmaya ve Çince etiket kullanmaya başladı. Omega, Cartier ve Gucci dükkanlarındaki satıcılar, Çinli müşterileri görünce, en güzel gülüşlerini gösteriyor!
Bazı zengin Çinli kadınlar, LV gibi lüks çantaları taneyle değil, toplu halde satın alıyor ve "hepsini" sözcüğü sık sık duyuluyor. Galeries Lafayette'de her pasaporta kısıtlı indirim yapıldığı için, daha fazla çanta hedefleyen Çinliler etraftaki vatandaşlardan pasaportlarını ödünç alıyor. Bunlardan bazıları parayla pasaport numaralarını almak bile istiyor.
Fransa'nın Louvre Müzesi yanında bir duty free dükkanında, parfüm, mücevher ve lüks kol saatleri satılıyor. Burası her zaman turistlerle dopdolu. Satıcılar, tüzgahları düzenleme zamanı bile bulamıyor ve müşterilerin seçmelerine kolaylık vermek üzere perfümleri doğrudan tüzgahları üzerinde koyuyor. Mallar tüzgah üzerine konulur konulmaz satılır. Tereddüt edersen, beğendiğin mal hem yok olabilir.
Çinlilerin lüks mallara düşkünlüğü, Batılıları şaşırtıyor. 2010 yılının Ekim ayında, Amerikan "Newsweek" dergisinde "Çin İçin Üretmek" başlıklı bir yazı yer aldı. Yazıda, küresel işletmelerde "Çin ürününden", "Çin'e üretim" anlayışına yönelim olduğuna işaret edildi. eskiden çoğu yabancı şirketin sadece basit ambalaj değişikliğiyle Çin'e ürün satarken, bugün tasarımların Çinli tüketicilerin eğilimlerine göre yapıldığı, hatta özel imal edildiği anlatıldı. Örneğin, Chanel, Çinli tüketiciler için "Çin kırmızısı" el çantalarını tasarladı; Roger Dubuis ise, Çinlilerin uğurlu rakamından esinlenerek, "88" adet kol saatini dünya piyasasına sürdü vb…
İki yılda bir düzenlenen Beijing Otomobil Fuarı'nda ise, lüks araçların sahibi en sonunda Çinliler olur. Çinli zenginlerin en uygunu değil en pahalısını alma psikolojisi, yabancı otomobil üreticileri tarafından iyice öğrenildi. Fiyatı 5 milyon yuanı geçen lüks arabalar yurtdışında piyasa bulamazken, Çin'de çok iyi satıyor. Yabancı otomobil üreticileri tarafından Çin için özel olarak tasarlanan aşırı fiyatlı lüks arabalar bile, Beijing Otomobil Fuarı'nda Çinli zenginler tarafından kapışıldı.
2010 yılında, Fransa'nın lüks markası Hermes Shanghai'da ilk dükkanını açtı. Dükkan, Çince'de "yukarı aşağı" anlamına gelen "Shang Xia", iki karakteri isim seçti. Bu dükkanda satılan ürünler, Hermes'in diğer ürünlerine göre ucuz sayılır. Mesela, Hermes'e bağlı Kelly serisi çantalarından en ucuz olanının fiyatı da 60 bin yuanı geçer. Ancak "Shang Xia" dükkanındaki ürünlerin çoğunluğunun fiyatı on bin yuanın aşağında. Onun amacı, görece ucuz mallarla patlar gibi büyüyen Çin'in lüks malları piyasasına uymak.
Çin'de zenginlerden sıradan insanlara kadar hemen hemen bütün insanlar lüks mallar peşinde koşar. Kentlerde çalışan bazı beyaz yakalılar, bir LV çantısına sahip olmak için, yemek konusunda paradan tassarruf eder.
Bazıları ise, duruma farklı bir gözle bakıyor. Onlara göre, "Çinliler lüks malları değil, lüks mallar Çinlileri tüketiyor!".