2012 yılı, Çin sineması için zorlukla dolu bir yıl oldu. Çin yapımı film sayısı 600'ü aştı, ancak bunların sadece 200'ü sinema salonlarında gösterime girme şansı buldu. Bununla birlikte, yurtdışından ithal edilen film sayısı hızla artı ve bu durum, Çin yapımı filmler üzerinde büyük bir baskı yarattı.
2012 yılında Çin sinema sektöründe iyi haberler de var: Çinli WANDA Grubu, Amerika'nın ikinci büyük sinema zinciri olarak bilinen AMC Grubu'nu satın aldı. Beijing Galloping Horse Film ve Televizon Yapım Şirketi, Amerika'nın Digital Domain şirketiyle sözleşme imzaladı. Çin sinema sektörü, yurtdışında deneyim kazanmaya çalışıyor ve kapasitesini artırıyor. Ancak sinema severler için söz konusu rakamların ve ticari anlşamaların hiçbir kıymeti yok; onlar sinemaya gidince güzel bir film izleyip izleyemeyeceklerini düşünüyorlar. Eğer bir gün seyirciler, ''izleyecek güzel bir Çin filmi var mı'' diye sorarsa, işte o zaman, Çinli film yapımcıları için mutlu bir dönem başlamış sayılabilir.
2012'de 34 yabancı film gösterildi
Çin ve ABD, 18 Şubat 2012 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde sinemayla ilgili sorunları çözmek için bir işbirliği muhtırası imzaladı. Bu anlaşmaya göre toplam 34 yabancı film 2012 yılında Çin'de gösterime girdi; bu sayı, 2011 yılına göre yüzde 25 arttı. Bu filmler, aynı dönemde gösterime giren Çin yapımı filmleri olumsuz etkiledi.
Yabancı filmler yerli yapımları zorluyor
Ünlü yönetmen James Cameron tarafından çekilen "Titanic 3D", milyonlarca Çinli seyircinin beğenisini kazandı ve 158 milyon dolarlık gişe geliriyle rekor kırdı. Mayıs ayında "The Avengers" ve "Battleship", Ekim ayında "Looper" ve Aralık ayında "Pi'nin Yaşamı" gibi Amerikan filmleri, Çin yapımı filmler üzerinde büyük baskı yarattı. Bu dönemde sadece genç yönetmen Ning Hao tarafından çekilen "Guns N' Roses", 20 milyon dolarlık gişe geliri kazanabildi. Diğer genç yönetmenler tarafından çekilen "Design of Death", "Full Circle", "11 Yaşındayım" gibi filmler beklenen ilgiyi görmedi.
Yabancı filmlerin Çin'e akın etmesi, uzun vadeli bir bakış açısıyla ümit verici bir olay. Çinli film yapımcıları Amerikalı yapımcılarla rekabet ederken, piyasanın işleyiş ve kurallarını öğrenebilir ve kendi yeteneklerini geliştirebilirler; böylece Çin sinemasının sanayileşmesi de hızlandırılabilir. Yine bu sayede, daha fazla seçkin yabancı film seyretme imkanı olan Çinli seyircilerin estetik algılarının yükselmesinin yanı sıra, Çin filmlerinin estetik niteliklerinin seviyesi de gün geçtikçe yükselecektir.