Günümüzde çalışma ve rekabet baskıları gittikçe artıyor. Bununla beraber, beslenme ve yaşam kalitesine verilen önem azalıyor ve buna bağlı olarak pek çok kötü alışkanlık oluşuyor. İşte bu kötü alışkanlıklar, intiharla kıyaslanabilecek kadar ciddi sonuçlar doğuruyor.

Şimdi birlikte bu altı kötü alışkanlığa bakalım ve varsa bunları derhal bırakalım ve sağlıklı yaşayalım.

1. Kahvaltı yapmamak

Besin uzmanları kahvaltının 3 öğünün en önemlisi olduğunu savunuyor. Vücut gece boyunca aldığı uykuyla dinlendikten sonra, yeni bir günü tam hazırlıklı olarak karşılamak için, bu süre zengin besinlere son derece büyük ihtiyaç duyuyor. Kahvaltı yapmamak ne gibi zararlar getirir?

Her şeyden önce kan şekerinin düşmesi söz konusu. Gece boyunca süren uyku vücuttaki besinlerin hemen hemen hepsini tüketti ve kan şekeri de düşük bir düzeyde. Kahvaltı yapılmaması durumunda, kan şekeri yoğunluğu daha da düşecek ve bu durumda insanda güçsüzlük ve halsizlik gibi belirtiler görülebilir, hatta düşük kan şekeri bayılmaya yol açabilir.

Bunun yanı sıra hafıza gücü ciddi şekilde olumsuz etkilenecek. Uzmanlar beyin enerjisinin glükozdan aldığını ve glükozun yalnızca karaciğer ve böbrekte toplanabileceğine ve oralarda da yalnızca 8 saat durabileceğine dikkat çekerek, kahvaltı yapılmadığı durumunda, enerjiden yoksun kalan beynin hafıza gücünün düşeceğini belirtti.

Son olarak kahvaltı yapılmaması, mide iltihabı ve ülseriyle safra kesesinde taş oluşmasına neden olabilir.

Uzmanlar kahvaltının altın, öğle yemeğinin gümüş, akşam yemeğinin de bronz değerlerinde ve her gün kahvaltı yapmanın ise sağlıklı ve uzun yaşamanın başlıca unsurlarından biri olduğunu savunuyor.

2. Gece yemek yemek

Gecenin geç saatlerinde yemek yemek mide kanserine neden olabilir. Her şeyden önce mide mukozasındaki epitel hücüresinin ömrü çok kısa ve 2-3 günde bir yeniliyor. Bu yenilenme süreci ise genellikle gece mide ve bağırsakların dinlendiği saatlerde yapılıyor. Gece geç saatlerinde yemek yemek, mide dinlenmesini engellediği gibi, mide mukozasının yenilenmesi de olumsuz etkilenmiş oluyor.

Bunun yanı sıra uymadan yenilen yemekler uzun süre midede kalması büyük miktarda mide suyunun salgılamasına ve mide mukozasını zedelemesine neden olur. Bu tür durumun uzun zaman devam etmesi ise mide mukozasında tahribata yol açar. Kızartma, ızgara, tuzlama gibi yöntemlerle hazırlanan ve kansere yol açabilecek maddeleri içeren yemeklerin uzun zaman midede kalması ise mide kanserine neden olur.

Gece geç saatlerinde yenilen yemekler ayrıca uyku kalitesini düşürür, şişmanlığa ve karaciğer etrafında yağ oluşmasına da yol açabilir.

Biyolojik saatimiz, günün 24 saatini düzenli bir şekilde geçirmemizi sağlar. Bu nedenle biyolojik saatimizi bozmadan zamanında yemek yemeli ve uyumalıyız.

3. 1 saat az uyumak, ölüm oranını yüzde 9 arttırır

Günlük uyku saatinin, uyanık kalınan sürenin yarısı olması gerekiyor. Yani, günde 8 saat uyku en uygundur. Ortalama uyku süresinin 7 saattan az olmaması gerekirken, az alınan her bir saat uyku, ölüm oranını yüzde 9 arttırır. İlkokul öğrencileri her gün 10 saat, ortaokul öğrencileri de 9 saat uyamalı. Aksi takdirde çocukların vücut ve sinir gelişmesi olumsuz etkilenir, konsantrasyon, hafıza gücü ve kendi kendini kontrol etme gücü zayıflar, bağışıklık ve iç salgı sistemleri altüst olur ve şişmanlık oluşur.

4. Çok erken ya da geç kalkmak

Araştırmalar, erken kalkanların tansiyon ve felç gibi kalp, beyin ve damar hastalıklarına daha kolay yakalanabileceğini ortay koydu. Uzmanlar 7:21'de kalkmanın en uygun olduğunu, çünkü daha erken kalkılması durumunda, kanda kalp hastalıklarına neden olabilecek maddelerin arttığını savunuyor. Bunun yanı sıra, uyanınca hemen kalkmamalı ve yatakta en az 5 dakika daha kalarak, kol, bacak ve başı biraz hareket ettirtikten sonra yavaş hareketlerle kalkmalı, aksi takdirde tansiyonun ani değişmesi olabilir.

5. Oturma ortamının kirli ve dağınık olması

Temiz ve derli toplu bir oturma ortamı insanın sağlıklı olması ve iyi bir uyku almasının önemli koşullarından biri.

6. Gecelemek

Gecelemenin birçok zararı vardır, ama en büyük zararı cilt görür. Cildimiz genellikle saat 22 ila 02 arasında dinleniyor. Uzun süre gecelemek, iç salgı ve sinir sistemlerinin normal işleyişlerini zedeler. Sinir sistemindeki düzensizlik, cildin kuruması, canlılık ve parlaklığını yitirmesine neden olurken, iç salgı sistemindeki bozukluk ise, ciltte sivilce ve lekenin oluşmasına yol açar.

Uzmanlar, akşam yemeğinde meyve ve hayvan derisi gibi zengin vitamin ya da kolojen içeren yemekleri tavsiye ediyor.

Gecelemenin diğer ciddi bir zararı ise vücudun direncini zayıflatmak. Gecelemenin vücuda getirdiği birçok zarardan en sık rastlanan ise insanın kolayca yorgunluk hissetmesi, güçsüz ve halsiz kalması, bağışıklığın düşmesi. Dirençleri zaten zayıf olanlar ise, nezle gibi solunum hastalıkları, mide ve bağırsak gibi sindirim sistemi hastalıklarına daha kolay yakalanabilir. Çünkü, gecelerken insanın normal fizyolojik devri bozulur, bağışıklık sistemi baltalanır ve direnci da zayıf düşer.